3 yıl önce nişanlarda Atatürk kabartmasının kalmasına karar veren Danıştay, Cumhurbaşkanlığı’nın itirazı üzerine bu kez tam tersi karar verdi. Yönetmelik değişikliğinde eksiklik bulunmadığını söyledi.
Devlet Nişanı, Cumhuriyet Nişanı, Liyakat Nişanı'nda bulunan Atatürk kabartması, 15 Aralık 2013'te yönetmelikte yapılan değişiklikle kaldırıldı. Dönemin Türk Kamu Sen Genel Başkanı, halen Bağımsız Milletvekili olan İsmail Koncuk, yönetmelik değişikliğinin iptali için Danıştay'a dava açtı. Hem Danıştay 10. Dairesi hem de İdari Dava Daireleri Kurulu, nişanlarda Atatürk kabartmasının kullanılmasına karar verdi.
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'ün haberine göre; bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı karara itiraz etti. Cumhurbaşkanlığı avukatları "Nişanlarda ülkelerin inançlarını yansıtan ‘hilal, haç' gibi dini semboller ile ‘bayrak, defne ve zeytin dalı' gibi milli, kültürel sembolleri kullanılmaktadır. Bu çerçevede kabul edilen yeni nişanlar, bayrağımızın rengi olan kırmızı ve beyaz renkler ile on altı büyük Türk devletini temsil ediyor. Cumhurbaşkanlığı Forsu'ndan faydalanılmıştır” dedi. Koncuk'un avukatları ise “Ulu önder Atatürk'ün kabartmasının kaldırılması yönünde yapılan yönetmelik değişikliği, makul, somut ve kabul edilebilir bir nedene dayanmamaktadır. Atatürk kabartmasının kaldırılması Anayasal hükümler karşısında eksik düzenlemedir. Bu hukuka aykırıdır" diye itiraz etti.
10 Ekim 2018'de verdiği kararda, madalyalarda Atatürk madalyasının bulunmamasının “Eksik düzenleme” olduğuna karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, karar düzeltme aşamasında tam aksi yönde karar verdi.
11 üyeli kurulda, 3 üye karara muhalefet şerhi koydu. 4 Şubat'ta çıkan kararın gerekçesinde şöyle denildi: "Türkiye Cumhuriyeti ile mensup olduğu devlet arasında dostça ilişkilerin geliştirilmesini ve milletlerin birbirine yakınlaşmalarını sağlayan devlet başkanlarına verilen Devlet Nişanları'nın yeni halinde, diğer ülke uygulamalarında olduğu gibi milli ve kültürel sembollerimiz arasında yer alan Türk Bayrağı motifinin tercih edildiği gözetilmiştir.
Dava konusu yönetmelik hükümlerinin haklı, makul, somut ve kabul edilebilir bir neden bulunmadan değiştirildiği, yönetmelik hükümlerini hukuken sakatlayıcı nitelikte bir eksik bulunduğunu söylemek mümkün değildir."