TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından serbest bırakılan firari ilahiyatçı Adil Öksüz'ün iki gün gözaltında kaldığı ortaya çıktı. Sakarya Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Öksüz'ün 'Hava Kuvvetleri'nin imamı' olduğu iddia ediliyor.
Al Jazeera'dan Selahattin Günday'ın imzasıyla yayımlanan haberde, "18 Temmuz’da sabaha karşı savcılığa sevk edilen Öksüz sorgusunun sonra tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılığa sevk edilen Öksüz’ün dosyasında ‘Gülen yapılanmasına mensup olduğu veya hava kuvvetleri imamı’ olduğu yönünde bir bilgi yoktu. İki gün boyunca ne emniyetten, ne istihbarattan, ne de TSK’den bir bilgi iletilmişti. Bu kurumlar adeta Adil Öksüz’ün kaçışını seyretti" ifadesi yer aldı.
"İki gün 'seyrettiler'" başlığıyla yayımlanan (31 Ağustos 2016) haber şöyle:
Sakarya Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Adil Öksüz, darbe girişiminin kilit ismi. Bu isim darbe gecesi, darbenin beyin takımının bulunduğu Akıncı Üssü’ndeydi. Gece boyu Akıncı Üssü’nde bulunduğu, ertesi sabah yakalanması ile ortaya çıktı.
Gülen yapılanmasının ‘hava kuvvetleri imamı’ olduğu ve darbeyi organize ettiği belirlenen bu isim, girişimin bastırılmasının ardından 16 Temmuz’da askerlerle birlikte Akıncı Üssü’nde gözaltına alındı. Askeri birlikteki diğer gözaltılarla birlikte yarı çıplak görüntüleri basına yansıyan Öksüz, darbenin kilit ismiydi. Darbenin ‘Gülen bağlantısı’nı ortaya koyacak en önemli delillerden biri Öksüz’ün darbe sababı Akıncı Üssü’nde yakalanmış olması. Ancak serbest bırakılmamış olsaydı çok daha fazla bilgiye erişmek mümkün olacaktı.
İzmir’de darbeye katılıp yakalandıktan sonra itirafçı olan bir general’in, “Bizi Ankara’ya götürdüler. Bir villada Adil Öksüz darbe yapılacağını söyledi. Planı anlattı” dediği Adil Öksüz, iki boyunca gözaltında tutuldu. Öksüz’ün 2002 yılından bu yana 109 kez yurtdışı seyahati yaptığı tespit edildi. Hatta darbe planı ile ilgili askerlerle toplantı yaptıktan sonra 11 Temmuz’da tekrar ABD’ye gitti. Öksüz 13 Temmuz’da tekrar Türkiye’ye döndü ve iki gün sonra darbe girişimi yaşandı.
Darbe girişiminin ertesi sabahı gözaltına alınan Öksüz, gözaltına alındıktan iki gün sonra ayın 18’in de adliyeye sevk edildi.
Yani Adil Öksüz, sanılanın aksine gözaltına alındıktan hemen sonra serbest kalmadı. Öksüz 2 gün boyunca darbeyi soruşturan polis ve askerler tarafından gözaltında tutuldu.
18 Temmuz’da sabaha karşı savcılığa sevk edilen Öksüz sorgusunun sonra tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi.
Savcılığa sevk edilen Öksüz’ün dosyasında ‘Gülen yapılanmasına mensup olduğu veya hava kuvvetleri imamı’ olduğu yönünde bir bilgi yoktu. İki gün boyunca ne emniyetten, ne istihbarattan, ne de TSK’den bir bilgi iletilmişti. Bu kurumlar adeta Adil Öksüz’ün kaçışını seyretti.
Öksüz'ü sorgulayan ve ‘ anlattıklarını inandırıcı bulmayarak’ tutuklanmasını isteyen Ankara Batı Adliyesi Savcısı Cihan Ergün, Öksüz’ün serbest kalmasının ardından bazı basın yayın organlarına açıklamalar yaptı.
Öksüz’ün sorgusunda arsa bakmak için geldiğini söylediğini ifade eden savcı Ergün tutuklama talebinin gerekçesini şöyle açıklamıştı:
"Arsa almaya geliyorsanız pazarlık yaptığınız birinin olması lâzım. Birbirinizin telefonu olması lâzım. Arsa alacağınız kişinin telefonu var mı? Yok. Soyadı nedir? O da yok. Arsa nerede? O da yok. Kim buluşturacaktı? Bilmiyorum. Evini biliyor musun? Hayır. Bu gibi cevaplar. Vaziyet o ki; doğru bir şey söylemiyorsunuz ama bulunmamanız gereken bir saatte orada bulunuyorsunuz. Darbe girişiminin hemen sabahı (16 Temmuz Cumartesi) saat 09.00’da taksi ile geldiğini söylüyor. 09.00’da taksi ile gelirseniz orada o zaman bombalar patlıyor. Uçaklar havalanıyor. Başka yerden gelen uçaklar pisti bombalıyor. Siz gayet rahat orada dolaşıyorsunuz ve 1 saat sonra yakalanıyorsunuz.” Savcının bu değerlendirmelerine rağmen Öksüz çıkartıldığı mahkemede hâkim tarafından serbest bırakıldı.
Tutuklama talebiyle sevk edilen Öksüz, hâkim Köksal Çelik tarafından ‘sabit ikametgâh sahibi olması ve delileri karartma imkanı olmaması’ gerekçeleriyle serbest bırakıldı. Savcılık bu karara itiraz etti. İtirazı değerlendiren hâkim Çetin Sönmez de tutuklama talebini reddetti. İki hâkim hakkında HSYK tarafından soruşturma başlatıldı. Hâkimler geçici olarak görevden uzaklaştırıldı.
Kaçmasının ardından önemi anlaşılan Adil Öksüz ile güvenlik ve istihbarat birimlerinde bir bilgi var mıydı?
Soruşturma savcısı Cihan Ergün ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ulaştığımız kaynaklara göre Öksüz ile ilgili savcılık arşivlerinde bilgi yoktu.
MİT ve Emniyette ise bilgi olup olmadığı konusunda henüz bir açıklama yok.
Ancak Gülen yapılanmasının bir dönem emniyet imamı olan Kemalettin Özdemir’in anlatımlarına göre olması lâzım.
Kemalettin Özdemir: Çok iyi tanıyorum. 2013 yılında ismini verdim
Kemalettin Özdemir, 18 Ağustos’ta CNN Türk’te katıldığı bir programda “ Adil Öksüz ile aynı yerdeydik (Sakarya üniversitesi) o yüzden onu tanımamam söz konusu değil. Çok iyi tanıyorum. Hava imamı olduğuyla alâkalı olarak hem Terörle Mücadeleye , hem Milli İstihbarata hem savcılığa bu konuda beyan verdim. 2012 yılında verdim bu beyanımı ben, 2013 yılında verdim” demişti.
Başsavcılığa verdiği ifadede ismi yok
Al Jazeera’nin ulaştığı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki kaynaklar, ‘Özdemir’in “Adil Öksüz ismini verdim” yönündeki beyanlarını doğrulamıyor. Aynı kaynaklar, Kemalettin Özdemir’in Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2015 Nisan’da 28 sayfalık bir ifade verdiğini ancak bu ifadede Adil Öksüz’den bahsetmediğini belirtiyor.