Davutoğlu: ''Karara sessiz kalamayız'' ANKARA (A.A)

-Davutoğlu: ''Karara sessiz kalamayız'' ANKARA (A.A) - 21.12.2011 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransız Meclisindeki yasa tasarısının 22 Aralık'ta katledilen Türk diplomat Yılmaz Çolpan'ın ölüm yıl dönümünde görüşülüyor olmasının dahi bu terör faaliyetlerine olumlu destek anlamına geldiğini söyleyerek, ''Fransız Meclisi yarın bir karar alırsa, bizim de buna sessiz kalmamız beklenemez'' dedi. Davutoğlu, Çek Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Vaclav Havel'in vefatı nedeniyle Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği'nde açılan taziye defterini imzaladı. Davutoğlu, Havel'in sadece büyük bir devlet adamı değil, çok büyük bir sanatçı, hayatını insan haklarına adamış büyük bir aydın olarak hepsinin kalplerinde yer edindiğini söyleyerek, kendisinin de sadece dışişleri bakanı olarak değil o dönemleri yakından yaşama imkanı bulmuş ve Havel'in Avrupa kültürüne, insanlık birikimine yaptığı katkıyı bizzat görmüş birisi olarak bu acıyı yüreğinde hissettiğini belirtti. Havel'in Soğuk Savaş kültürünün getirdiği ideolojik kutuplaşmalara karşı dik durmanın güzel bir örneğini oluşturduğunu söyleyen Davutoğlu, ''Çek halkı onun mirası ile ne kadar övünse azdır. Biz de ondan çok şey öğrendik. Bir kez daha dost Çek halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Bütün insanlık ve dünya için büyük bir kayıptır. Umarız insanlık onun mirasına sahip çıkar'' diye konuştu. -Fransa Meclisindeki yasa tasarısı- Fransa Meclisi'ne yarın gelecek olan yasa tasarısı ile ilgili son gelişmelerin sorulması üzerine de Davutoğlu şunları söyledi: ''Biraz önce Sayın Havel hakkında bahsederken Havel'in fikir özgürlüğü için ne kadar büyük bir mücadele verdiğini söylemiştim. Fikir özgürlüğü kolay edinilmiş bir hak değildir. Özellikle de Avrupa'da uzun mezhep, din savaşları, etnik milliyetçiliğe dayanan savaşlar sonrasında insanlar birbirlerinin fikirlerine saygı duymayı öğrenmişlerdir. Ama malesef Fransız Meclisi'nde gündeme gelen yasa Avrupa'da asırlar öncesine dönüş anlamına gelmektedir. Çünkü eğer bu yasa kabul edilirse Fransız Meclisi'nde tarih konusunda tartışılmaz bir dogma üretiliyor.'' Davutoğlu, Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ile, Fransız bakanın talebi üzerine biraz önce telefonla görüştüğünü belirterek, Juppe'nin bu konudaki tutumunu bir kez daha teyid ettiğini, tasarıyı şahsen benimsemediğini ilettiğini bildirdi. Juppe'nin Ankara ziyaretinde zaten bir  anlayış birliğine vardıklarını ifade eden Davutoğlu, Juppe'nin yarın Fransız Meclisi'ne sunulacak tasarı konusunda Türk-Fransız dostluğunun etkilenmemesini umduğunu söylediğini kaydetti.  Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ben de kendisine çok açık ve net bir ifadede bulundum. Tabi kişisel görüşlerine saygı duyarım ama Fransız Meclisi yarın bunu geçirmesi halinde çok büyük bir yanlışa imza atacaktır ve bu sadece Türk tarihine karşı bir saygısızlık değil, aynı zamanda entellektüel değerlere, insanlığın temel değerlerine, Fransa'yı Fransa yapan, aydınlanma değerlerine karşı da bir saldırıdır. Bunu da kendisiyle paylaştım. Açık bir şekilde söyledim, bunun hissi bir tepki olarak görülmemesi gerekir. Hissi değil son derece rasyonel bir tepkidir.'' Juppe'ye ''Yarın bu yasa geçtikten sonra siz beni davet etseniz ve ben Fransa'ya gelsem, bu soru bana tevci edilse, herhalde benim sadece bir Türk olarak değil, tarih çalışmaları yapmış bir aydın olarak da dönüp (Fransız Meclisi bütün bu konuları bizden daha iyi bilir, dolayısıyla bu konuda konuşmam) dememi beklemiyorsunuz'' dediğini aktaran Davutoğlu, şunları kaydetti: ''(Bundan sonra Paris'e inen her Türk yetkili bu konudaki tutumunu açık bir şekilde söyleyecektir ve söylediği anda da bir hukuki süreç başlaması gerekecek. Bunun Fransa'yı düşüreceği durumu düşünüyor musunuz?) dedim. Ve bu fiilen Türkiye ile Fransa arasındaki en normal siyasi, akademik