15 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişimini araştırması için TBMM'de kurulan komisyonun dün ilk dinlediği isimlerden olan Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ertan, Fethullah Gülen'in liderliğini yaptığı cemaati, dünyanın en büyük uyuşturucu baronu Kolombiyalı Pablo Escobar'ın örgütüne benzetti. Ertan, "Escobar’ın mali yapısını örnek alıyorlar. Şu anda bir tek alandan darbe bekliyoruz. Mülki alanda, yargı alanında, emniyet alanında darbeyi buldular. Bir alan kaldı, mali alanımız. Özel olsun, kamu sektörü olsun. Bunlar vazgeçmeyecekler, yetiştirdikleri elemanlar aramızda" dedi.
15 Temmuz’daki darbe girişimini araştırmak üzere kurulan Meclis Komisyonu, bu ay dinleyeceği isimleri belirledi. Bu isimler arasında eski Genelkurmay başkanları da var. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in danışmanı da. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eniştesini de dinleyecek olan komisyonun davetlileri arasında gazeteciler de bulunuyor.
Hürriyet'ten Umut Erdem'in haberine göre, darbe girişimini araştırmak üzere kurulan Meclis Komisyonu, dördüncü toplantısını dün gerçekleştirdi. Partilerden dinlenilmesini istedikleri isimleri toplayan komisyonun Başkanlık Divanı, önerileri dikkate alarak ekim ayında dinleyecekleri isimleri ve çalışma takvimini hazırladı. Listede eski Genelkurmay başkanları emekli orgeneraller Yaşar Büyükanıt, Hilmi Özkök, Işık Koşaner, İlker Başbuğ ve Necdet Özel’in yer alması dikkat çekti. Komisyon ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe girişimini haberaldığını söylediği eniştesi Ziya İlgen ile darbe girişimini 14 Temmuz’da Türkiye’ye bildirdiğini söyleyen Rusya Devlet Başkanı Putin’in danışmanı Alexandr Dugin’i de dinleme kararı aldı.
Hazırlanan listede şu isimler yer aldı:
18 Ekim: Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ümit Dündar, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, gazeteci Fehmi Koru, Prof. Dr. Ahmet Akgündüz.
19 Ekim: Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, eski milletvekili Birgül Ayman Güler, gazeteci Nevzat Bayhan.
20 Ekim: Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Tunceli Üniversitesi’nden Yavuz Çobanoğlu, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ekrem Keleş, gazeteci-yazar Yavuz Selim Demirağ, eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu.
25 Ekim: Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Şehir Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükara, gazeteci Nedim Şener, Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak, eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar.
26 Ekim: Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, gazeteci Hüseyin Gülerce, Rusya Devlet Başkanı Putin’in danışmanı Alexandr Dugin, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, Prof. Dr. Sönmez Kutlu, eski Bakan Tayyibe Gülek.
27 Ekim: Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eniştesi Ziya İlgen, eski MİT Müsteşarı Emre Taner, eski MİT Müsteşar Yardımcısı Fikret Acar, Zonguldak Emniyet Müdürü Osman Ak.
'Fethullah’ın Askerleri' kitabının yazarı emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel de komisyonda şunları anlattı: “Harp Okulu’nda 1982’de özel bir sınıf ihdas edilmiştir. Mezuniyetleri 1985 olmuştur ve teğmen olmuşlardır. Bu kısmın yarısı general, 11 tanesi general. Bunun 11’i de 15 Temmuz gecesi darbenin içerisindeydi. Ben de üçüncü sınıfım bu arada, onlar da ikinci sınıf. Öğrenci alay komutanı Kurmay Albay Hilmi Özkök.”
