Danıştay Başkanı 'sultan' yüzüğünü gösterdi

 

 

Vatan'da yer alan habere göre, Karakullukçu şunları söyledi:

 

 

Başkanlık sisteminin demokratik bir yönetim modeli olduğu kanaatindeyiz. Bu sistemin siyasi istikrar doğurması, ekonomiye olumlu yansıması, başarılı bir kuvvetler ayrımı gibi avantajları vardır. Yaşadığımız coğrafyanın zorluğu gözetilmek ve halkımızın beklentileri değerlendirilmek suretiyle bunun anayasa yapımı sürecinde değerlendirilmesi ve sistemin gerekli olup olmadığına dair bir karar verilmesi hukuk devleti ilkesiyle çelişmemektedir. Verilecek karar anayasa koyucunun ülkemizin menfaatini gözetmek suretiyle yapacağı siyasi bir tercihin sonucuna bağlıdır.

 

 

Başkanlık sisteminde yürütmenin başı tektir. Parlamenter sistemde yürütmenin başı cumhurbaşkanıdır ama başkanlık sisteminde halk kendini yönetecek kişiyi seçer ve bütün yetkileri ona bırakır. O da hükümetini oluşturur, demokrasisini oluşturur ve görevi bu şekilde yürütür. Meclis tamamen hür düşüncesini yasalar kapsamında söyler. Yeniliğe açık olmamız lazım. Herkesin üstündeki kıyafetten ayakkabısının bağcığına kadar yeniliğe açık olması lazım. Değişiklikten bir şey kaybetmezsiniz. Beğenmezseniz geri değiştirirsiniz, ama bir yapın bakalım, ondan sonra görün. Danıştay’ın hukuku tek ölçüt olarak temel almaktadır. Hükme esas aldığı bir başka değeri ve kabulü yoktur. Bu konuda her zaman olduğundan daha kararlıyız.

 

 

Yeni anayasa fırsatının değerlendirilmesi için elimizden gelen katkıyı vermeye hazırız. Türkiye’nin uygar dünya ile bütünleşmesi adına bu önemli bir adımdır. Yeni anayasa kapsamında dikkate alınması gereken önemli noktaların olduğu kanısındayız. Bireylerin ve sivil toplum örgütlerinin isteklerinin dikkate alınması, farklılıklara kendilerini ifade etme imkanının sunulması ve anayasa yapımına katılımları sağlanmalıdır. Cumhuriyetin demokratik ve laik olduğu ve hukuku esas aldığı vurgulaması, toplumumuzun her kesimi tarafından kabul gören ve evrensel değerlere uygun olması nedeniyle de mutlaka korunması gereken özelliklerdir.

 

 

Devletin daha akılcı örgütlenmesi ihtiyacı da ötelenemez. Modern batı demokrasilerinde olduğu gibi idare küçük ama etkin oluşturulmalı, devletin kendi halinde süregiden yaşama müdahil olmaması, toplumun içinde yersiz yere görünmemesi gerekmektedir. Ancak kamu düzeninin gerekli kıldığı hallerde caydırıcı şekilde görev alır hale gelmelidir. İdareden özerk olarak kurulan üst kurullar yeniden düzenlenmelidir. Bunların demokrasinin gereklerini zayıflattığı savunulabilir. Bunun yanında bazı üst kurulların uygulamada pratik faydasından söz etmek de pek mümkün değildir.

 

Başkanlık sistemine destek çıkan Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, gazetecilere taktığı sultan yüzüğünü gösterdi.

 

 

Başkan Karakullukçu’nun başkanlık sistemi ile ilgili sözlerinin, tören salonuna girişte konuklara dağıtılan konuşma metninde yer almaması dikkat çekti. Karakullukçu, gazetecilerin başkanlık sistemine ilişkin sözlerinin konuşma metninde olmadığını hatırlatmaları üzerine “Sizdeki kitapçıkta yok ama benim önümdeki metinde vardı” dedi.

 

 

Danıştay’ın kuruluş yıldönümü töreninde, Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar’ın yurtdışında olması nedeniyle barolar adına konuşmayı Başkan Yardımcısı Talay Şenol yaptı. Şenol, yeni anasayada parlamenter sistemin muhafaza edilmesi gerektiğini belirterek “Bu sistem başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine dönüştürülmemelidir. Parlamenter sistemin özüne uygun biçimde cumhurbaşkanının yetki ve görevlerinin temsil düzeyine indirgenmesi, yasama, yürütme ve yargı organlarının kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun biçimde düzenlenmesi, yasama organının yürütme organını denetleme araçları ile denetleme mekanizmasının güçlendirilmesi gerekir” dedi. Şenol, Balyoz davasında sanık avukatlarının savunma haklarının kısıtlandığını ileri sürdü. Şenol, şöyle dedi: “Balyoz davasında, avukatlar ‘mahkemenin uyguladığı usulü eleştirdikleri, eksik kalan delillerin toplanmasını istedikleri yani mesleklerini icra ettikleri’ için duruşma salonundan çıkarılmışlardır. Dileğimiz yasama organının başta adil yargılanma hakkı olmak üzere evrensel hukuk ilkelerine aykırı olan CMK’daki bu düzenlemeyi değiştirmesi.

 

 

Karakullukçu, parmağındaki yeni sultan yüzüğünü gazetecilere gösterdi. Daha sonra bir gazetecinin “Bu yüzük Danıştay'ın sultanı olduğunuz anlamına mı geliyor?” sorusuna Karakullukçu, “Estağfurullah” yanıtını verdi.

 

Yüzüğün üzerindeki taşların pırlanta olmadığını anlatan Karakullukçu, yeni yüzüğünün aynı zamanda gücü simgelediğini de ifade etti.

 

Karakullukçu, tören dolayısıyla giydiği kıyafetin de barışı simgelediğini anlattı.

 

Bu arada, Danıştay Başkan ve üyeleri törene üzerlerinde yeni dizayn edilen yaka kısmı siyah üzerine bordo ve altın yaldız işlemeli cübbeleri ile boyunlarındaki bordo fularlarla katıldı.

 

Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu konuşmasında başkanlık sistemine destek vererek, “Bunun tartışılmasını istiyorum. Başkanlık veya parlamenter sistem demokrasi dışındaki şeyler değildir. Yani sultanlık değildir başkanlık sistemi. Bazı ülkelerde başarıyla uygulanmaktadır” dedi.