Danıştay, okulların imam hatiplere dönüşümü konusunda çok önemli bir karar aldı. Danıştay’ın aldığı karara göre, valilikler okulları istediği zaman imam hatip liselerine dönüştüremeyecek. Ayrıca okul isimlerini değiştirilmesi de Danıştay'ın kararında hukuka aykırı bulundu. Bu kararla birlikte, okulların ismi valilik tarafından değiştirilemeyecek. Eğitim-İş Genel Başkanı Mehmet Balık, Konya'da valiliklere imam-hatip açma yetkisi veren yönetmeliğin iptali için açtıkları davada Danıştay'ın bu maddeyi iptal ettiğini belirterek "Bununla birlikte Konya'da açılan 8 adet imam-hatip ortaokulunun hukuka aykırı şekilde açıldığına hükmetmiştir. Bu karar emsal nitelikte bir karardır" dedi.
Sözcü'den Yurdagül Uygun'un haberine göre, Eğitim İş Başkanı Mehmet Balık, Eğitim-İş olarak, Milli Eğitim Temel Kanunu'na aykırı olarak düzenlenen yönetmelikte valiliklere imam-hatip açma yetkisi veren yönetmelik hükmünün ve Konya Valiliği kararı ile Konya'da çok sayıda okulun imam-hatibe dönüştürülmesinin iptali için dava açtıklarını belirterek, "Açtığımız bu davada Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, bu okulların, Valilikler tarafından keyfi olarak açılabilmesine olanak sağlayan Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Kurumlara Ait Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği'nin ilgili maddesini iptal etmiştir. İptal gerekçesinde ise öncelikle bu okul açma yetkisinin Milli Eğitim Bakanlığı'nda olduğuna, Valiliklerce gelişi güzel şekilde bu okulların açılamayacağına ve Bakanlığın da bu okulların açılmasına karar verirken mevcut ihtiyaçları ve gereklilikleri dikkate almak zorunda olduğuna işaret etmiştir. Bununla birlikte gereklilik, ihtiyaç ve talep olmaksızın Konya ilinde açılan 8 adet imam-hatip ortaokulunun hukuka aykırı şekilde açıldığına hükmetmiştir” dedi.
Yine bu karar bir başka önemli hususu daha içerdiğini belirten Balık, şöyle devam etti:
"Bilindiği üzere okul isimleri gündelik siyasetin karşılığı olarak sürekli şekilde değiştirilmektedir. Özellikle de Cumhuriyetçi kimliği ile bilinen kimselerin adının verildiği okulların ismi sürekli olarak değiştirilmektedir. Yine aynı dava içerisinde Konya Selçuklu'da bulunan İsmail Hakkı Tonguç İmam Hatip Ortaokulu'nun ismi Erdem Beyazıt İmam Hatip Ortaokulu olarak, Mustafa Necati İlkokulu'nun ismi ise Cemil Meriç İlkokulu olarak valilik kararı ile değiştirilmiştir. Sendika olarak buna karşı çıkmış ve neden bu isimlerin değiştirildiği sorusunu sormuştuk. Tamamıyla keyfi ve hiçbir gerekçeye dayanmayan bu isim değişikliğinin hukuka aykırı olduğunu, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Ulu Önderimiz M. Kemal Aktatürk'ün Milli Eğitim Bakanlığı'nı da yapmış olan Mustafa Necati'nin ve bu ülkenin Milli Eğitim Sistemi'nin her taşında imzası olan İsmail Hakkı Tonguç isminin okullardan silinemeyeceğini ifade ettik. Nitekim Danıştay'da bu gerekçeleri haklı görerek keyfi şekilde yapılan bu isim değişikliğinin hukuka aykırı olduğuna hükmetmiş ve yürütmenin durdurulması kararı vermiştir.”
Bu kararın emsal nitelikte bir karar olduğunun altını çizen Balık, “Bu karar sonrasında artık öncelikle Valiliklerce gelişigüzel şekilde imam-hatip açılamayacak ve Milli Eğitim Bakanlığı da bu okulların açılmasına karar verirken mevcut talepleri, ihtiyaçları ve gereklilikleri dikkate almak zorunda olacaktır. Konya'da Valilik kararlarıyla açılan imam-hatip ortaokullarının da hukuka aykırı şekilde açıldığı tespit edilmiştir. Mustafa Necati ve İsmail Hakkı Tonguç tabelaları tekrar ait olduğu yere asılacaktır” dedi.
Balık’ın açıklamasının tamamı şöyle: “İktidarın 14 yıl eğitimde yaptığını iddia ettiği bunca icraata rağmen bir arpa boyu ileri gidemediğimizi uluslararası kuruluşların değerlendirmelerinde de ortaya çıkmıştır. Bu değerlendirmeler göstermiştir ki Türkiye listelerin altında yer alırken en başarılı okullarımız Fen liselerimiz olarak ortaya çıkmış en alt grupta ise Sayın Bakanın da söylediği üzere İmam Hatip Liseleri yer almıştır. Başarı durumu düşük okullarımızla ilgili tedbir alması gereken Bakanlık bunun aksine proje okulu adı altında en başarılı okullarımızda kadrolaşmayı tercih ederek ülkemizin en köklü ve başarılı okullarına darbe vurmaya çalışmaktadır.
Bilindiği üzere AKP, iktidara geldiği günden itibaren tüm eğitim politikasını imam-hatip açmak ve okulları imam-hatiplere dönüştürmekten ibaret görmüştür. 4+4+4 sistemiyle bir yandan sürekli olarak yeni imam-hatip okulları açmakta diğer yandan da mevcut okulları imam-hatiplere dönüştürmeye çalışmaktadır.
Bunu yaparken de vatandaşın taleplerini değerlendiriyoruz şeklinde tamamen uydurma gerekçeler ortaya koymakta, karşı duruş sergileyen, okullarının ellerinden alınmasını istemeyen veli, öğrenci ve öğretmenlere de suçlayıcı bir yaklaşım sergilenmektedir.
Bu da yetmezmiş gibi imam hatiplere ücretsiz yurt, ücretsiz servis, öğle yemeği, az mevcutlu sınıflarda tekli eğitim uygulamaları yaparak teşvik edilmekte, normal ortaokullarda ikili eğitim ve kalabalık sınıflara mahkum edilerek adeta imam hatiplere zorlama gerçekleştirilmektedir.
Bu durumu örneklendirecek olursak; 2016 birinci TEOG yerleştirmelerinde sadece İstanbul'da 5 bin İmam Hatip kontenjanı açık kalmıştır. Açık kalan kontenjanlar ikinci yerleştirmede kapatılmış ve İmam Hatipe talep olmadığı gizlenmeye çalışılmış, bu da yetmezmiş gibi bu kadar açığa ve mevcut okullar boş kalmasına rağmen FETÖ darbe girişimi sonrası Bakanlığa devredilen okullar da İmam Hatip yapılmıştır. Yani her taraftan dayatma yapılmakta, hatada ısrar edilmektedir.
Ayrıca Konya ili merkezinde 30km çapındaki bir alanda 8 okul İmam hatip Ortaokuluna dönüştürülmüş ve bu bölgede sadece 2 normal ortaokul bırakılmıştır. İmam hatip ortaokullarında normal eğitim ve 20-25 kişilik sınıflarda tekli eğitim yaparlarken yani derslik başına 20-25 kişi düşerken, bırakılan normal ortaokullarda ise ikili eğitim ve 50-60 kişilik sınıflarda eğitim yapılmıştır. Bunun da anlamı derslik başına 100-120 öğrencidir.