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi Prof. Mustafa Öztürk, "'FETÖ’den boşalan yere diğer tarikat ve cemaatlerin heveslendiği" uyarısı yaptı. Komisyonda dinlenen Öztürk, şunları söyledi: “Din devlet cemaat ilişkileri sıkıntılı. Bu yapıların muadilleriyle bir daha böyle bir karşılaşma yaşamamak için devlet aklının bunları dikkate alması gerekir. Bu dini yapıların devlet tarafından denetlenmesi, faaliyet alanlarının belirlenmesi, Türkiye’de bu kadar özgürlüğün cemaatler için lüks olduğunu düşünüyorum. Bunları merdiven altına indirecek kadar baskı da serbest bırakacak kadar önüne açmak da riskli. Aksi halde birini bertaraf ettikten sonra, öbürünün palazlanıp gelme riskinin geleceğini düşünüyorum. Şu anda başka yapılar da o boşluğu doldurmanın hevesi içinde. Menzil cemaatinin devletle ilişkilerinin senli benli olmaya çalıştığını bu konuda çok talepkâr olduğunu biliyorum. Nurculuğun diğer kolları da hevesli.”
Komisyonun dün ilk dinlediği isimlerden olan Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ertan da anlattıklarıyla üyelerin yoğun ilgisini çekti. Ertan, 1980’li yıllara dayanan ve mahzende zeki bir polisin çalışmasıyla yakılmaktan kurtulan bir belgeye ulaştıklarını söyledi. Bu belgeye dayanarak önemli bilgilere ulaşdıklarını kaydeden Ertan şunları anlattı:
“Bu örgüt, cemaat tabirini tampon bölge olarak kullanıyordu. Devletin kayıt altına aldığı resmi belgeler var, suç örgütü olduğuna yönelik. O belge bu örgütün kendi kendini bitirdiği belgeydi onları unutmasaydı bunları konuşamayacaktık. Ama biz o belgeyi bulduk. Bu örgütün yapılanması 1980’lere gidiyor. Yapılanırken bugünleri görerek yapılanmışlar. Unuttukları bir mahzenden yapılanmalarıyla ilgili belgeleri çıkarttık. Polis akademisini yapılandırırken iki senedir darbe olacağını, silahlı eylem yapılacağını öngördük. 2000’li yıllarda bu güç yetiştirdiği elemanları bürokrasiye sokma arayışına girdi. Sonra devlete hakim olabilecek noktaya geldiler. O belgede Fetullah hoca örgütün talebeleri diye geçiyor. 2000’li yıllara gelindiğinde vesayete sızıyorlar. İlk hamleyi 17-25 Aralık’ta yargı ve emniyet ayağına yapıyorlar. Koza İpek grubunun bilirkişiliğini üstlendim. Bunların yapısını o tarihte daha dehşet bir şekilde gördük. 2015’in yazında. Kapalı devre sistem uyguladığını gördük. Mali boyutta da örgütsel bir yapıda olduğunu gördük. 10 bin polis elemanını, sabah komiser yardımcısı yapacak şekilde bir A4 hazırlamışlardı. Cizvit tarikatını örnek alıyorlar. İkincisi Escobar’ın (Kolombiyalı, dünyanın en büyük uyuşturucu baronu) mali yapısını örnek alıyorlar. Şu anda bir tek alandan darbe bekliyoruz. Mülki alanda, yargı alanında, emniyet alanında darbeyi buldular. Bir alan kaldı, mali alanımız. Özel olsun, kamu sektörü olsun. Bunlar vazgeçmeyecekler, yetiştirdikleri elemanlar aramızda.
Pablo Escobar'ın hayatını anlatan Narcos isimli dizinin müziği şöyle:
"Komisyon olarak inşallah sizi de aldatmazlar. Yeri geldi Bülent Ecevit ile kol kola girdiler, yeri geldi başka gruplarla kol kola girdiler. Bu belgeyi can güvenliği ile ilgili sıkıntılar yaşanmaması için yazılı olarak talep ederseniz vereceğim. O belgelerde gizli ikinci Fetullah Gülen’in kim olduğunu da göreceksiniz. Londra Düşüyor filmi ile benzeşiyor yaşadıklarımız. Siyasi irade, sivil irade devlet iradelerine yansıdığı takdirde bunları temizlemek mümkün. Bunların yetişme alanı bürokratik kademedir. Bu dış destekli. İç savaşın olduğu ülkelerde okullar açtılar. Okullarına bir mermi bile isabet etmiyordı. Yabancı devletin desteğini almadan okul açamazsınız.”