ilişkilerin bile Fransa sınırları içinde yapılamaması anlamına gelir. Bunun doğuracağı çok ciddi sonuçlar var.'' Davutoğlu, Juppe'nin yanıtının sorulmasına karşılık, onun kişisel kanaatinin zaten bilindiğini söyleyerek, ''Bu konuda verilecek hiç kimsenin bir cevabı olamaz'' dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy ile yapmak istediği telefon görüşmesine de değinen Davutoğlu, şunları söyledi: ''Bence medeni bir dünyada yaşıyoruz. Görüş ayrılıkları olabilir. Hatta savaş şartlarında bile cumhurbaşkanları, başbakanlar, dışişleri bakanları karşılıklı olarak görüş alışverişinde bulunurlar. Demek ki söyleyecek sözleri yok, ben bu şekilde yorumluyorum. Bunu da kendisine ifade ettim.'' Bakan Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın mektubunu ve Erdoğan'a daha önce verilen taahhütleri de hatırlattığını söyleyerek, ''Bütün bunlara rağmen Fransız Meclisi yarın bir karar alırsa, bizim de buna sessiz kalmamız beklenemez. Dolayısıyla umarız ki Fransız Meclisi, Fransa'yı yapan değerlere sahip çıkar ve küçük siyasi seçim hesapları adına, hem büyük ve köklü bir dostluğu hem de Fransa değerlerini ayaklar altına almaz. Ama hiçbir surette buna sessiz kalacağımız, tepkisiz kalacağımız düşünülmemelidir'' dedi. Türkiye'nin o durumda ne yapacağının sorulması üzerine Davutoğlu, tasarının çıkması durumunda ve biz ummuyoruz ama eğer biterse nihai süreçte alınacak bazı tedbirler olduğunu söyleyerek, 22 Aralık'ın diplomat Yılmaz Çolpan'ın öldürülmesinin yıl dönümü olduğunu Juppe'ye  anımsattığını kaydetti.  Davutoğlu, daha sonra şöyle konuştu: ''Bu kararın Fransız Meclisi'nde 22 Aralık'ta Çolpan'ın katledilmesinin yıl dönümünde görüşülüyor olması dahi bu terör faaliyetlerine olumlu bir destek anlamına gelir, bunu da söyledim. Asala terör örgütünün katliamlarında diplomatlarımız birçok yerde, Fransa'da da katledildi, ve bunun yıl dönümünde bu yapılıyor. Yani bunun hangi değerle bağdaşır tarafı vardır. Hangi insanlık değeri Allah aşkına bunu mazur gösterir, bunları kendisine ifade ettim.'' Davutoğlu, eğer Türkiye'nin uyarıları dikkate alınmazsa alınacak tedbirlerin adım adım görüleceğini bildirdi. -Irak'taki gelişmeler- Irak'taki gelişmelerin sorulmasına karşılık da Davutoğlu, son 4 gün içinde, ilk anından itibaren Irak'taki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, birçok liderle ve bakanla temaslarda bulunduğunu söyleyerek, ''Irak bizim için dost, kardeş, komşu ülkedir. Irak'ın istikrarı, huzuru, refahı, Türkiye'nin istikrarı, huzuru ve refahı kadar önemlidir'' diye konuştu.  Davutoğlu, Irak'ın aslında Arap baharı süreci başlamadan önce serbest seçimlerin yapıldığı bir ülke olduğunu hatırlatarak, bu anlamda da Ortadoğu'da örnek olacağı umulan bir ülke olduğunu, sancılı geçen hükümet kurma sürecinin sonuçlandığını, Türkiye'nin bu hükümete destek verdiğini ama bu hükümetin birçok gruptan oluşan bir koalisyon hükümeti olduğunu kaydetti.  Davutoğlu, bu uzlaşı kültürünün devam etmesini umduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''Ama Irak'ta Irak'ın en seçkin siyasilerine dönük olarak dışlama, yalnızlaştırma ya da belli kampanyaların yürütülmesi durumunda tabi bundan çok ciddi kaygı duyarız. Bunu görüştüğümüz bütün taraflara, bazı dost ve komşu ülkele de ilettim. Ümit ederiz bu kriz aşılır, Irak demokrasi ve hukuk devleti yolunda sağlam adımlarla ilerler. Tabii bizi kaygılandıran bir husus da bu gelişmelerin hemen ABD birliklerinin çekildiği günlerde olması. Biz Irak'ta yabancı askeri güçlerin mevcudiyetin bitmesine ve gerçek egemenliğin bir anlamda oluşmuş olmasına sevinirken Irak içindeki bu eylemler hepimizi kaygıya sevk etmiştir.'' Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi'nin Türkiye'ye geleceğine ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine de Davutoğlu, ''Haşimi şu anda Irak'ta biliyorsunuz. Kendisiyle de görüştüm. Dolayısıyla Irak devlet adamı olarak Irak'ta olması daha doğrudur herhalde'' dedi.