Emniyet Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi (KOM) Başkanlığı'nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, 'FETÖ'nün kripto haberleşme programı olduğu belirtilen Bylock'a ilişkin raporda FETÖ'cü olduğu öne sürülen iki kişinin konuşmalarına yer verildi. Söz konusu iki kişinin konuşmalarında 15 Temmuz darbe girişiminin gerçekleşmesi durumunda medyaya ilk gün kayyım atanacağı konuşulduğu ortaya çıktı.
Sözcü'den Asuman Aranca'nın haberi aynen şöyle:
Ankara Başsavcılığı, FETÖ'nün haberleşme ağı ByLock'u kullandıkları gerekçesiyle Ankara Büyükşehir Belediyesi eski çalışanı 12 kişi hakkında iddianame hazırladı. İddianamelerde, Emniyet Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi (KOM) Başkanlığı'nın ByLock'a ilişkin hazırladığı rapora da yer verildi. Örgüt üyelerinin yazışmalarından örnekler verilen rapora göre, ele geçirilen bir yazışmada üst düzey iki FETÖ'cü arasında şu konuşma geçmiş:
“Geçen gün bahsettiğim ‘bunları bir sabah toplayalım' meselesini, emniyetçi, Hocaefendi'ye sunulması için bir proje haline getirip gönderdi. Bence son gücümüzle bir çıkış yapmak lazım. Emniyetçiye kalsa, ‘Asker girmeden biz bile hallederiz' diyor. İlk günü tüm medyaya kayyum. Manşetler ‘uçurumdan dönüldü, kaos bitti vs' manşet atacak. Şu andan 100 kat daha hukuki. Olmadı ‘devlet benim kardeşim' der geçersin. Ama yine de Hocaefendi istese olur. Sabah, 1000 kişi toplansanız yeter. Gözaltı yapılamayacakları da bakan vs, can güvenliği açısından ablukaya alacaksınız, tedbiren yani. Darbe olmamış olacak. Savcı verecek gözaltı kararlarını…”
Bank Asya'ya para yatırmışlar: Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Tuzcu tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi çalışanı 12 kişi hakkında ayrı ayrı hazırlanan iddianamelerde, şüphelilerin FETÖ haberleşme programı ByLock'u kullandıkları, bazılarının örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in çağrısından sonra Bank Asya'ya yüklü miktarda para yatırdıklarının belirlendiği anlatıldı. İddianamede, şüpheliler hakkındaki soruşturmanın ByLock kullanıcısı olduklarının belirlenmesi üzerine başlatıldığı kaydedilerek, Emniyet KOM Dairesi'nde buna ilişkin hazırlanan rapora değinildi.
15 Temmuz gecesi Ankara'da şiddetli çatışmalar yaşanmıştı. FETÖ'cü hainler, Genelkurmay, Emniyet ve diğer kurumlara saldırı yapmıştı. Halk darbecilere geçit vermemişti.
Hazırlıklar yazışmalarda: Raporda, FETÖ mensuplarının yazışmalarında Gülen'den “H.E., H.C., Hocaefendi, Büyüğümüz” şeklinde bahsettikleri vurgulanarak, bazı yazışma örneklerine de yer verildi. Buna göre, üst düzey iki örgüt mensubu arasında geçen bir konuşmada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün nasıl darbe hazırlığı yaptığı görüldü.
‘Devlet benim kardeşim'': Yazışmalarda şöyle denildi: “Emniyetçiye kalsa asker girmeden biz bile hallederiz diyor. Gözaltı olamayacakları güvenlik açısından ablukaya alacaksın. Sonra istifa ve yurtdışı. HSYK üyeleri de öyle. İlk günü tüm medyaya kayyum. Manşetler ‘uçurumdan dönüldü, kaos bitti' vs manşet atacak. Şu andan 100 kat daha hukuki. Olmadı ‘devlet benim kardeşim' der geçersin.”
Asker demek…: “1 yıla toparlanır. Asker demek biz demek şu an abi. Harici kurumsal bir ses yok orda. Ama yine de Hocaefendi (HE) istese olur. Sabah, 1000 kişi toplansanız yeter. Gözaltı yapılamayacakları da bakan vs can güvenliği açısından ablukaya alacaksınız, tedbiren yani. Darbe olmamış olacak. Savcı verecek gözaltı kararlarını. Garnizonlara yazacak direkt. 1 savcı yeter. Gerisi kolluk gücünün işi.”
Ya İmralı ya yurtdışı: “Bu çalışmayı detaylı yazıp gönderdim 3 dosya. İŞİD, vatana ihanet ve 17-25 Aralık CB (Cumhurbaşkanı) bile kanunen gözaltı yapılabiliyor. Sonra istifaları istenir abluka altında iken, kabul etmeyenler ya İmralı ya yurtdışı. Aynı saatlerde tüm medyaya da kayyum atanacak.”
17-25 Konuşması…: “17-25 kimin olacaktı? Tam olsaydı, ‘hizmet bu sürecin tarafı değildir, bu tamamen hukuki bir davadır' der geçeriz. A haber, Akşam, ‘Türkiye uçurumdan döndü kurtuldu' vs haber yapacak. Yurt içinden bu adamlara yapılacak bir şey yok demiş HE. 3 ihtimal var aslında; 1. projeyi uygulamak 2. Sükut edip inayeti ilahiyeyi beklemek. 3. de küçük kriminalize bir grup olarak 80'li yıllar gibi yola devam etmek.”
FETÖ'nün iletişim ağı ByLock'un IP'lerine yönlendirilerek tuzağa düşürülen vatandaşlar konusunda Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu'nca (BTK) rapor hazırlandı. İstanbul'da 3 bin 610, Ankara'da bin 223, İzmir'de 607 kişinin ‘'Mor Beyin'' uygulaması ile ByLock IP'lerine yönlendirildiği anlaşıldı. BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan imzası taşıyan rapor, 26 Aralık'ta savcılığa gönderildi. Raporda şöyle denildi: “Eşzaman ilişkili IP'ler dikkate alınarak GSM numaraları incelenmiş, içinde 4 bin 406 GSM numarası bulunan listeye ilişkin ByLock bağlantılarının mevcut olduğu zamanlarda ‘Mor beyin' uygulamalarını barındıran sunucuya bağlantı sağlandığı tespit edilmiştir. Bu GSM numaralarının, irade dışında ByLock'a yönlendirilmiş olduğu değerlendirilmektedir.”
Raporda, EK -2 şeklinde sunulan 6 bin 749 adet GSM numarası için de “ByLock sunucularına bağlantısı olan ancak, bağlantı veri deseni bakımından Mor Beyin uygulamaları benzeri bazı özellikler göstererek kendi iradeleri dışında ByLock IP'lerine yönlendirilmiş olabileceği değerlendirilmektedir” tespitine yer verildi. EK-3 şeklindeki MİT'in tespit ettiği 300 adet GSM numarasının da benzer bağlantı özellikleri taşıdığı ve irade dışında ByLock IP'lerine yönlendirilmiş olabileceği vurgulandı.