Başbakan Ahmet Davutoğlu, sokağa çıkma yasakları sonrası bölgeyi terk eden vatandaşlara seslenerek "Bırakıp gitmeyeceksin.Terk etmeyeceksin. Bir gün geri dönmek istersen yüz bulamayabilirsin" tweeti atan HDP'li Pervin Buldan'a tepki gösterdi. "HDP’li bir vekil, bırakıp gitmeyeceksiniz, bir gün geri dönmek isterseniz yüz bulamayabilirsiniz" diyen Davutoğlu, "Bu nasıl bir kendini kaybetmişliktir? Bir siyasetçi vatandaşını, nasıl tehdit edebilir?" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, Meyra Otel'de, şehit yakınları ve gaziler için gerçekleştirilen iş kurasında konuştu.
Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Her zaman önceliğimiz her zaman ön gündemimizin üst sıralarında bulunuyor. Önce sizlerin duasını almak isteriz. 1600 kardeşimizi daha istihdam etmeye başlıyor. Böylece devlet çatısında iş verdiğimiz kişilerin sayısı 14 bine ulaşıyor.
Örneğin benim de bizzat ziyaret ettiğim Dağlıca bölgesinde şehit olan Turgay Topsakaloğlu’nun eşi Filiz Topsakaloğlu burada. Bir mübarek bayram günüydü, o kahramanlarımızın yüzündeki vakarı, yüreklerindeki imanı belliydi.
Merhum Turgay kardeşimin yüzündeki iman sevgisi içimize işledi; mekanı cennet olsun. Herkesin bir kahramanlık hikayesi var burada. Hepimizin gelecek nesillere aktaracağı bir kahramanlık hikayesi var. Şehitlerimiz her birimize, bu ülke var oldukça kahramanca hikayeler bıraktı. Şu anda burada aramızd aolmayanlar da var. Değerli kardeşimiz Fatime Saka burada değil. Şanlıurfa’da ekip otosuna yapılan saldırı sonucunda şehit olan şehidimizin kardeşi.
Bilinsin ki Fatime kızımızın hakkı, hep baki kalacak. Bizden onun büyük fedakarlıklarla şehit verdiği, bu devletten herhangi bir şey talep ederse başımızın üzerindedir. Umre’de olduğunu öğrendim; bizler için de dua ettiğine eminim. En kötü anında bile inancını yetirmeyen güzel yürekli insanların inancını artırsın.
Kendisi mesleğine hakim bir öğretmen. Orada görev yaparken mesleğini büyük bir aşkla devam ettirmiş. Aziz şehidimizin öğüdü “asla bıkmadan sevgiyle çalışması” olmuş. Hacer öğretmenimiz de böyle yapıyormuş zaten. Evini taziye için ziyaret edenlere, çocukları ne kadar çok sevdiğini anlatıyormuş. İşte bizim şehidimizin vasiyeti, bizim öğremenimizin güzleliği. Bölgede öğremtenlik yapan kardeşlerime; onların geleceğini aydınlatmak için çaba sarf eden meslektaşlarımıza selam ediyorum.
Her sevgi tohumu, bugün onların askerlerine, en mübarek evlatlarına yönelik tek tebadır. Hepiniz bize, şehitlerimizin … Şerden beslenenlere, karanlık planlar yapanlara fırsat vermesin. Rabbim birliğimizi bozmasın. Bir yanda acısını yüreğini gömerek, oradakilerin iyiliği için çırpınanlar diğer yanda ise tehditten baskıdan teörrden başka yol bilmeyenler var. Hendek, barikat siyasetinden medet umanlar. Kobane’den bu yana, HDP şimdi de hendeklerle kendisini var etmeye çalışıyor. Bu yol değildir. halka, demokrasiye, vatana ihanettir. HDP’ye oy veren vatandaşlara ifade ettim, HDP bu ilçelerde önemli oylar aldı. Bölgedeki seçmen oyunu emanet etti; onlarsa ihanet ettiler. Bu anlamda, yetkililere; terörü şiddeti savunanlara sesleniyorum, hendeklerle boca ediyorsunuz bunları.
