Davutoğlu: Şah Fırat operasyonunda kimseden izin almadık almayız da

Davutoğlu: Şah Fırat operasyonunda kimseden izin almadık almayız da

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Süleyman Şah operasyonuna ilişkin olarak, YPG'nin "Şah Fırat operasyonu bizim desteğimizle gerçekleşti" açıklamasını bir kez daha yalanlayarak, "Bu operasyonda kimseden izin almadık almayız da" dedi. 

Seçim çalışmalarıyla ilgili AKP teşkilatlarıyla buluşan Davutoğlu, Meclis'te büyük tartışmalar ve kavgalara neden iç güvenlik paketi hakkında da açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle: 

İki konuda sizlerle bazı hususları paylaşmak istiyorum. Türkiye ve dünya ateş çemberinden geçiyor. Her anlamda, ekonomik krizin tetiklediği sorunlar bütün dünyayı etkisi altına alıyor. Türkiye’nin çevresinde her an yeni krizlere gebe son derece hassas bir konjonktür var. Bütün bunların ortasında istikrarla geleceğe yürüyen Türkiye varsa bunun temel aktörü Ak Parti’dir, AK Parti kadrolarıdır. Biz istihdamı artıran gıpta ile takip edilen bir ekonomik performans sergiliyoruz.

 

‘Muhalefet Meclis’i terör ortamına çevirmeye çalışırken…’

 

Ateş çemberi dedim. Bu hafta sonu Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece, bir taraftan muhalefet Meclis’i terör ortamına çevirmeye çalışırken bizler 9 saat süren bir operasyonla, hem tarihi mirasımıza hem de uluslararası haklarımıza sahip çıkma mücadelesi veriyorduk. Ben bir kez daha TSK’ya, onlara istihbarat desteği sağlayan MİT’e, bütün güvenlik birimlerimize teşekkür ediyor, bu operasyona katkıda bulunan vatandaşlarımızı görevlilerimizi alınlarından öpüyorum.

 

‘Cumartesiyi pazara bağlayan gece bir onur gecesiydi’

 

Ve dün hayretler içinde muhalefetin Şah Fırat operasyonu kanaatlerini hepiniz takip ettiniz. Öyle anlar vardır ki milletler imtihan edilirler. O anlarda alınan tavır ya onurla kaydettikleri izler olurlar ya da hayat boyu hareketleri boyunca taşıdıkları kara lekeler olurlar. Bizim için cumartesiyi pazara bağlayan gece bir onur gecesiydi. Ama Pazar günü muhalefetin yaptığı yorumlar tarihe kara leke olarak geçecek niteliktedir.

 

‘Suriye rejimiyle birlikte aynı dili kullandılar’

 

Operasyon ile sabaha kadar tarihi bir sayfa açarken muhalefet bunu takdir etmek yerine, yine dış aktörler ve Suriye rejimiyle birlikte aynı dili kullandılar. Biz bu operasyonla üç ana hususu korumayı ve bu üç ilkesel konuda açık tutumla Türkiye Cumhuriyeti’nin kudretini dünyaya göstermeyi hedeflemiştik.

 

‘Türkiye’ye getirdik, onurla getirdik’

 

Günlerdir Süleyman Şah’ta ne oluyor diye Meclis gündemine taşımaya çalışan muhalefet, operasyon sonrası da aynı küstah tavrı devam ettirdi. Gurur duyduğumuz en önemli hususlardan birisi yurt dışındaki askerlerimize diplomatlarımıza sahip çıkıyor oluşumuzdur. Konsolosluk çalışanlarımız için sabırla çalıştık. Geceyi gündüze kattık. Günlerce gecelerce bütün birimlerimiz çalıştı. Aylar süren mücadeleden sonra Türkiye’ye getirdik, onurla getirdik. Ateş çemberinin içinden aldık ve çıkardık. Libya’da iç savaş sürerken 25 bin vatandaşımızı Libya’nın her bir köşesinden 10 gün içinde tahliye etme kudretini gösteren tek devlet Türkiye’ydi. Hiçbir vatandaşımızı mağdur garip bırakmadık. Daha sonra Ukrayna’dan Somali’den Afrika içlerinden her vatandaşımıza sahip çıktık.

 

‘Devletin kudret eliyle ülkemize geldiler’

 

Bu anlamda Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu, askerlerimiz son altı ayda kahramanca ve direnç ile mücadelelerini sürdürdükten sonra insanına sahip çıkan devletin kudret eliyle ülkemize geldiler. Bir askerimiz hayatını kaybetti. Astsubay Halit kardeşimize rahmet diliyorum. Bu Mehmetçiğin bu zor şartlarda vakarla mücadele edişini izlemekten de gurur duyuyorum.

