DAVUTOĞLU PAKİSTAN'A YARDIM YEMEĞİ VERDİ ANKARA (A.A)

-DAVUTOĞLU PAKİSTAN'A YARDIM YEMEĞİ VERDİ ANKARA (A.A) - 04.10.2010 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,  Pakistan'ın tarihinin en büyük doğal felaketi ile karşı karşıya olduğunu belirterek ölenlerin ailelerine ve Pakistan halkına taziyelerini sundu, ''Sözde değil gerçekte kardeşliği göstermek vakti'' dedi. Davutoğlu, Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği'nin yardım kampanyası çerçevesinde verdiği yemekte yaptığı konuşmada, Türk hükümetinin felaketin ardından Pakistan'daki gelişmeleri yakından takip ettiğini, dost ve kardeş Pakistan'ı bu zor zamanlarında desteklemek ve felaketin etkilerini hafifletmek için her türlü çabayı göstermeye kararlı olduklarını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın Pakistan'a giderek, selden etkilenen bölgeyi ziyaret ettiğini hatırlatan Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın da Pakistan'ı ziyaret etmeyi planladığını kaydetti. Bakan Davutoğlu, "İhtiyaçları olduğu sürece Pakistan'a her türlü yardımı yapmaya hazırız" diyerek, Türkiye'nin zor ve iyi günlerinde, her anda ve her yerde Pakistan halkının yanında olduğunu bildirdi. Pakistan'daki sel felaketinin ardından yıkımın giderilebilmesi ve ülkenin yeniden imarı için hükümet ve sivil toplum kuruluşları tarafından yoğun çaba gösterildiğini anımsatan Davutoğlu, açılan kampanya çerçevesinde toplanan yardımlarla ülkede ilk aşamada öne çıkan altyapı ihtiyaçlarına kısmen katkıda bulunabilmek adına bir sağlık merkezi inşa edilmesinin hedeflendiğini belirtti. Davutoğlu, bütün Pakistan'ın bir felaketzedenin dediği gibi bir nehir haline dönüştüğünü, bu felaketin Pakistan nüfusunun yüzde 12'sini etkilediğini kaydetti. Bu felaketten etkilenen insan sayısının Haiti depremi ve tsunamisi ile Pakistan depreminden etkilenen toplam insan sayısından fazla olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, selin yaklaşık 2 bin kişinin hayatına mal olduğunu ve 6 milyon kadar insanı da evsiz bıraktığını ifade etti. Bakan Davutoğlu, Pakistan ekonomisinin de bu felaketten olumsuz etkilendiğini, bütün bu tablonun gıda krizine ve ardından da suç oranın artmasına neden olmasından korkulduğunu söyledi. Bütün bu sonuçlarla hiçbir ülkenin tek başına mücadele edemeyeceğini vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin Pakistan'a yardımlarını sürdürmeye kararlı olduğunu, yapılan yardımlarla Pakistan'ın bu felaketi daha kolay ardında bırakabileceğini bildirdi. Resmi ziyaret için Ankara'da bulunan Gambiya Dışişleri Bakanı Tanaka'nın da bu yemeğe katılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Davutoğlu, Pakistan'ın yaşadığı felakete ilişkin bazı rakamlar aktardı. Bu rakamların bazen kişiyi yanıltabildiğini, bunun için daha somut anlatılması gerektiğini belirten Davutoğlu, felaketten etkilenen bölgenin Benelüks ülkeleri ya da Yunanistan'dan daha büyük olduğunu kaydetti. Türkiye açısından düşünülecek olursa bu felaketin Sakarya Nehri ile Kızılırmak'ın bir nehir oluşturarak akması anlamına geldiğini bildiren Davutoğlu, Pakistan'ı sadece ikiye değil belki ona bölen büyük nehirler oluştuğunu ifade etti. Davutoğlu, bu tablonun bazen de insan kaybı ile anlatıldığını, o durumda hayatını kaybedenlerin sayısı olan 1700'ün az gelebileceğini belirterek, insani boyuta bakılacak olursa 2 milyon insanın bu felaketten etkilendiğini söyledi. Ankara ve İstanbul'da yaşayanların toplamının bir sabah evsiz, okulsuz ve hastanesiz kaldığının düşünülmesini isteyen Davutoğlu, "Sakarya depremini yaşamış insanlar olarak ve Pakistan'ın ezeli ve ebedi kardeşleri olarak bu manzaraya sessiz kalamazdık" dedi. -''KARDEŞLİĞİ GÖSTERMEK VAKTİ'' Yaşanan felaketi duygusal ifadeler kullanarak anlatan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Sözde değil gerçekte kardeşliği göstermek vakti" diyerek, Türkiye'nin katkılarını özetledi. Gözyaşları Sel Olmasın kampanyası çerçevesinde şimdiye kadar toplanan yardımların 130 milyon doları bulduğunu, bu rakamın sivil toplum kuruluşları tarafından toplananlarla birlikte 200 milyon dolar civarında olduğunu ifade eden Davutoğlu, Pakistan'a yaptığı resmi ziyareti de anlattı.  Ziyareti sırasında çatışma bölgesindeki Mansur kampına da gitmek istediğini, ancak güvenlik nedeniyle bunun mümkün olamayacağının söylendiğini, o zaman "Eğer Pakistanlı kardeşlerimiz güvenlik içinde değilse bunu ilk olarak bir Türk Dışişleri Bakanı hissetmeli ve yaşamalı" dediğini aktardı.  Cumhurbaşkanından aldıkları özel izinle o bölgeye gittiğini ifade eden Davutoğlu, orada çok büyük bir ilgiyle karşılandığını belirterek, "Orada gördüğüm coşkuyu anlatamam, gelenin bir Türk bakan olması acıları kısa bir süre de olsa dindirdi" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer Pakistanlı kardeşlerimiz evsizse o çocuklar okulsuz ise bizim çocuklarımızın okula başlaması bizim için bir övünç değil, muhasebe meselesi olmalı. Madem ki kardeşiz, bizim çocuklarımızın okul ve hastaneleri varsa, onlar için de okul yapmak biçim için borçtur." DMEDD'in bir sağlık merkezi kurmak için faaliyete geçtiğini bildiren Davutoğlu, bunun için teşekkür ederek, Mevlana'nın "Cömertlikte akarsu, merhamet ve şefkatte güneş gibi ol" sözünü hatırlattı. Bakan Davutoğlu, bütün dış temsilciliklerde kampanyalar açıldığını, en çok yardımın da 500 bin dolar ile Gümülcine Başkonsolusluğu'nda toplandığını, Türk diplomatlarının kendi maaşlarından şu ana kadar 2 milyon liraya yakın para topladığını bildirdi. Gümülcine'nin yardımına verdiği özel önemi dile getiren Davutoğlu, Pakistanlı şair Muhammed İkbal'in Balkan Harbi sırasında Edirne Şehitleri için yazdığı şiiri okudu. BM'nin Pakistan Özel Temsilcisi Engin Soysal'ın bu göreve 3 gün içinde atandığını, bunun normal koşullarda mümkün olmadığını aktaran Davutoğlu, bunun Türkiye'ye ve Soysal'a duyulan güvenden kaynaklandığını kaydetti.  "Pakistan'a hizmet etmek Türkiye'ye hizmet etmektir, hiçbir farkı yoktur" diyen Davutoğlu, sözlerini "Pakistan Zindabad, Daima Pakistan" sözleriyle bitirdi. Yardım yemeğine, Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu'nun yanı sıra Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Enerji Bakanı Taner Yıldız, AA Genel Müdürü Hilmi Bengi ve çok sayıda davetli katıldı.