Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, yeni tip Koronavirüs'le (Covid-19) mücadele kapsamında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın 'Tekâlif-i Milliye'ye atıfta bulunarak başlattığı Milli Dayanışma Kampanyası'nı eleştirirken, "Bugün bu benzetme hem yanlış hem tehlikelidir. Tekalifi milliye emirleri, kaynakları tükenmiş bir milletin son kaynaklarını kullanmak için seferber edilmesidir. Gerek yok hamasete. Yapılması gereken halka güven vermektir" dedi.
TIKLAYIN - Erdoğan: Tekâlif-i Milliye emirlerini hatırlatmak istiyorum, bugün de yaptığımız budur!
Davutoğlu, sosyal medya hesabında sürdürdüğü haftalık açıklamasında Koronavirüs başta olmak üzere güncel gelişmeleri değerlendirdi. Davutoğlu, sağlık çalışanlarının sorunlarına değinirken, koruyucu malzemeler konusunda İstanbul Çapa hastanesi dahil sıkıntı yaşandığını söyledi. Davutoğlu konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Her şeyi bir kenara koyalım sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını öne koyalım. Onları ve ailelerini koruma altına alalım. Bugün oteller boş, bu otelleri sağlık çalışanlarına tahsis edelim. Toplu taşıma araçlarıyla gelmeleri risk. Kendi özel araçları varsa ihtiyaçlarını karşılayalım, geçiş üstünlüğü verelim. Gerekirse çift maaş verelim. Özel hastanede çalışanlarının hakları da aynı şekilde sağlansın."
"Gün iyi niyetli açıklamaları fitne odağı diye yaftalama günü değil. Böyle bir günde suçlama değil, dayanışma lazım" diyen Davutoğlu, devleti yönetenlere seslenerek bütün ekonomiyi kuşatıcı tedbir alınmasını istedi. Gelecek Partisi'nin önerdiği korona tahvilinin bir an önce çıkması gerektiğini vurgulayan Ahmet Davutoğlu "Sürdürülebilir ekonomik yapı şart. İlk ay nispeten kolaydı herkes maaşını aldı evine çekildi. İkinci, üçüncü ay sıkıntılı. Bugün halkla beraber olma günü, halka talimat verme günü değil."
Taşıt ve yolcu garantisi verilerek Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirilen köprü, otoyol ve havaalanı yatırımları konusunda acil tedbir alınmasını öneren Davutoğlu "Bu yatırımların bu yılki fark ödemeleri ya önümüzdeki yıllara kaydırılmalı ya da devir süreleri uzatılmalı" dedi.
2020 bütçesinin revize edilmesi gerektiğini de söyleyen Ahmet Davutoğlu, "Bütçede harcama önceliği sağlık, gıda tedariki, eğitim ve sosyal yardımlara verilmeli. Kamu harcamalarında israfa son seferberliği başlatılmalı." dedi. Davutoğlu maske tanzim satışı için hazırlık yapıldığını açıklayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ı da eleştirdi: "Devletin görevi maske satmak değil, maske sağlamaktır. Bir bakan maske satacağız diyorsa, devletin acziyetini ortaya koymaktadır." ifadesini kullandı.
BÖYLE BİR DÖNEMDE YARDIM ETMEK İSTEYİNİN ÖNÜ KESİLMEZ
"Günlerdir toplumsal enerjimizi tüketen yardım kampanyasında toplanan miktar, bu kriz için ayrılan fonun çok küçük bir bölümüne anca denk gelir, toplanan vergi gelirlerinin yanında ise adeta 'devede kulak' kalmakta. İşin propagandasına değil, esasına odaklanılmalı" diyen Davutoğlu "Sakarya depremi olduğunda kimse bize dur demedi. Deseydi de dinlemezdik" sözleriyle geçmişe atıf yaptı.
"Böyle bir dönemde yardım etmek isteyenin önü kesilmez" diyen Ahmet Davutoğlu, devletin yardım toplamasının yanlış olduğunu, devletin yardımları denetlemesi gerektiğini söyleyerek yardım toplama işinin AFAD, Kızılay, başta olmak üzere STK'lar ve yerel yönetimler tarafından yürütülmesi gerektiğini söyledi. Davutoğlu, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Merkez bankası devlete 100 milyon TL bağışlamış, bunun ne mantığı var. Bunun yerine Merkez Bankası halka korona tahvili için fon tahsis etsin. Doğrudan halka versin. Devlet kurumlarının bir yardım kampanyasına katılması kadar anlamsız yardım kampanyası olamaz. Bir cebinizden aldığınızı diğer cebinize koyuyorsunuz. İş adamlarının bağışları, vergiden düşüyorlar. Devlet bir şey kazanmış olmuyor".
Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Tekâlif-i Milliye' den bahsetmesini "hamasete gerek yok" diyerek eleştirdi. Davutoğlu, "Bugün bu benzetme hem yanlış hem tehlikelidir. Tekalifi milliye emirleri, kaynakları tükenmiş bir milletin son kaynaklarını kullanmak için seferber edilmesidir. 2002'den bugüne istikrar döneminin sonu Tekalifi Milliye ile bitmemeli. Tekalifi Milliye'nin gündeme getirilmesi yanlıştır. Güven duygusunu yok eder. Tasarruf emniyetini yok eder. Her an hazır olun, tasarruf ve diğer imkanlarını seferber etmeniz gibi bir düşünce finansal sisteme olan güveni sarsar. Hiç kimse tereddüt etmesin. Türkiye Cumhuriyeti bunu aşar. Bu teklif uluslararası itibarı sarsar. Gerek yok hamasete. Yapılması gereken halka güven vermektir" şeklinde konuştu.