Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta 8 kişinin öldüğü ve en az 70 kişinin yaralandığı saldırıda ölen iç istihbarat şefi Wissam el-Hassan için, "Bu, 2005’teki Hariri suikastı kadar büyük etki yaratacak kritik bir olay" dedi.
Ahmet Davutoğlu, Yemen'e giderken uçakta Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş'a konuştu. Davutoğlu, Beyrut'ta meydana gelen saldırıda hayatını kaybeden Wissam el-Hassan'ın, geçtiğimiz aylarda kaçırılan 2 Türk vatandaşını kurtaran kişi olduğunu söyledi.
Davutoğlu, "Bu saldırıyla bir dost kaybettik. El Hassan Türkiye’nin çok yakın dostudur. En son kaçırılan iki vatandaşımızın Lübnan’dan çıkarılmasında da büyük gayret sarf etmiştir. Bir dost kaybettik. Son görüşmemizde de tehlike altında olduğunu söylemişti. Lübnan’da bir denge unsuruydu ve ölümü Sünni kesimde olağanüstü tepki yaratacaktır" diye konuştu.
Davutoğlu, Filipinler hükümetiyle Moro İslami Kurtuluş Cephesi arasında başlatılan ve Norveç'in başkenti Oslo'da yürütülen müzakereler hakkında da yorumlarda bulundu.
Davutoğlu, Aydıntaşbaş'ın "Filipinler bile barış yaptı, biz neden hâlâ yapamadık diyen yorumcular var" şeklindeki hatırlatmasının ardından şöyle konuştu:
"Bana göre bu benzetme yanlış. Bizim işimiz onlardan daha kolay. Orada 400-500 yıllık bir mücadele var. Ama bu, Türk-Kürt ilişkisini yansıtmaz. Türklerin Kürtlerle böyle 500 yıllık tarihi zemine dayanan bir kavgası yok. Türkiye’nin izlemesi gereken yöntem, asırlardır çatışan iki halkı örnek almak değil, ortak tarih kimliği, ortak coğrafya, din ve ortak vatandaşlık üzerine olmalı."
"Filipinler ve Moro Kurtuluş Cephesi arasındaki uzlaşıyı sağlayan ülkelerden biriyiz" diyen Davutoğlu, "Bu anlaşma Türkiye, Suudi Arabistan, Japonya ve İngiltere’nin arabuluculuğuyla oldu. Daha önce açıklamadık ama müzakere sürecindeki tüm görüşmelere bizim büyükelçimiz de katıldı. Ben de anlaşma törenine gidecektim ama Suriye’de bir kriz çıkar bu dönem fazla uzağa gitmeye imtina ediyorum" dedi.