Davutoğlu: Rusya'yla NATO'nun çatışma riski var

Davutoğlu: Rusya'yla NATO'nun çatışma riski var

Lahey'de temaslarda bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hollanda Televizyonu'nun (NOS) sorularını yanıtladı. Davutoğlu, Rusya'nın ‘tehlikeli bir oyun oynadığını’ belirterek, Türkiye -Suriye sınırında Rusya ile NATO'nun çatışma riski bulunduğunu söyledi. Davutoğlu, Hollandalı gazetecinin, "Böyle bir anlaşmazlık oluşumuna tanıklık mı ediyoruz?" sorusu üzerine, böyle bir tehlikenin gerçekçi olduğunu söyledi. Başbakan, Rusya'nın Gürcistan ve Ukrayna'daki müdahalesine atıfta bulundu.

BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın haberine göre, Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'nin Suriye sınırındaki yığınağı, askeri müdahale için hazırlık mı?" sorusuna karşılık olarak ''Türkiye'nin böyle bir planı yok'' dedi. Türkiye'nin uluslararası hukuka saygılı olduğunun altını çizen Başbakan, "Ancak bize bir saldırı olursa karşılığını veririz" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, son dönemde Türkiye'nin çabaları ile Avrupa'ya yönelik sığınmacı sayısında azalma olduğunu belirtti. Türkiye ve AB'nin önlemleri sayesinde sığınmacı sayısın günlük 3 binden bir kaç yüze gerilediğini söyledi.

 

‘3 milyar Euro henüz Türkiye’ye gelmedi’

 

Başbakan, AB'nin mülteci krizi nedeniyle yapacağı 3 milyar euroluk maddi yardımın henüz Türkiye'ye aktarılmadığını da açıkladı. Davutoğlu'na göre bu para Türkiye'ye değil Suriye'den gelen sığınmacılara verilecek.

Başbakan, şu ana kadar Türkiye'nin sığınmacılar için 25 milyar dolar harcadığını söyledi.

Röportajın son bölümü basın özgürlüğü konusuna ayrıldı. Davutoğlu, Türkiye'de muhalif basının baskı altında olduğunu kabul etmedi.

Türkiye'nin düşünce özgürlüğüne saygı duyduğunu savunan Davutoğlu, gazetecilerin de yasalara uymak zorunda olduğunu söyledi.

 

Sıkı güvenlik önlemleri

 

Röportajı gerçekleştiren NOS Türkiye muhabiri Lucas Waagmeester, Türkiye'nin Lahey Büyekelçiliği'nde katı güvenlik önlemleri alındığını, ekibi ve eşyalarınını 2 kez tepeden tırnağa arandığını anlattı. Öte yandan Hollanda basını Davutoğlu'nun ziyaretini ağırlıklı olarak mülteci sorunu kapsamında değerlendirdi.