2575 sayılı Danıştay Kanunu'nu da kapsayan ''Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'' hakkında Danıştayın konuya ilişkin görüşleri Danıştay Başkanı Mustafa Birden'in imzasıyla yayımlandı.Birden, tasarının genel gerekçesinde, yüksek yargı yerlerindeki dosyaların bir an önce bitirilmesinin, davaların makul sürede sonuçlandırılmasının, toplumda kaybolmakta olan yargıya güvenin ve adalet duygusunun yeniden sağlanmasının amaçlandığının vurgulandığını ve bu ihtiyaçları karşılamak amacını taşıdığının açıklandığını belirterek, şunları kaydetti:''Tasarının hazırlanması sırasında, Yargıtayla Danıştayın kurumsal yapısında ve işleyişinde köklü değişiklikler getirmesine karşın, Avrupa'nın demokratik geleneklerine aykırı olarak, bu yargı yerlerinin görüş ve değerlendirmelerine başvurulmamıştır. İdari Yargı Sistemimiz, kendine has özellikleri ve sorunları gözetilmeksizin, Adli Yargı Sistemi ile birlikte ele alınmıştır.Danıştayın iş yükünün makul düzeye indirilmesi ve istinafa kademeli geçişin kolaylaştırılması amacıyla, 2575, 2576 ve 2577 sayılı kanunlarda değişiklik öneren ve 8 Şubat 2010 gününde bizzat, Adalet Bakanına verilen çalışmamız dikkate alınmamıştır.''İdari istinaf mahkemelerinin kuruluşu ile ilgili olarak Danıştayda kurulan komisyonun çalışmalarının devam ettiği bilindiği halde sonuçlarının beklenilmediğini kaydeden Birden, ''95 meslek mensubu bulunan Danıştaya iki yeni daire kurulması ve dairelerin (Anayasaya uygunluğu tartışmalı) çift heyet halinde çalışma usulünün getirilmesi amacıyla, 61 yeni meslek mensubu kadrosu ihdas edilmiştir. Danıştay dairelerinin görevlerinin, tabii hakim ilkesine aykırı ve temyiz mercii olmanın olmazsa olmaz koşulu olan uzmanlaşmayı engelleyici biçimde, her yıl yeniden belirlenmesinin ve böylece değişken nitelik kazanmasının yolu açılmıştır'' değerlendirmesinde bulundu.