-DAVUTOĞLU: AVRUPA'NIN GELECEĞİ TÜRKİYE'DEN SORULACAK TBMM (A.A) - 20.12.2010 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa'da, Türkiye'yi engellemeye çalışanların olacağını ifade ederek, ''Buna rağmen Türkiye, AB yolunda kararlı yürüyüşüne devam edecektir. Çünkü biz Avrupa tarihinin bir parçasıyız, Avrupa'nın geleceği de bundan sonra en çok Türkiye'den sorulacak'' dedi. Davutoğlu, TBMM Genel Kurulunda Dışişleri Bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmaya, dün kalp ameliyatı olan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'na ''geçmiş olsun'' dileklerini ileterek başladı. Uluslararası sistemin, çok yoğun bir dönüşüm süreci geçirdiğine işaret eden Davutoğlu, klasik jeostratejik dengelerin sarsıldığını, küreselleşmenin getirdiği imkanlarla uluslararası ekonomik, politik güç dengelerinin yeniden şekillendiğini söyledi. Davutoğlu, bu derece yoğun bir dönüşüm yaşayan uluslararası konjonktürde, bu dönüşümün dinamiklerini anlayan, ivme kazanan, tarih akışının ritmini tutan ülkelerin, gelecek on yıllarda uluslararası ilişkileri yönlendiren ülkeler olacağını belirtti. Davutoğlu, ''Statik yaklaşımlarla, alışılagelmiş tepkiler verenler, savunmacı tepkilerle bulundukları statükoyu korumaya çalışanlar ise bu akışın dışında kalacaktır'' dedi. Takip ettikleri dış politikanın, ilkeli ve etkin bir dış politika olması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, bunun bir tercih değil, zorunluluk olduğunu kaydetti. İktidarları döneminde 3 temel hedefi gerçekleştirmeye çalıştıklarını anlatan Davutoğlu, bunları, ''Küresel dönüşümün ritmini yakalamak, bunda etkili olabilmek için küresel örgütlerdeki etkili güçlerini artırmak; Soğuk Savaş döneminden devraldıkları stratejik ittifakları güçlendirmek ve bölgesel alanlarda yönlendirici, barış kurucu bir rol üstlenmek'' şeklinde sıraladı. Davutoğlu, birinci hedef açısından baktıklarında 2010'da ciddi mesafeler aldıklarını dile getirerek, BM'de son 1 yılda çok etkin bir dış politika takip ettiklerini kaydetti. Davutoğlu, etkin politika dolayısıyla önümüzdeki 10 yıl içinde, tekrar BM Güvenlik Konseyi üyeliğine aday olmaya kararlı olduklarını bildirdi. Türkiye'nin, gelecek yıl 13-14 Mayısta, En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'na ev sahipliği yapacağını, buraya 192 ülkeden temsilcinin katılacağını belirten Davutoğlu, ''Onlar adına, uluslararası sistemin vicdanı, uluslararası eşitsizliklere karşı mücadelenin bayraktarlığı rolünü Türkiye üstlenecek. Artık sadece doğu ile batı arasında değil, kuzey ile güney arasındaki bütün gerilimlerde de etkin bir dış politika takip etmeye devam edeceğiz'' diye konuştu. -''NÜKLEER SİLAHLARA EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE KARŞI ÇIKACAK''- Davutoğlu, nükleer silahsızlanma konusunda Türkiye'nin, Japonya, Avustralya ve Almanya ile yeni bir inisiyatif başlattığını anımsatarak, Türkiye'nin, bütün ülkelerin, barışçıl yollarla nükleer enerji elde etme hakkına sahip çıkacağını ancak nükleer silahlara da en güçlü şekilde karşı çıkacağını kaydetti. Ele aldıkları inisiyatiflerle İstanbul'u ''BM şehri'' haline getirmek için çabalarını sürdürdüklerini vurgulayan Davutoğlu, İstanbul'u, uluslararası sistemin merkez şehirlerinden biri haline getireceklerini dile getirdi. Bakan Davutoğlu, küresel alanda bu kadar sesi gür çıkan Türkiye'nin, geleneksel, stratejik ittifaklara önem vermemesinin söz konusu olamayacağını bildirdi. -''SADECE DIŞ POLİTİKA MESELESİ DEĞİL''- AB'nin, stratejik öncelik niteliğini sürdürdüğüne dikkati çeken Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''AB, Türkiye için sadece bir dış politika meselesi değildir, 200 yıllık modernleşme tecrübesinin, modernleşme sürecinin en önemli aşamalarından biridir. AB ile ilgili çalışmalarımızı aksatmadan sürdüreceğiz. Bu yolda önümüze engeller çıkaracaklar, bazen siyasi engeller koyacaklar, bazen haksız şekilde Kıbrıs konusunu gündeme getirmeye çalışacaklar, bazen İslamafobi, yabancı karşıtlığı gibi unsurları kullanarak Avrupa'da bizi engellemeye çalışanlar olacak. Bunlara rağmen Türkiye, AB yolunda kararlı yürüyüşüne devam edecektir. Çünkü biz Avrupa tarihinin bir parçasıyız, Avrupa'nın geleceği de bundan sonra en çok Türkiye'den sorulacak. Bu gerçeği kimse gözardı edemez.'' Davutoğlu, ABD ile yürüttükleri çalışmalar, küresel ve bölge politikaları arasında yer alan konulardan birinin, terörizmle mücadele olduğunu kaydederek, ABD, AB ve bölge ülkeleri nezdinde etkin iş birliği ve çalışmaları sürdürmeye kararlı olduklarını bildirdi. Komşu havzalarda barış, huzur, refah kurma misyonlarını geliştirmek için çalışmaları bu yıl da sürdürdüklerini dile getiren Davutoğlu, Balkanlar, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya'da herkes için güvenliği esas alan bir dış politika takip ettiklerini anlattı. -''ÖZÜR VE TAZMİNAT DAHİL''- Ahmet Davutoğlu, Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanlar'da, Türk bayrağının, egemenliğin, özgürlüğün, onurun simgesi olarak her yerde dalgalandığını dile getirdi. İsrail konusundaki politikalarının, tamamen ilkesel olduğunu vurgulayan Davutoğlu, ''Taleplerimizi net olarak dile getirdik, uluslararası toplumu harekete geçirdik, bu işin peşini bırakacak değiliz. Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşların hukukunu korumaya kararlıdır, bu konuda herhangi bir taviz söz konusu değildir. Her türlü çalışmayı yapacağız, bütün uluslararası forumlarda dile getireceğiz, özür ve tazminat da dahil, bütün taleplerimizin yerine getirilmesinin takipçisi olacağız'' dedi.