Yeni parti kurma çalışmalara sürdüren eski Başbakan ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte AKP’den ihraç edilmek üzere olan, partinin kurucularından Ayhan Sefer Üstün AKP'nin yüz-yüz elli yıllık bir uğraşın, alın terinin, davanın üzerine oturduğunu, ama AKP'nin mevcut versiyonunun bu davayı taşıyamadığını belirterek "Evlat ve damat uğruna bu dava heba edildi" dedi.
2 Eylül’de Ahmet Davutoğlu dâhil partinin dört ismi, kesin ihraç kararıyla disipline sevk edildi. Davutoğlu, Ayhan Sefer Üstün, Abdullah Başçı ve Selçuk Özdağ’ın adreslerine ihraç kararının bugün-yarın ulaşması bekleniyor.
TIKLAYIN - AKP MYK'dan 'Ahmet Davutoğlu ve ekibindeki isimlere ihraç' kararı!
Gazete Duvar'dan İrfan Aktan, AKP'den ihraç edilmek üzere olan isimlerden AKP’nin İnsan Haklarından Sorumlu eski genel başkan yardımcısı ve 24. Dönem TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu başkanı Ayhan Sefer Üstün ile konuştu. Aktan Üstün ile Davutoğlu’nun yakın zamanda tuttuğu ve yeni parti veya “oluşum” hazırlıkları yaptığı çalışma ofisinde buluştu. Aktan'ın Üstün ile söyleşisindeki ilgili kısımlar şöyle:
"Ahmet Davutoğlu’yla beraber şu anda yeni bir parti kurma hazırlığı içinde misiniz?
İtiraz sürecimizin ilanihaye devam edemeyeceğini ve bir ayrışmaya doğru gidileceğini az önce söylemiştim ama AK Parti ihraç kararıyla beraber bu süreci hızlandırdı. Bunun sonunda bir kurumsallaşma mutlaka olacaktır.
Davutoğlu’yla beraber ihraç edilmeniz üzerine AKP’den ciddi bir kopma bekliyor musunuz?
Şu anda zaten önceden AK Parti’de milletvekilliği yapmış çok sayıda arkadaş bize destek veriyor. AK Parti’de efsane olmuş diyebileceğimiz Ankara, İstanbul, İzmir, Samsun’dan bir çok il başkanı bu yapıya destek veriyor. Tabandan da bir destek var. Zaten bizim hareketimiz önce tabandan başladı. Bir hareketin önce felsefesi, programı ve dayandığı bir tabanının olması lazım. Bu hareketin tabanı zaten illerde oluştu. Şu anda bu hareketin felsefesini ve programını söylemlerimizle oluşturuyoruz. Kurumsallaştığında da tam çerçevesi ortaya konacak. AK Parti tabanından, muhafazakâr kesimden çok büyük teveccüh göreceğimize inanıyorum. Ayrıca nasıl ki ilk yıllarında liberaller, değişik fikirden insanlar AK Parti’ye destek verdiye, benzer bir desteği bizim de oluşturacağımızı düşünüyorum. Çünkü biz o insanlara da hitap edeceğiz.
Aslında her iki oluşum da “AK Parti AKP’leşti” fikrinde ortaklaşıyor ama siz söyleşi boyunca hep AK Parti dediniz.
Ben AK Parti’nin kurucusuyum ve bu parti ilkeler, değerler partisi olarak kuruldu. Gelinen noktada Pelikan gibi yapıların etkisiyle AKP’lileşmiş bir AK Parti var. Daha önce bu partinin yöneticileri, liderleri için ağza alınamayacak her türlü hareketi etmiş insanlar şu anda AK Parti’nin temel politikalarını belirler hale gelmişler. Benim zihnimde hâlâ eski yapısı olduğu için AK Parti diyorum ama elbette artık AKP’lileşmiştir. AK Parti artık tarihte kalmıştır.
“AK Parti” ne zaman AKP’lileşti?
Özellikle Sayın Davutoğlu’nun yönetimden uzaklaşmasından sonra süratle AKP’lileşti veya MHP’nin şimdiki yönetimine benzedi. Bence AK Parti MHP’lileşti. Tabanındaki doku da bozuldu. Daha önceki taban daha vicdanlı, karşısındakinin hukukuna son derece saygı gösteriyordu. Tabanın bir kısmı önce reisçiliğe evrildi, oradan da milliyetçi söylemi ağır basan bir noktaya geldi. MHP’yle olan koalisyon, söylem birliği AK Parti’yi zehirledi, mayasını bozdu.
Sizce AKP-MHP ittifakının geleceğinde ne var?
AK Parti, yüz-yüz elli yıllık bir uğraşın, alın terinin, davanın üzerine oturdu. Ama AK Parti’nin mevcut versiyonu bu davayı taşıyamadı. Evlat ve damat uğruna bu dava heba edildi. Dava kimsenin tekelinde değildir. Davanın değerlerini savunursanız, onun bayraktarlığını yapabilirsiniz. Oysa ortada savunulacak bir dava bırakmadılar. Aksine, yılların emeğini de damat ve evlat uğruna heba ettiler. Şu anda devlet yönetimi de, bir başbakanlık varmışcasına damat eliyle işletiliyor. Damat şu anda gayriresmi, fiili başbakandır. İstediği zaman bakanlara, bakan yardımcılarına talimat verebilen, genel müdürleri toplayabilen bir damat var. E bunu bir sistemde ancak başbakan ya da cumhurbaşkanı yapabilir. AKP’nin geleceği damat üzerine bina edildiği için erime başladı. Nasıl ki ANAP, Mesut Yılmaz’ın elinde yüzde 5’de sonlandıysa, AKP de damat eliyle yok edilecek. Bitecek, tükenecek! Biz aslında bu tükenişi durdurmak istedik. Fakat karar mekanizmalarından uzaklaştırıldık, söylediğimize kulak asılmadı ve biz de “artık bu vebali üstlenmek istemiyoruz” dedik. O nedenle de muhafazakâr seçmene, demokrat kesime, özgürlüğü önceleyen insanlara, dünya değerlerini arzu edenlere bir alternatif sunmak istiyoruz."