T24 - ÖSYM, YGS'nin iptali için açılan davayla ilgili savunması mahkemeye vermişti. Bugün o savunmanın maddelerine ulaşıldı... YGS'deki şifre iddiaları üzerine sınavın iptali istemiyle Konyalı bir öğrenci adına Ankara 7. İdare Mahkemesi'ne dava açılmış ve mahkeme, ÖSYM'den savunma istemişti.
ÖSYM, önceki gün savunmasını ilgili mahkemeye verdi.
17 sayfadan oluşan savunmada şu başlıklar öne çıktı:
Savunmada sınavın çok güvenli ve adil bir şekilde bilimsel ölçülere uygun olarak gerçekleştirildiği dile getirildi. ÖSYM, kimseye avantaj sağlanmadığını, haksız bir durum oluşmadığını belirterek, sınavın iptali dahilinde 1.7 milyon öğrencinin yıpranacağını iddia etti.
Savunmada, iddia edildiğinin aksine hiçbir adayın soruları çözmeden cevapları işaretleme yoluna gitmediğine de dikkat çekildi.
Şifreyi kabul etmedi
27 Mart 2011'de 153 merkezde uygulanan YGS'nin esasında herhangi bir sorunun yaşanmadığının belirtildiği savunmada, basın yayın organlarında YGS'de gizli şifre başlığı altında ÖSYM'yi yıpratıcı, sınava katılan adaylarda sınava yönelik tereddüt oluşturmak gayreti içinde bir takım iddialar yer aldığı ifade edildi.
Şifreyi kabul etmeyen ÖSYM, basına verilen soru kitapçığının master soru kitapçığından basit olarak türetilmiş bir kitapçı olduğu, bu soru kitapçığı sınav bittikten sonra türetildiğinden ve sınava giren hiç bir adaya verilmediğinden kimseye üstünlük sağlamasının söz konusu olmadığı vurgulandı. Savunmada, tüm sınav evrakı gibi soru kitapçıklarının da hazırlanmasının "kapalı dönem" olarak ifade edilen ve tüm dünyadan izole bir ortamda hazırlandığı, bu dizilişin ÖSYM çalışanları dahil dışarıdan herhangi biri tarafından bilinmesinin imkansız olduğu belirtildi.
Soruların, dışarı iletilmesi mümkün değil
Savunmada, "Sınavda yer alan soruların bir şifre tekniği kullanılarak cevap anahtarının oluşturulduğu iddiası tamamen gerçek dışıdır. Ortaya çıkan durum soru kitapçıklarının basımı ile ilgili geliştirilmiş olan yazılımın kapalı dönemde kullanılmasından kaynaklanmıştır. Ancak bunun kesinlikle hiçbir adaya üstünlük sağlayacak şekilde dışarıya iletilme ihtimali mümkün değildir" denildi.
Matematik testinde 37 ve üzeri net yapan adayların kitapçıklarının tek tek incelendiği belirtilen savunmada, adayların soruları bizzat çözerek cevapladıkları açıklandı ve "en büyük sayının yanındaki cevapları işaretleyenlere rastlanılmadığı" iddia edildi.
ÖSYM ayrıca, 40 matematik sorusundan 23'ünde şifreleme olduğu iddialarında ise algoritma düzeneğinin kullanıldığına yönelik tek bir bulguya rastlanılmadığına dikkat çekti.
Geçen yılki sonuçlarla fark yok
2010 yılı ile 2011 yılı YGS sonuçlarının karşılaştırıldığı savunmada, "20 ve üzeri net yapan adayların kitapçıklarından rastgele yapılan seçim ve incelemelerde de bu konuda normal dışı bir durum tespit edilememiştir. İddia edildiğinin aksine hiçbir aday soruyu çözmeden cevapları işaretleme yoluna gitmemiştir" ifadelerine yer verildi, ayrıca sınava girenlerin il bazında da başarı sıralamalarının değişmediği belirtildi.
Şifre iddialarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda yürütülen soruşturmaya işaret edilen savunmadaki, "Söz konusu inceleme sonucunda düzenlenen rapor ile ilgili açıklamada herhangi bir kopya çekme işleminin gerçekleşmediği, matbaadaki bilgisayarların incelenmesinden de dışarıya bir bilgi akışı olduğuna yönelik güvenlik açığının tespit edilemediği yazılımın Meteksan firmasınca hazırlandığı ve yanıt sistemine uygulandığı belirtilmiştir" ifadeleri dikkat çekti. Matematik testinde başarı oranın geçen yıla olanla düştüğünün anımsatan ÖSYM, şifreyle ilgili iddiaların hiçbir dayanağının bulunmadığını savundu. Adayların birbirlerine bakarak veya dışarıdan yardım alarak kopya çekmesini önlemek amacıyla sınavlarda daha çok sayıda kitapçık kullanılması uygulamasına başlanıldığının anımsatıldığı savunmada, sınavların büyüklük ölçeklerine göre kitapçık sayısının değiştiği belirtildi.
Farklı kitapçıkla kopyanın önüne geçildi
2010 KPSS Lisans sınavında toplu koypa çekildiği iddialarının önüne geçilemediğinin belirtildiği savunmada, "toplu kopya girişimine teşebbüs edenlerin artması ile beraber özellikle sınav sırasında meydana gelebilecek istismarların da önüne geçebilmek amacıyla her aday için farklı kitapçık oluşturulması" gerekliliğinin ortaya çıktığı ifade edildi.
