CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, istikşafi görüşmelerin ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun baş başa görüşme gerçekleştireceğini belirtti. Yaklaşık 1,5 saat süren CHP MYK Toplantısı sona erdi. MYK sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan Tekin, taleplerinin çok net olduğunu ve bu taleplerin CHP'nin değil, Türkiye'nin talepleri olduğunu söyleyen Tekin, AKP yapılan istikşafi görüşmelerle ilgili "Bir güven sorunu var şu anda. Toplumda da iki siyasi parti arasında da. Bizim CHP'de bir güven sorunumuz yok. CHP'de homojen bir yapı var" diye konuştu.
Partinin bütün kurullarına Sayın Genel Başkan yetki vermiş, Sayın Genel Başkanı'n hesap verebileceği bir başka mekanizma yok. Ama Sayın Davutoğlu konusunda ciddi sıkıntı var. Davutoğlu, 'mutlaka koalisyon olmalı' diyor. Sayın Arınç, 'erken seçim ülkeye ihanettir' dedi. Sayın Erdoğan ve Sayın Erdoğan'ın gazeteleri 'mutlaka erken seçim olmalı'. Böylesi bir ortamda nasıl güven duyacaksınız. Bir güven ortamının Sayın Davutoğlu'nun ivedilikle oluşturması lazım. Türkiye yangın yerine dönmüş. Bu yangını söndürmeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz."
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tekin, istikşafi görüşmelerin ardından Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu arasında gerçekleşecek görüşmenin basına yansıyıp yansımayacağı sorusuna Tekin, "Bütün komisyon çalışmalarını bitirecek. İki Genel Başkan tabii ki baş başa görüşecek. Son görüşmede genel başkanlar baş başa görüşecekti" dedi.
"Koalisyon ihtimali hala yüzde 50'ye 50'mi" sorusuna Tekin, "Bu cümleler bile ne kadar negatif cümleler olduğunu kamuoyunun takdir etmesi lazım. Bir komisyon çalışması yapıyorsunuz bu cümleleri kullanıyorsanız masayı devirmişsiniz demektir. Bunlar bunun kararını komisyondaki arkadaşlarımızın bu cümleleri değil, arkadaşlarımızın görevleri raporları hazırlar, talepleri hazırlarlar kendi genel başkanlarına verirler. Kendi genel başkanları neyin nasıl olacağını, takdiri bırakın kendileri versin. Biz sürekli zehirlemeye çalışırsak maalesef olmuyor. Bütün bu cümleler güvensizlik ortamı yaratıyor. Sorumlu sorunların bilincinde olan tek siyasi parti de CHP'dir" ifadelerini kullandı.
Kasım'da erken seçime gidilirse sonrasında neler olacağının sorulması üzerine Tekin, "CHP olarak seçimlerden kaçan siyasi parti değiliz. Bizim birinci önceliğimiz CHP'nin geleceği değildir. Birinci önceliğimiz Türkiye'nin geleceğidir. Türkiye'nin geleceğini düşüneceksek erken seçim Türkiye'nin yararına değildir. CHP'nin geleceğini düşünüyorsak hodri meydan gelsinler erken seçime. Bir erken seçim kararı alınır seçim olursa oyunu arttıracak tek parti CHP'dir. Ondan sonraki tablo yine bir koalisyon. Tek başına bir iktidar söz konusu olmaz" değerlendirmesinde bulundu. Tekin, şöyle devam etti: "Şuanda Türkiye iki gündeme odaklandı. Bir dış politika ve Suriye konusu. Bu konuda mevcut parlamentodaki siyasi partiler nasıl bir duruş sergilemiş. En doğru duruşu sergileyen CHP. Nihayet iktidar da CHP'nin dediği noktaya geldi. İki kendilerini çözüm noktası dedi. Bu sorunun muhatabı parlamentodur dediğimizde ona da itiraz edenler şimdi görüyorum ki Sayın Erdoğan'da Sayın Başbakan'da parlamentoyu tarif ediyor. CHP'nin duruşu çok nettir. Bizim IŞİD terör örgütüyle ilgili kanun tekliflerimize soru önergelerimize bir baksalardı keşke. Türkiye'nin tahammülü kalmadı. Her geçen gün çocuğumuzun ölümüne asla kimse tahammül edemez."