Davutoğlu: Bu top sadece Suriye ordusunda var

Davutoğlu: Bu top sadece Suriye ordusunda var

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Suriye’de Esed'in olmadığı bir geçiş hükümetinin kurulmasını istediklerini belirterek, "Faruk Şara gayet akıllı ve vicdanlı bir tutum sergiledi. Sistemi Şara’dan daha iyi bilen yok" diyerek Türkiye’nin hangi lideri desteklediğini açık açık söyledi. Davutoğlu, Akçakale'ye top mermisinin düşmesine ilişkin, "Adresi belli. Bu top da sadece ve sadece Suriye ordusunun envanterinde var" dedi.

Davutoğlu, dün TRT-1 televizyonunda “Enine Boyuna” programının canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Akçakale saldırısı ile ilgili sorular üzerine Davutoğlu, saldırı sonrasında attıkları adımlar sayesinde artık Akçakale’ye top mermisinin düşmediğini söyledi. Türkiye’nin saldırıyı gerçekleştiren top ve tank bataryalarını susturarak caydırıcılığını gösterdiğini belirten Davutoğlu, “Bundan sonra nereden Türkiye’ye bir saldırı gelirse susturulacak” diye konuştu.

‘Faruk el Şara olsun’

Davutoğlu, “Geçiş hükümetinde Esad olmasa bile onun bir temsilcisi olabilir mi?” sorusu üzerine, şunları söyledi:

“Esad’ın temsilcileri şeklinde değil, devletin, sistemin temsilcileri, ya da, yani şu anki diyelim, bazı eli kana bulaşmamış olan. Riyad Hicab kalmış olsaydı olurdu, Faruk Şara olabilir. Anlatabiliyor muyum? Muhalefet de bu isimleri kabule yatkın. Beşar Esad ailesinin Suriye’deki son 20-30 yıl içinde sistemi anlama, yönetme kabiliyeti kadar da Faruk Şara’nın var. Ama Faruk Şara gayet akıllı ve vicdanlı bir tutumla bu son olaylarda, katliamların içinde yer almadı. Ama sistemi herhalde Faruk Şara’dan daha iyi bilen yok.”

Davutoğlu, “Kaçtığı söyleniyor...” denilmesi üzerine de, “Hayır, hala Suriye içinde. Kaçmaya çalıştığı bilgisi geldi ancak ayrılamadığı bilgisi de geldi. Onun detayına, onun da şahsi güvenliği var, girmek istemeyiz hiçbir şekilde...” diye konuştu.

D30 topundan atıldı

Üçüncü bir tarafın bu saldırıyı yapmış olabileceği şeklindeki yorumları hayretle karşıladığını vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Eğer Beşar Esad kendini savunmak için bir uluslararası teşebbüs yapsa ve avukatlar tutulsaydı bu derece olurdu. Herhalde Türkiye kendisine yönelik 12 kilometre öteden atılan bir top mermisinin nereden geldiğini, kim tarafından atıldığını, bu top mermisi bizim alana düştüğüne göre elimizde, bunun ne nitelikte olduğunu bilir. Bu top mermisi D30 tipi, 122 milimetrelik top mermisidir. D30 topundan fırlatılmıştır. Adresi belli. Bu top da sadece ve sadece Suriye ordusunun envanterinde var.”

Tezkere olmasa caydırıcı olmazdık

Türk uçağının düşürülmesinin ardından angajman kurallarını değiştirdiklerini anımsatan Davutoğlu, 20 Eylül’den itibaren Suriye’den Türkiye’ye yapılan atışları sabırla takip ettiklerini ve bu atışlara mukabelede bulunulduğunu anlattı. Davutoğlu, şunları söyledi:

“Bu angajman kuralları biliniyordu Suriye tarafından, buna rağmen meskun mahale bu şekilde bir atış olmuşsa, eğer bu susturulmazsa caydırıcılığınız kalmaz. Eğer bir tezkere çıkarılıp, ‘Biz gerektiğinde buna sadece misliyle değil, fazlasıyla da mukabelede bulunuruz’ demediğiniz zaman, bu hakkı elinizde tuttuğunuzu, Meclis’ten bu yetkiyi aldığınızı göstermediğiniz zaman caydırıcılığınız kalmaz.”

‘Savaş adımı atmadık’

“Küçük depremlerin bazen büyük depremleri engellediğini” ifade eden Davutoğlu, “Biz tezkereyle aslında bir savaş adımı atmış değiliz, aksine amaç bir savaşı engellemek üzere gerekli uyarıyı Suriye yönetimine yapmak, caydırıcılığımızı göstermek” dedi. Davutoğlu, hangi koşullarda ne adım atılacağını önceden öngördükleri için tezkere konusunda da bir tereddüt yaşamadıklarını söyledi.

Akçakale’den önce Suriye yönetiminin Suriye’deki Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’ne giden köprüyü bombaladığını bildiren Davutoğlu, o zaman da Suriye yönetimine nota verdiklerini söyledi. Türkiye’ye Akçakale’den sonra da bazı saldırılar gerçekleştiğini ifade eden Davutoğlu, bu münferit saldırılara da mukabelede bulunulduğunu kaydetti.

  Faruk Şara Kimdir?

Suriye Devlet başkanı Yardımcısı Faruk el-Şara, 10 Aralık 1938’de Deraa’da Sünni bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Hava Kuvvetleri pilotu olan Şara, akademik eğitimi ve dil yeteneği sayesinde kısa sürede diplomasi alanında yükseldi. 1984’te Hafız Esad, Şara’yı dışişleri bakanı olarak atadı. Babasının 2000 yılında ölmesinin ardından başa geçen Beşar Esad da 2006’da Sünni kökenli Abdül Halim Haddam’ın istifa etmesi üzerine Şara’yı devlet başkanı yardımcılığına getirdi. Şara’nın Temmuz 2012’de önemli üst düzey toplantılarda yer almaması üzerine ev hapsinde olduğu ya da Ürdün’e geçerek taraf değiştirdiği yönünde iddialar ortaya atılmıştı. Ancak 18 Temmuz 2012’de Şam’da öldürülen rejimin üst düzey üç isminin cenazesine katılarak bu iddiaları yalanladı. Şara, halkı ikna edecek bir kişi olma potansiyeline sahip. Sünniler onunla kendilerini özdeşleştirebilir. Baas Partisi üyesi ve Esad ailesinden iki başkana da sadık olduğu için de Aleviler ile Halep ve Şam’ın tüccar kesiminin desteğini alabilir.  

Putin’den önce İbrahimi geliyor

Uluslararası toplumun Suriye ile ilgili caydırıcılığını kaybettiğini vurgulayan Davutoğlu, etik ve stratejik olarak uygulanabilir bir formül bulmaya çalıştıklarını, son 18 ay içinde bu konuda atılabilecek bütün adımları Türkiye’nin ortaya koyduğunu söyledi. Davutoğlu, Suriye konusunda görüş alışverişinde bulunmak için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den önce Arap Birliği ve BM Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi İbrahimi’nin Türkiye’ye geleceğini belirtti.