Almanya'yı ziyaret eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, Avrupa’nın Türkiye’ye sığınmacı krizi konusunda daha fazla yardım yapması gerektiğini söyledi. Davutoğlu, “Hiç kimse Türkiye’den bütün yükü tek başına taşımasını bekleyemez” dedi.
BBC Türkçe'den Hülya Topçu'nun haberine göre, 2015 yılının sonunda Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye'nin üzerinde uzlaştığı eylem planı kapsamında, Ankara'nın mülteci akınını düzene sokması ve insan kaçakçılarıyla mücadelesi karşılığında Brüksel 3 milyar euroluk bir destek paketini Türkiye'nin kullanımına sunacaktı. Ancak Berlin'i ziyaret eden Davutoğlu'na göre, AB 3 milyar Euro’luk mali yardımdan daha fazlasını yapmak zorunda.
Alman haber ajansı DPA'ya konuşan Davutoğlu, "AB’den para dilenmiyoruz" dedi. Davutoğlu, "Sığınmacı akını konusundaki yükün paylaşılmasında ciddi bir istek söz konusuysa, o zaman oturup krizin bütün detayları hakkında konuşmak zorundayız" diye konuştu.
Türkiye ve Almanya arasında ilk kez düzenlenecek olan Hükümetlerarası Stratejik İstişareler Toplantısı'na katılmak üzere Almanya'da bulunan Davutoğlu, 3 milyar Euro’luk mali desteğin sadece yükün paylaşımı konusundaki siyasi isteği gösterdiğini ifade etti.
Davutoğlu Türkiye'nin bugüne kadar Suriye ve Irak'tan gelen mülteciler için 10 milyar dolar harcadığını vurguladı ve "Hiç kimse Türkiye’den bütün yükü tek başına taşımasını bekleyemez" diye konuştu.
Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da sığınmacı akınının kontrol altına alınması konusunda Türkiye’den beklentilerin abartılı olmaması gerektiğini söyledi. Karslıoğlu, Türkiye’nin elinden geleni yaptığını, insan kaçakçıları ile mücadele ettiğini söylese de "Ancak denize açılan her teknenin kontrol edilmesi mümkün değil" dedi.
Berlin’deki görüşmelerde sığınmacı krizi ve terörle mücadele konuları ön planda olacak ancak toplantıda Kürt sorununun da gündeme gelmesi bekleniyor.
Davutoğlu'nun ziyareti öncesinde Yeşiller Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt, Spiegel dergisine verdiği röportajda, Almanya Başbakanı Angela Merkel’den Türkiye’ye net uyarılar yapmasını talep etti.
Göring-Eckardt, “Hristiyan Birlik partileri ve Sosyal Demokrat Parti sığınmacı akınının üstesinden gelinmesinde görev alacağı için Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve basın özgürlüğünün kısıtlanmasına gözlerini kapatamaz”.
Davutoğlu Merkel görüşmesinden kısa bir süre önce açıklamalar yapan Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), muhalefetteki politikacılar ve bir grup sanatçı, yazar, Alman hükümetinden Türkiye politikasını değiştirmesini talep etti.
Af Örgütü, Alman hükümetinin, Türkiye'deki mülteciler ve Güneydoğu'daki sivillere yönelik insan hakları ihlalleri konusunda daha net açıklamalar yapmasını istiyor.
Örgütün Türkiye uzmanı Marie Lucas, ''Alman hükümeti insan hakları ihlallerini dile getirerek Türkiye ile işbirliğini tehlikeye atmaktan korkuyor. Bu nedenle aylardır Türkiye'nin uluslararası hukuka aykırı biçimde mültecileri Suriye ve Irak'a sınır dışı etmesi, Güneydoğu'da sivillerin keyfi biçimde öldürülmesi ve orantısız sokağa çıkması yasakları konusunda susuyor'' dedi.
Almanya'dan bir grup sanatçı ve yazar bir bildiri hazırlayarak Başbakan Merkel'a seslendi.
Alman medyasında ise Almanya ve Türkiye'nin sığınmacıların kontrol altına alınması karşılığında Türkiye’ye AB üyelik sürecinde ilerleme, Türk vatandaşlarına da vize kolaylığı sağlanması sözü verdiği hatırlatıldı.
Ancak Tagesspiegel gazetesi, "Merkel'e ve Türkiye'nin AB üyeliğine şüpheyle bakanlar için bu söz Türkiye'nin üyelik sürecinin hızlandırılması anlamına gelmiyor" ifadesine yer verdi.
Tagesspiegel, "Aslında şu sıralar Türkiye’de düşünce özgürlüğünün kısıtlanması ve güvenlik güçlerinin Kürtlere yönelik operasyonları problem yaratıyor. Davutoğlu ise bu gelişmelerin tam tersine Türkiye-Avrupa ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığını belirtiyor" ifadesine yer verdi.
Die Welt gazetesi konuyla ilgili analizinde "Türkiye Gezi protestolarını şiddetli biçimde bastırarak kaybettiği uluslararası itibarını, yeniden kazanmış görünüyor" yorumunu yaptı.
Gazetenin Türkiye muhabirinin kaleme aldığı analizde "Muhalefetin bastırılması, basın özgürlüğünün kısıtlanması, Kürt sorunun tırmanması Türkiye’nin Suriye politikası, artık Avrupa için bir önem taşımıyor. Mülteci krizi nedeniyle Avrupa, özellikle de Almanya Türkiye’ye hiç olmadığı kadar muhtaç" denildi.
Gazete Merkel’in siyasi geleceğinin Avrupa’ya mülteci akınının durdurulmasına bağlı olduğunu da vurguladı.