Deneme sınavı yapıldı
Kitapçıklarda soru yerlerinin değiştirilmesi ile ilgili de şu değerlendirme yapıldı:
"Sınavlarda kopya olaylarını azaltmak amacıyla kitapçıklar oluşturulurken madde sıralamasının değiştirilmesinin yanında maddelerin seçeneklerinin yer değiştirilmesinin, hatta madde içeriğinde verilen birbirinden bağımsız bilgilerin sıralamasının yer değiştirilmesinin her bir sınav için oluşturulabilecek kitapçık sayısını artıracağı açıktır. ÖSYM bu konuda bir inceleme yapma gereğini duymuş ve böyle bir uygulamaya geçmenin olası sonuçlarını görebilmek, kitapçıkları oluştururken uygulanacak metodun geliştirilmesinde yol göstermek üzere bir ön çalışma ve deneme sınavı yapılmıştır.
Savunmada, uygulanan deneme sınavında ÖSYM'nin 2010 yılında yaptığı bir sınava ait sorular kullanılarak, 4 farklı kitapçık oluşturulduğu, birinci kitapçığın temel kitapçık olduğu ve soru düzeninde bir değişiklik yapılmadığı, diğer 3 kitapçıkta ise soru sıralamalarında seçenek diziliminde ve madde kökünde verilen bağımsız bilgilerin sıralanışında değişiklikler yapılarak oluşturulduğu ifade edildi.
Bu deneme sınavına giren öğrencilerin verdikleri cevaplara dayanılarak, maddelerin kitapçıkta bulunduğu yere veya seçeneklerin sırasında yapılan değişikliklere bağlı olarak öğrencilerin cevapladıkları kitapçık türüne göre bir soruyu doğru cevaplandırma olasılıklarının farklılaşıp farklılaşmadığı incelendi. Savunmada, bu deneme sınavından elde edilen bilgiler ışığında 2011 YGS soru kitapçığının hazırlandığına dikkat çekildi.
Sistem kötü niyetli yorumlanıyor
Soru ve cevap şıklarının yerlerine ilişkin düzenlemelerin rastgele yapıldığını buna göre düzenlenen soru kitapçıklarının belirli bir kişiye ait değil, herhangi bir aday adına basıldığının belirtildiği savunmada şu değerlendirme yer aldı:
"Adaya özgü soru kitapçığı ile geliştirilen bu sistem tamamen kötü niyetli yorumlanarak, ortada somut hiçbir veri bulunmadığı halde şifre iddiaları ileri sürülmekte ve bu şekilde toplumun infiale kapılmasına neden olunmaktadır."
Kız adayların okul tercihi
Kız adayların tek bir salonda sınava girmesi konusuna da savunmasında yer veren ÖSYM, şu değerlendirmede bulundu:
"Sınav merkezlerine ilişkin tercihte bulunan aday sayısı, o merkezdeki sınav binası kapasitesinden fazla olduğu durumlarda adayların bir kısmının kapasitesi dolmamış sınav merkezlerine atanacağı ilgili kılavuzda belirtilmiştir. Bu uygulamam tamamen elektronik ortamda bilgisayar otomasyon programı tarafından yapılan bir işlemdir. Adayların tümünün tercih ettikleri sınav merkezlerinde öncelikle öğrenim durumuna ve cinsiyetine göre değerlendirilerek kapasite fazlası adayların kapasitesi dolmamış sınav merkezlerine atandığı bu durumda kız adayların ilk tercihlerine atanmalarında da avantajlı ifade edilmiş ve bu uygulamanın basında yer alan iddiaları aksine hiçbir adaya avantaj sağlaması söz konusu olmamıştır."
Güvenilir ve adil bir sınav
Sınavın çok güvenli ve adil bir şekilde bilimsel ölçülere uygun olarak gerçekleştirildiğini dile getiren ÖSYM, "Kopyayı imkansız hale getiren, yerine başka bir kişiyi sınava sokma ihtimalini ortadan kaldıran adaylar arasında hiçbir üstünlüğe yol açmayan bilimsel olarak yerindeliği test edilerek uygulanan bir sınavın iptalinin istenmesinin hukuki gerekçesi ve kamu yararı bulunmamaktadır" açıklamasında bulundu.
ÖSYM'nin hizmet kusurunun bunmadığına iddia edilen savunmada, kitapçık üzerinde adayın adının ve fotoğrafının yer almasının hangi adayla hangi kitapçığın verileceğinin önceden bilinmesinin kopya anlamına gelmediği ifade edildi.
Şifre yok; suçlu sistem
Davayı açan avukat Ahmet Gürol Şağban, dün konuyla ilgili açıklamada bulunmuş ve ÖSYM'nin savunmada şifreyi yalanladığını belirtmişti.
Şağban, açıklamasında şunlara değindi:
"Şifre yok diyorlar, sistem yanlış çalışmış deniyor. ÖSYM Başkanı'nın itiraf ettiği şifre savunmada yalanlanıyor. Yine ÖSYM Yönetim Kurulu üyelerinin itiraf ettiği kurgulama hadisesinin doğru olmadığı ifade ediliyor. O zaman ÖSYM Başkanı ve Yönetim Kurulu mu bize yanlış bilgi verdiler yoksa savunmayı yapan avukat arkadaşlar mı? Ortada artık skandaldan da öte bir rezalet yaşıyoruz. Az önce içerde bir öğrenci arkadaş denk geldi, iki farklı sonuç gelmiş kendisine. Birisinde siz LYS'ye katılabilirsiniz diyor, diğerinde LYS'ye katılamazsınız diyor. Bu işin cılkı çıkmıştır. Ancak yargı konuyu enine boyuna irdeleyecektir ve en doğru kararı verecektir. Biraz daha bekleyeceğiz. Süreç işliyor. Benim tahminim bu hafta içinde olumlu veya olumsuz bir karar çıkacaktır.''