Cumhuriyet yazarı Işık Kansu, “CHP’nin yargıdan rahatsız olduğunu, sözde adalet kurultayı yaptığını” açıklayan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör hakkında Danıştay'a yapılan şikâyet dilekçelerini hatırlatarak, "Bu şikâyet dilekçelerinin sonucu, yargının ne denli bağımsız ve tarafsız olduğunu gösterecek" dedi.
Işık Kansu'nun Cumhuriyet'te "Danıştay tarafsız, FETÖ’cüler bağımsız!" başlığıyla (16 Eylül 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Saray’daki AKP’linin gözde memurlarından (hukukçu diyemiyoruz, çünkü hukukçu değil, hukuk okumamış) Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, yandaş basına dedi ki:
“Bakın, yargı taraflı deniyor. Ben Danıştay Başkanı olarak sizi temin ederim ki yargı şimdiye kadar hiç bu kadar tarafsız ve bağımsız olmamıştı.”
Elimizde, iki TRT çalışanına ilişkin bir Danıştay kararı var. TRT çalışanları, haksız, hukuksuz görevden alındıkları için 2009’da yürütmeyi durdurma istemişler. Danıştay 5. Dairesi, tam 8 yıl 4 ay sonra karar vermiş:
“Yürütmeyi durdurma isteminin reddine...” Dosyadaki bir sürü eksik, gedik de cabası... Davacı TRT çalışanları kim tarafından görevden alınmış? Dönemin personelden sorumlu TRT Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu tarafından.
Koyuncu’yu kim getirmiş oraya?
Dönemin TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin. TRT’deki FETÖ yapılanması ile ilgili Ankara Ağır Ceza Mahkemeleri’nde görülen iki ayrı dava var. Bu davaların iddianamelerinde (İddianame No: 2017/3669 ve İddianame No: 2017/2271) açıp baktığınızda, bu iki kişiden Ahmet Koyuncu’nun ismi 49 kez, İbrahim Şahin’in ismi de 30 kez geçiyor. Her iki iddianamedeki ifadelere bakılırsa; FETÖ, TRT Genel Müdürlüğü’nde 2008 yılından beri faaliyette. Örgütün lideri, 2008 yılında İçişleri Bakanlığı’nda müfettiş iken Genel Müdür İbrahim Şahin tarafından TRT’ye idari müdür yardımcısı olarak atanan Ahmet Koyuncu. Genel Müdür İbrahim Şahin, tüm yetkiyi Ahmet Koyuncu’ya vererek FETÖ’nün TRT yapılanmasına neden olmuş. Çok sayıda FETÖ’cü bunların zamanında TRT’ye alınmış.
İddianamedeki bir ifadeye göre, “2008-2013 yılları arasında yapılan atamalar sonrasında TRT adeta FETÖ’nün çiftliğine dönmüş.”
Zerrin Güngör’ün deyimiyle yargı öyle bir “bağımsız ve tarafsız” ki, TRT FETÖ yapılanmasına ilişkin ortada iki iddianame ve dava varken, Ahmet Koyuncu da, İbrahim Şahin de, bu iddianame ve davalarda sanık bile değiller. TRT’ye aldıkları kişiler, FETÖ’cülükten tutuklu iken, bu iki isim dışarıda, ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar. Üstelik İbrahim Şahin, Merkez Valisi olarak devletten maaş almaya devam ediyor! Zerrin Güngör’ün başkanı olduğu Danıştay dairesi de tutuyor, bunların görevden aldıkları, meslek yaşamlarını perişan ettikleri, maddi ve manevi olarak zarara uğrattıkları TRT’nin iki çalışanı hakkında 8 yıl 4 ay sonra olumsuz karar veriyor!
Zerrin Güngör’ün “temin ederim” diyerek verdiği güvence, işte bu kadar olur...
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, “CHP, eski yargı düzeni değiştiği için çok rahatsız” diyerek AKP’nin sözcülüğüne de soyunmuştu.
Sağlam hukukçuluğu nedeniyle AKP döneminde başına gelmedik kalmayan Ömer Faruk Eminağaoğlu, Danıştay Başkanlık Kurulu’na başvurarak; bir siyasi partiyi doğrudan hedef alan Zerrin Güngör’ün “emekliliğini istemeye davet disiplin cezası” ile cezalandırılmasını istedi.
Benzer bir başvuruyu da avukat İsmail Sami Çakmak yaptı. Güngör hakkında, “yüksek hâkimlik vakar ve şerefiyle bağdaşmayan hal ve hareketler” kapsamında disiplin soruşturması istedi.
CHP de, gecikmeli de olsa şikâyetini Danıştay’a iletti. Bu şikâyet dilekçelerinin sonucu, yargının ne denli bağımsız ve tarafsız olduğunu gösterecek.