 

‘Süleyman Şah bir semboldür’

 

Süleyman şah bizim ecdadımızdır. Sadece bir fani olarak tarih içinde oynadığı rol itibariyle önemli değil ayrıca milletimizin bu toprakları vatan kılma konusunda semboldür. Süleyman Şah’a sahip çıkmak tarihimize kimliğimize sahip çıkmaktı. O topraklarda bu emanetlerin sahip çıkmak için Şah Fırat operasyonuyla büyük bir başarıyla bu emanetleri ülkemize intikal ettirdik. Süleyman Şah, şehitliği tattıktan sonra o topraklarda defnedilen sonra o günden bugüne bir sembolik mekandır. Evliya Çelebi’nin seyahatnamelerinde de Süleyman Şah’a atıf vardır.

 

‘İki ayaklı bir operasyon yaptık’

 

Biz uluslararası hukukumuzu korumak üzere, tek ayaklı bir operasyon yapmadık. İki ayaklı bir operasyon yaptık. Mürşitpınar’dan saygı karakoluna yürürken, emanetlerimizi almak üzere 40 tank, toplam yüz araç ile yürürken ikinci bir kol Suriye’ye Eşme’den girdi ve kontrol altına alarak 21:02’de bayrağımızı o toprağa dikti.

 

‘İki ayrı bayrak dalgalanmaya başlamıştır’

 

Üçüncü husus, uluslararası hukukumuzu korumak anlamında da iki operasyonu aynı anda yaparak, daha önce taşın

mış olan bu vatan toprağını Suriye’nin Eşme köyü civarında bir tepeye intikal ettirdik. İki ayrı bölgede iki ayrı bayrak dalgalanmaya başlamıştır.

 

‘İHA görüntüleriyle süreci takip ettik’

 

Gece saat 11’den itibaren sabaha kadar Genelkurmay karargahında hem operasyonu bizzat yönettik, burada istişarelerde bulunduk, Diyarbakır Suruç’taki karargahlarla görüştük, Süleyman Şah Karakolu Komutanı Binbaşı Oğuzhan ile an be an İHA’ların, gönderdiği görüntülerle bu süreci takip ettik.

04:45 itibariyle görevini tamamlayan askerlerimiz ayrıldı, 06:03 itibariyle de ilk kol Türkiye topraklarına girdi.

 

‘Gül Baba’nın huzuruna gideceğiz’

 

Tarihi mirasımıza sahip çıktık. Orhun anıtları biz geldiğimizde metruk ve kendi haline bırakılmış şekildeydi. Onları restore eden AK Parti iktidarıdır. Yarın inşallah Budapeşte’de olacağız ve orada da Gül Baba’nın huzuruna gideceğiz. Orta Avrupa’ya mirasımızı götüren Gül Baba’nın huzuruna varacağız. Yine Zigetvar’da Kanuni Sultan Süleyman’ın vefatından sonra oradaki türbe için gerekli talimatları verdik. Nerede tek bir taş parçası olsa dahi onlara sahip çıkmak bizim boynumuzun borcudur.

 

’Suriye topraklarında  sonsuza kadar bayrağımız dalgalanacak’

 

Ama gelin görün ki Osmanlıcaya yabancı dil muamelesi yapan CHP sahip çıkmaktan bahsediyor. O senin haddin değil Kılıçdaroğlu, o mirasa sahip çıkmak bizim gücümüz. İktidarları olduğu dönemde Orhun anıtlarına sahip çıkmayan Bahçeli, ecdat topraklarını terkten bahsediyor. Suriye topraklarının içinde sonsuza kadar aziz bayrağımız dalgalanmaya devam edecektir.

 

‘Bugün Türkiye Cumhuriyeti her zamankinden daha kudretlidir’

 

Askerlerimize yürüttükleri disiplinli çalışma dolayısıyla takdirlerimi ifade ediyorum. Bu başarı TSK’nın kabiliyetini göstermek bakımından da dünyaya örnektir. Tekrar teyiden söylüyorum, Şah Fırat operasyonu Türkiye Cumhuriyeti devletinin direktifleriyle uygulamaya geçmiştir. Böyle bir operasyon için hiçbir yerden izin almayız, hiçbir yerden yardım ve destek istemeyiz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti her zamankinden daha kudretlidir. İcap ettiğinde de gösterme konusunda hiçbir tereddüt söz konusu olmayacaktır.