Darbe girişimiyle birlikte tekstil ve hazırgiyimde yabancı alım heyetleri Türkiye’ye seyahatleri ve ziyaretlerini askıya aldı. Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ikinci sektör olan tekstil ve konfeksiyonda yabancı alım heyetlerinin gelmemesi, bu alanda yapılan ihracatının negatif yönde etkilenmesine neden olacağı belirtildi.
Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'ın haberine göre, en fazla ihracat yapılan sektörler arasında otomotivde, sonra ikinci sırada yer alan tekstil ve konfeksiyon sektörünün yıl sonu hedefi 18 milyar dolar. Ancak yabancı alım heyetlerinin gelmemesi bu hedefi tehlikeye soktu. 1.5 milyon kişiye istihdam sağlayan sektörde işçi çıkarmaların da hızlanacağı konuşuluyor.
Tekstil ve hazırgiyimde yabancı alım heyetleri Türkiye’den mal almayı tamamen gündemlerinden çıkarmayı da gündemlerine aldı. Darbe girişimi nedeniyle mal temin ettikleri şirketlere kayyım atanacağı ya da teslimatların gecikeceği endişesi yaşayan Türkiye’den ürün alan yabancı firmaların B planında başka ülkelere gitmek var. Sektör uzmanlarına göre Türkiye’de güvenlik sağlanmazsa ve yabancıların gözündeki olumsuz Türkiye algısı değişmezse, Türkiye tekstil ve konfeksiyondaki üretimi ve ihracatı başka ülkelere kaptıracak. Bu da binlerce işçinin işsiz kalacağı ve konfeksiyon atölyelerinin kapılarına kilit vurmaları anlamına geliyor.
İngiltere’deki tekstil ve hazırgiyim firmalarına Türkiye’den mal temini yapan Spring Türkiye Genel Müdürü Esra Ercan, terör olayları nedeniyle uzun zamandır yabancı alım heyetlerinin Türkiye’ye gelmediğini belirterek “Darbe girişiminden sonra da tamamen Türkiye seyahatlerini durdurdular. Artık yabancı alım ofisleri Türkiye ile ilgili B planını konuşmaya başladılar. Böyle birşey ilk kez oluyor. Başka ülkelerden mi alalım diyorlar. Artık tüm müşterilerden bunları duyuyoruz. Biz ürünlerimizin yüzde 95’ini Türkiye’den alıyoruz. Şimdi yabancılar satın alma stratejilerini değiştirirse gidip ürünü Fas’tan alacaksın derse, asıl sorun o zaman başlayacak” dedi.
Yabancı alım ofislerinin OHAL ile ne olacağına baktıklarını vurgulayan Ercan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
* Yabancı şirketler herhangi bir sebeple kayıp yaşamak istemiyorlar. Mal aldığım şirkete el konulursa ya da kayyım atanırsa endişesi, verdiğim sipariş zamanında gelmezse korkusu yaşıyorlar.
* “İmalatçılarda neler oluyor, kapasite var mı, verdiğimiz siparişler gelebilecek mi diye” bize soruyorlar. Yabancı alım ofisleri darbe girişimi yine olur endişesi bile yaşıyorlar.
* Artık onlar gelmiyor. Biz gidiyoruz. Yabancı buraya geldiğinde ben ona 3 satıyorsam biz gidince sattığımız 2’ye düşecek. Almanya Türkiye’ye verdiği siparişleri askıya aldı haberleri geliyor.
* Hükümetin sadece ekonomi iyiye gidiyor demesiyle yabancılar buraya gelmez. Bakanlar nezdinde gidilmeli. Bu kadar istihdam sağlayan sektöre özen gösterilmeli yoksa çok zor toparlanırız.
Oluşturduğu geniş istihdam ile Türkiye’de işsizliğin azalmasına ve toplumsal refahın artırılmasına ciddi katkı sağlayan hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü sadece üretim tarafında 490 bin kişiyi istihdam ediyor. Perakende ve ticaretle birlikte hazırgiyimden para kazananların sayısı ise 1.5 milyon kişiye ulaşıyor. Hazırgiyimin imalat sanayi istihdamında yüzde 14, toplam istihdamda yüzde 4.2 payı bulunuyor.
Yıl başında asgari ücretin net 1.300 TL’ye çıkarılmasıyla istihdam ayağında kayıt dışılığa daha fazla yönelen sektörde istihdam edilen sigortalıların sayısı da gün geçtikçe düşüyor. Nisan 2015’te tekstil ürünleri ve giyim eşyaları imalatında sigortalı çalışan sayısı 921 bin 602 iken bu sayı aradan geçen bir yılda Nisan 2016’da 887 bin 455 kişiye geriledi. Yine aynı sektörde son bir yılda işyeri sayısı da büyük oranda azaldı. Nisan 2015’te tekstil ürünleri ve giyim eşyaları imalatında kayıtlı işyeri sayısı 51 bin iken bu sayı Nisan 2016’da 49 bine düştü.
Sektörün üretim maliyetlerinin yüzde 40’ını istihdam maliyeti oluşturuyor. Türkiye’de istihdam üzerindeki vergi yükünün yüzde 38’i bulması sektörün rekabet gücünü etkileyen en önemli unsur. Çünkü Türkiye hazırgiyimde Çin, Bangladeş, Vietnam, Hindistan ve Pakistan gibi düşük işgücü maliyetleri olan ülkelerle rekabet ediyor. OECD verilerine göre tekstil ve konfeksiyonda Türkiye’nin saat başı istihdam maliyeti 5.48 dolar, Bangladeş’te 0.62, Vietnam’da 0.74, Hindistan’da 1.12, Çin’de 2.65, Bulgaristan’da 2.33, Fas’ta 3.12, Tunus’ta 3.18 dolar düzeyinde.
Yurtışındaki alım heyetlerinin darbe girişiminden sonra büyük oranda maliyetleri düşük olduğu için bu ülkelere yönelebileceği konuşuluyor. Öte yandan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), genişletilmiş başkanlar kurulu toplantısında Türkiye’nin güçlü imaj kampanyası gündeme geldi.