Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Cumhurbaşkanımız muhtemelen bugün hükümeti kurmak için beni görevlendirecek" dedi. Cuma ve cumartesi günü Bosna Hersek'te yapılacak Srebrenitsa katliamı anmasına katılacağını hatırlatan Davutoğlu, "Muhtemelen gelecek hafta içinde genel başkanlarımızın vereceği takvim doğrultusunda, inşallah önümüzdeki hafta ilk tur görüşmeleri yapmayı planlıyorum. Tabii cumhurbaşkanımızın görevlendirmesi halinde. Prensip olarak bugün görevlendirmesini bekliyoruz" diye konuştu.
Gelecek hafta başlaması beklenen koalisyon görüşmelerine de değinen Başbakan Davutoğlu, "Teatral bir oyun içine kimse girmemelidir, ben öyle hamleler yapayım ki halk karşı tarafı suçlasın demek iyi niyetli bir davranış değildir. Açık yürekli, şeffaf, empati yapan bir usulle yaklaşırsak, öyle veya böyle Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayacak bir anlayışta uzlaşabiliriz" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la ilgili olarak "Çankaya fanusuna dönecek" ifadelerine de yanıt veren Davutoğlu, "Hiçbir müzakerede her ne konu gelirse gelsin konuşmaya hazırız. Hiç kimse 'Cumhurbaşkanı Çankaya fanusuna girecek' diye konuşamaz. Cumhurbaşkanlığı makamı Türkiye'de en üst makamdır. Cumhurbaşkanlığı makamını asla tartışma konusu yaptırmayız" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, TBMM'de AKP grup toplantısında konuştu.
Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: Çok kritik bir dönemde çok önemli bir vazifeyi hep birlikte ifa ediyoruz. Meclis Başkanlığı seçiminde yaşananlar AK Parti'nin ilkeli duruşu ve 258 milletvekilimizin dayanışması konusunda hepinizi tebrik ediyorum.
Gazi Meclisi ilk Meclis başkanı Atatürk’ün makamıdır. Meclis başkanlığını formal olarak AK Parti kazandı ama kazanan sadece AK Parti olmadı. Ahlaklı siyaset kazandı. İlkeli duruş kazandı. Herkes gördü ki AK Parti karar verdi mi arkasında çelik gibi durur.
Ahlaklı bir siyaset takip ederiz dedik. Nitekim günlerce bazı taktik manevralar üzerinden AK Parti’yi şunu yapacaklar diyenler sükutu hayale uğradı.
Kazanan blokçu değil kuşatıcı siyaset oldu. Bir tarafta yüzde 60 vardı, onların hayal dünyasında. Siyasetin matematik değil, ahlak ve felsefe meselesi olduğunu ortaya koyduk.
Türk demokrasisinde bir iki istisna hariç, en büyük partilerden seçilmişlerdir. Onlar blok kurmaya çalışırken, biz teamülleri korumaya çalıştık.
Çatışmacı, eleştirici dil kaybetti. Başkanlık seçiminden sonra yapılan tartışmalara herkes bir baksın. AK Parti hiçbir başka partiyi rencide edici davranmadı, zafer sarhoşluğu yaşamadı, biz kazandık dahi demedik.
Ama diğer partilere bakın. Sayın Baykal üzerinden yapılan spekülasyonlar yaptı. MHP'nin grup başkan vekilinin sarf ettiği söz hepimiz tarafından kınanan ve hiçbirimiz tarafından kabul edilemeyecek siyasi tarihimize düşen bir kara leke olmuştur. Yusuf Halaçoğlu'nun sözlerini bir kez daha reddediyoruz ve kınıyoruz.
CHP’li kardeşlerime sesleniyorum. Sizin inancınız üzerinden yapılacak spekülasyonlar karşısında en dik şekilde biz duracağız.
AK Parti 7 Haziran seçimlerinden sonra ne yaptı gördünüz ki muhtemelen Cumhurbaşkanımız hükümet kurmak için beni bugün görevlendirecek.
