Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'a “Eğer damadınızı tekrar bakan yapmayı düşünüyorsanız, yapın. Bu sizin iradenizdir. Ama var olan bakanların şahsiyetlerini ezerek, perde gerisinden damadınızın ekonomiyi veya devleti yönetmesine izin vermeyin. Önümüzdeki günlerde bir bakan değişikliği olursa perde gerisinden kimin, sorumluluk almadan yönetmeye çalıştığını ortaya çıkaran tablolarla karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin genel merkezinde; “Ekonomik Krizden İnsani Krize” başlıklı bir basın toplantısı yaptı. Davutoğlu’nun yanı sıra toplantıya Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota, Gelecek Partisi Sağlık Politikaları Kurulu üyesi Oğuz Şalvız, Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu Başkanı Feridun Bilgin ve Çukurova Medikal Derneği Başkan Vekili Yücel Denizhan’ın katıldı.
Davutoğlu şöyle konuştu:
"Sayın Lütfi Elvan’ın son dönemde, Hazine ve Maliye Bakanı olarak maruz kaldığı tutuma baktığımda, devlet kültürümüz bakımından hüzün duyuyorum. Bir Cumhurbaşkanı, kendi bakanını, grup toplantısında; 'Mandacı veya faizi savunanlar' diye hedef tahtasına oturtmaz. Öyle olduğunu düşünüyorsa görev vermez. Görev verip de yanıldığını düşünüyorsa görevden alır. Ama asla onunla ilgili görev esnasında böyle bir tutum takınmaz. O bakana, en yakın memurları dahi, en yakın çalışma arkadaşları dahi saygı duymaz. Piyasalar hiç saygı duymamaya başlar. Bakanların güvenirliklerini korumak öncelikle Cumhurbaşkanı’nın görevidir. Ama Bakan Yardımcısı dün gece uzun bir tweet… Bu devlet hiyerarşisinin yok olduğu anlamına gelir. Bir görünen bakan, bir de görünmeyen gerçek bakan olgusu devleti iflasa götürür. Devlet hiyerarşisi bir düzendir. Bundan sonra kim Lütfi Elvan’ın söylediğine bakar?
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati’nin kısa bir süre önce 128 milyar doları tüketip kaçıp giden damat bakanla baş başa yemek yediği görüntüleri görürseniz, aslında bir zamandır Türkiye’de görünen makamlar dışında hala bir grubun hala devleti perde gerisinde çalıştığınızı görürüsünüz.
Eğer damadınızı tekrar bakan yapmayı düşünüyorsanız, yapın bu sizin iradenizdir. Ama var olan bakanların şahsiyetlerini ezerek, perde gerisinden damadınızın, bakan yardımcıları üzerinden ekonomiyi veya devleti yönetmesine izin vermeyin. Şu an maalesef Varlık Fonu Başkanı’ndan, Borsa Başkanı’na; Ekonomi Bakanı’ndan Hazine ve Maliye bakanlarının yardımcılarına, Beştepe’deki bazı danışmalara kadar hepsi üzerinde hala kaçıp giden bakanın dolaylı olarak ekonomiyi yönettiği algısı hakimdir. Önümüzdeki günlerde bir bakan değişikliği olursa, bu tablo resmileşirse perde gerisinden ülkenin kimin sorumluluk almadan yönetmeye çalıştığını ortaya çıkaran tablolarla karşı karşıya kalabiliriz. Devletin itibarı hamasi nutuklarla ve ‘dış mihrak’ ithamlarıyla korunmaz. Devletin itibarı önce devletin kurumlarına ve bakanlarına saygı göstermekle korunur.”
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin erken seçime yönelik Kılıçdaroğlu’nu terörle suçlamasına da değinen Davutoğlu, “Sosyal huzursuzlukların bir terör faaliyeti gibi yansıtılıp otoriter eğilimlere zemin hazırlaması. Sayın Bahçeli bunu teyit eden bir açıklama yaptı dün. Aç kalacaksınız susuz kalacaksınız şirketler iflas edecek. Türkiye’nin işçileri ucuz emek kölesi haline gelecek. Ama siz sessiz kalacaksınız. Sesinizi çıkarırsanız bu terördür. Sayın Bahçeli’nin bu tehditleri daha önceki dönemlerde de görülmüştü. Hiçbir faydası olmadı. Sayın Bahçeli bir gün lütfetsin oturduğu yerden milleti 'terörle' itham edeceğine Ankara’da herhangi bir pazara girsin bakalım. Bir esnafla sohbet etsin. Bir yetimin sırtını sıvazlasın. Halk erken seçim istemiyor. Halk şimdi seçim istiyor” dedi.