Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasındaki Pensilvanya krizine Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç da *Nasreddin Hoca usulü çözümle katıldı. Arınç, Davutoğlu'nun 2013'te Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Pensilvanya'da Fethullah Gülen'e yaptığı ziyaretten Gül'ün de bilgisi olduğunu öne süren, ancak Gül tarafından yalanlanmasına ilişkin olarak, 'Sayın Başbakanımızın sözleri mutlaka doğrudur. Sayın 11. Cumhurbaşkanımızın sözleri de mutlaka doğrudur'' dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 2013'te Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Pensilvanya'da Fethullah Gülen ile ilgili yaptığı görüşmeyi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ile o tarihte Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yaptığını söyledi.
Davutoğlu, 'Gülen ile 2 veya 3 kere karşılaştım. Elimizde istihbarat raporları var, neyi hedeflemekte olduklarını görüyorduk. Dışarıda ne çevirmekte olduğunu biliyorduk. Son bir hamle, çağrı yapmak istedik. Fırtına gelir ya, hissedersiniz. Meşruiyet çizgisi içinde kalınması ve Türkiye’ye dönmesini istedik” dedi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, 2013 yılında Fethullah Gülen ile görüşmesini sonradan öğrendiğini açıkladı. Gül, "Benimle ilgili kısmında bir yanlışlık var. Ben sonradan öğrenmiştim" diye düzeltti.
Abdullah Gül'ün ziyareti sonradan öğrendiğine dair açıklamasına yönelik bir soruya cevap veren Davutoğlu, "Hafızalar yanılabilir tabii... Ben başdanışmanken de o dönemki Cumhurbaşkanımız Sayın Gül'den izin almadan hiçbir şehre gitmediğim gibi, hiç bir sokağa dahi gitmedim. Bu görüşme, Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları sürerken gerçekleşti. New York'ta Sayın Gül ile birlikteydik. Böyle bir görüşmeye gideceğimi önceden kendisine söyledim. Tabii aradan süre geçti. Hafıza yanıltıcı olabilir. Benim Sayın Gül'e nasıl bir saygım olduğunu kendisi de bilir. Türkiye'den ayrılmadan önce de o görüşme ile ilgili o dönemki Başbakımız Sayın Erdoğan'la da bu konuyu görüşmüştük" ifadelerini kullandı.
Habertürk Gazetesi yazarı Fehmi Koru, dün köşesinde Abdullah Gül'le bu konudaki görüşmesini yazdı. Koru'nun köşesinde yer alan bilgilere göre Gül, Davutoğlu’nun Pensilvanya'ya gitmesini gereksiz bulduğu için kızmış ve kızgınlığını ilk görüştüğü bazı siyasilerle de paylaşmış.
Koru ile telefonda görüşen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Benim de zihnim berrak; ayrıca konu hakkında önceden haberdar edilmediğim için, öğrendiğimde duyduğum ve etrafımla da paylaştığım rahatsızlık yüzünden de unutmam mümkün değil'' sözlerini söyledi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman’la birlikte yapımı devam eden Vodafone Arena’yı gezerken basın mensuplarının Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Fethullah Gülen'le görüşmesiyle ilgili ısrarlı sorularına ” Kapandı o iş” diye cevap verdi.
Abdullah Gül ile Ahmet Davutoğlu arasındaki Gülen polemiği son olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a da soruldu.
Arınç, gazetecilerin sorularına şu yanıtı verdi: Ben de basından takip ettim. Ama sayın cumhurbaşkanımız Abdullah Gül dün bir vesile ile kendisine sorulduğunda ‘konu kapanmıştır’ dedi. Onun ‘kapanmıştır’ dediği konu üzerinde benim esasen bilgim de yok. Yani Sayın Başbakanımızın sözleri mutlaka doğrudur. Sayın 11. Cumhurbaşkanımızın sözleri de mutlaka doğrudur. Bunun yorumunu yapmak isteyenler varsa bir şekilde yaparlar. Ama konunu kapandığı ifade ediliyor. Üzerinde fazlaca durulmasına da gerek yok.
Sağlığım el verdiği sürece seçim çalışmalarına 16 ilde devam etmek istiyorum. Bana genel merkezimizin görevlendirdiği doğu güneydoğu ve bazı bölgelerde bir çalışma programı var. Bütün bakan arkadaşlarım bu görevlerini yapmaya çalışıyorlar. Hepimizin tek bir amacı var. 7 Haziran seçimlerinde Ak Parti’nin çok daha güçlü şekilde iktidarı kazanmış olması. Buna da yürekten inanıyoruz. Sağlığımız el verdiğince, vaktimiz ömrümüz yettiğinde hem bu seçim başarısı hem de bundan sonrası için elimizden geleni gerçekleştireceğiz.
____________________________________________________________
*Nasreddin Hoca, kadılık yaparken bir gün bir ahbabı burnundan soluyarak gelmiş. Hasmı için söylemediğini bırakmamış. Sonra:
- Hocam, Allah aşkına söyle, demiş, haklı değil miyim?
Hoca ne yapsın?
- Haklısın, demiş.
Ahbabı sinirleri yatışmış olarak gitmiş. Onun hemen arkasından hasmı gelmiş. Bu defa da o başlamış atıp tutmaya, yok bana şöyle, yok böyle yaptı demeye. O da Hoca’ya sormuş:
- Haklı değil miyim?
Hoca:
- Vallahi çok haklısın, demiş.
Adam da sakinleşerek gitmiş. Tüm bunlara tanık olan Hoca’nın karısı bile bu işe şaşırmış kalmış.
- Senin kadılığında bir garip Hoca Efendi. İkisine de sen haklısın dedin. Hiç öyle şey olur mu?
Nasreddin Hoca hanımının yüzüne bakıp:
- Hatun, demiş, sen de haklısın!