AK Parti büyük bir harmandır. Bundan sonra da sürdüreceğiz, her ihtimale hazırlıklı teşkilatlarımız. Aydınlarla, bazen iftarda bit gruplar, bazen sahurda başka bir grupla istişare yaptık. Görmediğimiz, kaçırdığımız bir şey var mı diye. Kanaat önderleriyle konuştuk. Halkımızla buluşuyoruz. Muhteşem bir iftarda onlar kucaklaştık. Kurumsal bir faaliyet içine girdik. Cumhurbaşkanımız görevlendirmesini beklemeden hazır olmak için koalisyon görüşmeleri için komisyonlar kurduk. Hiç kimseye önyargılı bakmadan, seçim beyannamelerinde ne demişler dite titiz bir çalışma yürüttük, raporlarını da dün aldım. Diğer partiler vekillerinin sözlerine karşılık vermekle meşgul, AK Partinin farkı budur, hepinize teşekkür ediyorum. Kutuplaştırma siyaseti bitmiş. Maalesef diğer partiler statik bir pozisyon belirlediler, kendilerini mahkum ettiler şimdi kıvranıyorlar.
Siyasete çatıdan başlarsınız, başlarsınız tartışmaya, biz temelden başladık. HDP daha vahim bir durumda . Şiddetle terörle arasına mesafe kuramadı. Hala demokratik bir mücadele içindeyim, şiddete teröre gerek yok diyemedi. Yaptıkları her açıklama Kandil’den ayar verilerek yapılıyor. Siirt’deki saldırılardan sonra açıklama bekledik. Çatışmasızlık söylemin ötesine geçilmiştir. Herkes safını tercih etmelidir. Evet biz çözüm sürecini savunduk, kardeşliği savunduk. Burada gelip konuşsunlar ama silahını bıraktıklarını söylesinler.
Hiçbir müzakerede her ne konu gelirse gelsin konuşmaya hazırız. Hiç kimse 'Cumhurbaşkanı Çankaya fanusuna girecek' diye konuşamaz. Cumhurbaşkanlığı makamı Türkiye'de en üst makamdır. Cumhurbaşkanlığı makamını asla tartışma konusu yaptırmayız.
Cumhurbaşkanı'nın hükümeti görevlendirme süresi geciktirdiğini söyleyenler Anayasal sistemi bilmeyenlerdir. TBMM Başkanlık Divanı'nın oluşmasındaki gecikmeden sorumlu değiliz.
Mevcut hükümetin meşruiyeti konusunda şüphe olmasın. Ankara'da hükümet vardır, hem de güçlü bir hükümet vardır. Bölgemizdeki gelişmelerden bugün Türkiye etkilenmiyorsa bu AK Parti'nin tutunduğu tavır sayesindedir. Yatırımlarımızda hiçbir gecikme olmayacak.
Görevlendirmeye müteakip, hemen ilgili bütün partilerden randevu isteyeceğiz. Yarın acı bir yıldönümü için Bosna’da olacağız. Srebrenitsa katliamının 20’nci yıldönümü. Bir kez daha Srebrenitsa’da katledilen kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Muhtemelen gelecek hafta içinde genel başkanlarımızın vereceği takvim doğrultusunda, inşallah önümüzdeki hafta ilk tur görüşmeleri yapmayı planlıyorum. Tabii cumhurbaşkanımızın görevlendirmesi halinde. Prensip olarak bugün görevlendirmesini bekliyoruz.
Buradan muhalefet genel başkanlarına bazı çağrılarda bulunmak istiyorum. Birincisi hep beraber saygı dili kullanalım. Herkes diğer partinin kurullarına, usullerine, teamüllerine saygı göstererek, saygı içinde bu süreci yürütsün.
İkincisi yapıcı bir yaklaşımı esas alalım. Kapıları kapatmak yerine açalım ve her türlü iletişimi sağlayacak şekilde birbirimize yaklaşalım.
Teatral bir oyun içine kimse girmemelidir, ben öyle hamleler yapayım ki halk karşı tarafı suçlasın demek iyi niyetli bir davranış değildir.
Açık yürekli, şeffaf, empati yapan bir usulle yaklaşırsak, öyle veya böyle Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayacak bir anlayışta uzlaşabiliriz.