'Darbe iddiaları TSK'ya sorulacak'

'Darbe iddiaları TSK'ya sorulacak'

2. Ergenekon davasının görüldüğü 13. Ağır Ceza Mahkemesi, savcının '2002-2009 yılları arasında darbe girişimi olup olmadığı Genelkurmay'dan sorulsun' istemini kabul etti.

İkinci “Ergenekon” davasına bakan mahkeme, 2000-2009 yılları arasında Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) darbeye teşebbüs amacıyla bir örgütlenme olup olmadığının Genelkurmay Başkanlığından sorulmasını kararlaştırdı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında, mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese, verilen aranın ardından alınan kararları açıkladı.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Tuncay Özkan'ın talebi doğrultusunda, Genelkurmay Başkanlığına yazı yazılmasını kararlaştırarak, 2000-2009 yılları arasında TSK içerisinde askeri darbeye teşebbüs amacıyla bir örgütlenme olup olmadığı konusunda inceleme, soruşturma yapılıp yapılmadığının tespiti ile, var ise her türlü istihbarat, bilgi, belge ve diğer evrakın onaylı suretlerinin gönderilmesinin istenmesini karara bağladı.

Mahkeme, yine Genelkurmay Başkanlığına yazı yazılarak, iddianamede belirtilen “Sarıkız-Ay Işığı, Eldiven ve Yakamoz” adlı darbe senaryolarıyla ilgili mevcut olduğu takdirde her türlü bilgi ve belgenin gönderilmesinin istenmesini kararlaştırdı.

Ergenekon törör örgütü tabiri

Sanık müdafiler iddianamenin okunması sırasında “Ergenekon terör örgütü” tabiri yerine “iddia olunan örgüt” tabirinin kullanılmasını talep etmişlerdi. Mahkeme heyeti, iddianamede yer alan bu tabirin okunmasının usul ve yasaya aykırı bir tarafının bulunmadığını, söz konusu örgütün var olduğunun iddia makamınca iddia edildiğini dikkate alarak, bu konudaki talebi reddetti.

Tuncay Özkan'ın Partisi

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Tuncay Özkan'ın siyasi partilerle ilgili taleplerinin kısmen kabulüyle, 1998-2009 yılları arasında kurulan siyasi partilerin hangi tarihte kimler tarafından kurulduğunun, genel başkanlarının ve kurucularının isimleriyle birlikte bildirilmesi için İçişleri Bakanlığına yazı yazılmasına karar verdi.

Güney'in notları istendi

Mahkeme, tutuklu sanık Adil Serdar Saçan'ın talebi doğrultusunda, 1 Mart 2001 ile 14 Kasım 2002 tarihleri arasındaki Tuncay Güney'in anlatımları ve kendisinden ele geçirilen dokümanlar üzerine alınan ön çalışma izni konusunda İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yazılan veya bu şubeye gelen yazıların onaylı birer örneklerinin İstanbul Emniyet Müdürlüğünden istenmesini kararlaştırdı.

İP- Karargâh Evleri

Sanık Cengiz Köylü'nün talebini kabul eden mahkeme heyeti, İP-Karargah Evleri konusunda herhangi bir duyum haber, bilgi ve soruşturma olup olmadığı varsa bu sanıkla ilgisinin sorulması ve buna ilişkin belgelerin celbi için Genelkurmay Başkanlığı Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığına ve MİT Müsteşarlığına yazı yazılmasına hükmetti.

Duruşma ertelendi

Mahkeme heyeti, sanık Durmuş Ali Özoğlu'nun talepleriyle ilgili olarak, İstanbul'daki Gazi olaylarıyla ilgili 15 Mart 1995 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından Bakanlar Kurulu'na sunulduğu iddia edilen gizli raporun incelenmek ve iade edilmek üzere istenmesi için gizlilik esasları da dikkate alınarak İçişleri Bakanlığına yazı yazılmasını kararlaştırdı.Mahkeme heyeti, dosya kapsamı, her sanığa iddianamede ayrı ayrı isnat olunan suçlamalar ve bunlarla ilgili sevk maddeleri, atılı suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığının devam etmesi hususlarını dikkate alarak, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddetti.Duruşma, 12 Ekim Pazartesi günü saat 09.30'a ertelendi.

Gece yarısı yasası

İkinci ''Ergenekon'' davasına katılan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in bu talebi kamuoyunda "Gece Yarısı Yasası" olarak bilinen yasanın kabul edilmesiyle başladı. Yasaya göre askerler de artık siviller gibi CMK 250’nci maddede tek tek sayılan ’darbe planlamak, cunta oluşumu, hükümeti yıkmak için silahlı eylem’ gibi 30’a yakın suçtan ilgili ağır ceza mahkemelerinde yargılanacak.

İkinci Çiçek karmaşası olabilir

TSK, Savcı Pekgüzel'in talebini bu hafta değerlendirecek. Ancak bu süreçte yine yetki tartışması yaşanabilir. Çünkü en son Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu öne sürülen fotokopi belge ile ilgili Askeri Savcılık soruşturmaya gerek yok kararı vermişti. Ancak Çiçek Sivil Savcının kararı ile 1 gün süre tutuklanmıştı.İstanbul Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’i, ’Delil yetersizliği’ ve ’Kaçma şüphesi bulunmadığı’ için 1’e karşı 2 oyla tahliye etmişti.

Başbuğ 'Teminat benim' demişti

Genelkurmaybaşkanı İlker Başbuğ,  26 Haziran Cuma günü yaptığı basın toplantısında TSK içinde darbeye yeltenenler, bunu aklından geçirenler ya da demokratik rejime aykırı hareket edenlere karşı asla taviz verilmeyeceğini belirterek, böyle bir durum söz konusu olursa cezalarını önce TSK’nın komutanı olarak kendisinin vereceğini söylemişti. Komuta kademesinin yasalar çerçevesinde bu tür girişimlerde bulunanlara karşı asla tolerans göstermeyeceğini ve barındırmayacağını ifade eden Başbuğ, en ufak şüphede bile detaylı soruşturmaların yapılacağına işaret etmişti. Başbuğ, bu tip zihniyetteki insanların TSK’da bulunmasının mümkün olmayacağını da sözlerine eklemişti.