'Davutoğlu, kongreyi Erdoğan yurtdışındayken toplamak istedi, bunu öğrenen Erdoğan, gezisini iptal etti'

'Davutoğlu, kongreyi Erdoğan yurtdışındayken toplamak istedi, bunu öğrenen Erdoğan, gezisini iptal etti'

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, müdahale edilmesini önlemek amacıyla AKP kongresini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yurtdışındayken yapmak istediği, bunu öğrenen Erdoğan’ın 12 Eylül’deki yurtdışı seyahatini iptal ettiği ileri sürüldü.

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün haberine göre, AKP’de eskiler-yeniler- Gül’cüler ayrımlarının ilk kez netleştiği kongre çatlağının boyutlarını ortaya koyan bir gelişme yaşandı. Başbakan Davutoğlu, erken seçimin 1 Kasım’da yapılacağının kesinleşmesi üzerine sürpriz bir kararla 12 Eylül’de AKP kongresini toplama kararı almıştı. Seçimler nedeniyle kongrenin neden ertelenmediği tartışmalarının yanı sıra “askeri darbe” günü olan 12 Eylül’de kongre tercihinin nedenleri de tartışılmıştı. AKP’nin 5. Olağan Kongresi’ne üç dönemlik isimlerin getirdiği eleştiriler kadar, MKYK listesi konusunda yaşanan görüş ayrılığı ve Binali Yıldırım’ın adaylığının gündeme gelmesi damga vurdu. Ancak AKP’de medyaya yansıyandan çok daha derin bir görüş ayrılığı söz konusu.

 

Astana’da olacaktı

 

AKP kulislerinde konuşulan iddiaya göre Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki kriz, kongre tarihinin belirlenmesiyle başladı. Davutoğlu, 12 Eylül tarihini Erdoğan’ın yurtdışı programını dikkate alarak belirledi. Buna göre Davutoğlu kongre tarihi olarak 12 Eylül’ü belirlediğinde Erdoğan’ın programında da Kazakistan seyahati görünüyordu. Buna göre Erdoğan 10-11 Eylül tarihlerindeki Türk Dili Konuşan Ülkeler İş Konseyi zirvesine katılmak için Kazakistan’ın başkenti Astana’da olacaktı. Erdoğan’ın, 9-13 Eylül tarihlerinde Astana’da olması planlanmıştı. Davutoğlu da parti yönetimiyle paylaşmaksızın kongreyi 12 Eylül tarihinde toplama kararı aldı. Davutoğlu’nun Erdoğan’ın Türkiye’de olmadığı bir tarihte kongre toplamasının, kendi genel başkanlığında ilk kez oluşacak listeye müdahalesini önleme amacına yönelik olduğu öne sürüldü. Davutoğlu’nun bu seçiminin, “Erdoğan’ın karışamayacağı bir kongre isteğinden kaynaklandığı” da AKP içinde ifade ediliyor.

Ancak Erdoğan, Davutoğlu’nun kongre için 12 Eylül tarihini seçmesinin doğrudan kendisine yönelik bir karar olduğunu fark etti. Davutoğlu’nun 12 Eylül kararıyla kendisinin yurtdışında olduğu sırada kongre yapmayı amaçladığını gören Erdoğan çok kızdı. Bu kızgınlığı, yakın çevresine de yansıtması nedeniyle parti kulislerine yansıdı. İddiaya göre, Erdoğan kızmakla kalmadı, Davutoğlu’nun planının boşa çevirmek için harekete geçti. Ve Kazakistan programını iptal etti. Üstelik de kendisinin karıştırılmak istenmediği kongre planına karşı kongrede ipleri tamamen eline alarak karşılık verdi. Ve kongreye iki gün kala, yeni parti yönetimini bizzat oluşturarak, genel başkan olarak kalmasına karşın Davutoğlu’nun elini ciddi biçimde daraltacak hamleler yaptı. Hatta Binali Yıldırım kozunu da konuşturarak Davutoğlu’na, “Bugün değilse de en yakın bir zamanda bu görevden alınabilirsin” mesajını çok net olarak verdi.

 

 

 

Fazilet günleri...

 

Erdoğan’ın kongrede ipleri tamamen eline alması, AKP kulislerinde “2000 yılındaki Fazilet Partisi (FP) dönemine dönüş” olarak da değerlendiriliyor. O dönem Recai Kutan başkanlığındaki FP’nin tüm kritik kararları “yasaklı” konumdaki Necmettin Erbakan tarafından alınıyordu. Bu nedenle Erdoğan’la birlikte hareket eden Abdullah Gül, “yenilikçi hareket” adıyla, parti içi muhalefeti, “Parti emanetçi eliyle Balgat’tan idare ediliyor” teziyle yükseltiyordu. Sonrasında da 14 Mayıs 2000 tarihinde Gül, Kutan’a karşı genel başkanlık yarışına girmiş ve sonrasında da AKP’nin temelleri atılmıştı.

AKP’de kongrede ortaya çıkan rahatsızlık, “15 yıl sonra parti yasaklı bir lider değil ama bizzat Cumhurbaşkanı tarafından idare ediliyor” denilerek ifade edilmeye başlandı. 1 Kasım seçimlerine kadar partinin bu şekilde gideceği, ama sonrasında 2000 yılında FP’dekine benzer gelişmelerin yaşanabileceğini söyleyen çok sayıda AKP’li bulunuyor.