Öğretmenler ayrıldığı için yürekleri sızlayanlar, evlerinden ayrılmak zorunda kalanlar diğer yanda ise bölge insanına eziyet edenler var. HDP’li bir vekil, bırakıp gitmeyeceksiniz, bir gün geri dönmek isterseniz yüz bulamayabilirsiniz. Bu nasıl bir kendini kaybetmişliktir? Bir siyasetçi vatandaşını, nasıl tehdit edebilir? Tüm vatandaşlarımıza bir daha sesleniyorum; bu vatanın her bir köşesinde nerede terör varsa oradan bu terör odakları kesinlikle temizleninceye kadar mücadelemiz aralıksız sürecek.
Emin olunuz, hepsi kulağıma eğilip “Sayın Başbakanımız bizi bu hainlerden kurtarın” diye çağrıda bulundular. Diyarbakır Ulu Cami, Bursa Ulu Cami kadar huzurlu oluncaya kadar bu mücadele devam edecek. Bizim için bir fark yoktur. Bizim için, Suriçi ile İstanbul Suriçi arasında bir fark yoktur. Bu mübarek mekanlardan hainleri temizleyeceğiz. Fatihpaşa Camisi’ni yangınla tahrip ettiler.
Kimdi bilir misiniz? 1516’ta Yavuz Sultan’ın gönderdiği bıyıklı Mehmet Paşa orayı fethettikten sonra onun inşa ettiği camidir. Bütün o fetihlerdeki en yakın dostu kimdir? Bir Kürt kanaat önderidir. O günlerde asırlarca sürecek bir kardeşliğin temelleri atıldı. Bu hainler temelleri yıkmaya çalışıyorlar. Her bir kardeşimizin, sevgi tohumu ekeceğiz gönlüne. Bu hainlerin oradaki basklarına son vereceğiz. Kurban Bayramı’nda camiyi terk ettikten sonra Dağlıca şehitlerimizin bulunduğu şehitlerimizi ziyaret etmiştim. Bu dağlar teker teker temizlenecek demiştim. Bütün güvenlik birimlerine teşekkür ederek söylüyorum, bütün tepeler teröristlerden temizlendi. O mücadeleyi sürdüren askerlerimize, soğukta mücadele eden askerlerimize, nöbet değişim vakti geldi denildiğinde “Bize verilen görevi tamamlayana ve aşılmaz sanılan bu dağları aşana kadar, al bayrağı dikene kadar kimseye teslim etmeyeceğiz görevi” dediler.
Bütün ülkemizdeki vatandaşlara sesleniyorum; devletimizin ülkemizin yanında yer alınız. Başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere bütün vatandaşlarımız herhangi bir sıkıntı yaşamadan, baskılar kalkana kadar, bölgenin çocukları okula gidene, hastaneler hizmet edecek imkanı bulana kadar mücadele istiyoruz. Öyle bir zorbalık içindeler ki, masum insanları evlerini terk etmek durumunda bırakıyorlar.
O vatandaşlarımız oradan kaçmak zorunda kalan vatandaşlarımız, sizin gibi şehitlerimizin emanetleridir. Bütün ülkede, o güzel ilçelerde yaşayan güzel insanlarımız huzur içinde yaşamına devam etmeleri için çalışmalara devam edip, zararlarını telafi edeceğiz. Bütün vatandaşalrımız bilsinler ki bugünkü mağduriyetlerinde biz yanlarında olacağız.
Her türlü ihtiyaçlarını biz karşılayacağız o vatandaşlarımızın. Hiçbir insanımızı yalnız, kimsesiz bırakmadık, bırakmayız. Öyle bir güçlü devlettir ki Türkiye, her yere eli ulaşan devlet.
Hiç kimsenin mağdur edilmesine izin vermeyeceğiz. Sur’daki esnafların, devletine ülkesine bağlı şekilde teröristlere karşı bu ülkenin yanında olan bu kardeşlerimize elimizi uzatacağız.