BMGK, Suriye’deki krizi ve Suriyeli mültecileri görüşmek üzere bir araya gelirken, BMGK dönem başkanı Fransa’nın daveti üzerine toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, sistemin işlemediğini söyleyerek Güvenlik Konseyi’ni eleştirdi. Davutoğlu, mülteci sorunun yakın zamanda baş edilemeyecek duruma geleceğini ve bu nedenle BM’nin Suriye sınırları içinde çözüm adımları atması gerektiğini söyledi.
Davutoğlu, uzun zamandır Suriye konusunda bir karar alamayan konseyin bu önemli toplantısına, insani yardım acil bir öncelik olduğu için katılmak istediğini belirtti. Davutoğlu, “Ancak beklentilerim gerçekleşmedi. Ortak bir adım atılabilir ama insani trajediyle ilgili bu gerçekleşmeyecek gibi. Bu toplantı bir basın açıklaması ya da kararla sonuçlanmayacak. Görüyorum ki birçok ülke dışişleri bakanları tarafından da temsil edilmiyor” dedi.
Davutoğlu, “Suriye’de her şey gözlerimizin önünde gerçekleşiyor. Suriye rejimi sivillere ağır silah ve uçaklarla saldırıyor. Bir nesil yok edilirken bizler bu durumu daha ne kadar oturup izleyeceğiz. Suça ortaklık ediyoruz ve sesimizi çıkarmazsak, vicdanlarımız bu eylemsizlik nedeniyle rahat edecek mi? Yeni nesillere nasıl erdemli ve dürüst olmaktan bahsedeceğiz. Srebrenitsa, Halepçe ve Gazze’deki eylemsizliğin sonuçlarını hepimiz biliyoruz. Uluslararası toplum, ihtiyaç duyulduğunda buralara yardım sağlayamadı ve şu anda Suriye’de yaşanan da bu” şeklinde konuştu.
“Kapılarımızı güvenlik gerekçesiyle bize gelen tüm Suriyeli kardeşlerimize açtık. Şu anda bize gelen Suriyeli sayısı 80 bini aştı ve 10 bini de bekliyor. Yeni kamplar oluşturuyoruz ancak her yeni kampı kurmak 1 ay sürüyor ve bu kamplar 2 günde doluyor” diyen Davutoğlu, “Her gün 4 bin Suriyeli sınırı geçiyor. Şu anda Türkiye’de 11 kamp var ve 3 kamp daha oluşturuluyor. Buralarda her türlü hizmet veriliyor... Elimizden geleni yapıyoruz ancak durum şu an kapasitemizi aştı. 17 bin mülteci şu anda okul, spor salonu ve yurtlarda kalıyor ama yakın zamanda okullar açılacak. Ayrıca yeni kamplar için alan bulmakta zor” dedi.
Türkiye’nin zorluklara tek başına göğüs germesinin zorlaşmaya başladığını, şu ana kadar 300 milyon dolar harcandığını ve uluslararası toplumdan gelen desteğin sembolik oldğunu belirten Davutoğlu, “Yanlış anlamayın buraya Suriyeli kardeşlerimizden dert yanmaya gelmedik ve daha fazla fon da istemiyorum ama ülkemde önemli fedakarlıklar yapıldığı ve bunun uluslararası toplumu atalate sevk ettiği görüşleri var. Açık kapı politikası uluslararası reaksiyonu geciktiriyor ve trajik durumla yalnızca komşuların başa çıkması gerekiyor. Yakın zamanda mülteci akışıyla başa çıkamayacak duruma geleceğiz” dedi.
Bu noktada Suriye sınırları içinde atılması gereken adımlara odaklanılması gerektiğini belirten Davutoğlu, “Kış yaklaştıkça kıtlık ihtimali de var. Suriye sınırları sağlık hizmeti alamayanlar sınıra gelemeden kan kaybından ölüyor. Şu an İnsani bir felaket var ve 2 milyon kişi yerinden edilmiş durumda.
BM Suriye içinde kamplar oluşturmalı ve buraları korumalı. Şiddetin ve trajedinin tek sorumlusu Suriye hükümetidir. Mülteciler ülkeden muhalifler yüzünden kaçmıyor. Muhalifler bu rejimi durdurmaya çalışıyor. BM Güvenlik Konseyi bu duruma cevap vermeli. Konsey şiddet ve savaş suçlarına karşı adım atmalı. Demokratik geçiş süreci ve halkın meşru istekleri gözönünde bulundurularak bu adımlar atılmalı.
BM önemli bir sınavdan geçiyor. BM’nin ulaslararası toplumun vicvdanını temsil edip etmediğini test ediyoruz. BM bu sınavdan geçmeli. Konsey, konaklamaya nasıl çözüm bulunacağını söylemeli. Bu noktada, Güvenlik Konseyi komşu ülkelerdeki kampları ziyaret ederek durumu yerinde görmeli. Bölgedeki hava bombardımanını durdurmak için ortak karar almalı. Ülke içinde mülteci olan insanların durumları sınırlar içinde çözülmeli” ifadelerini kullandı.
“Bu toplantının Suriye halkı için somut şeyler sunmasını bekliyordum ancak BM sistemi işlemiyor” diyen Davutoğlu, “Güvenlik Konseyi şu anda her türlü değeri katleden Suriye rejimine karşı bir şey yapmıyor. Türkiye bu değerleri kendi başına koruyacağını buradan ilan eder. Bir insanlık sınavından geçiyoruz ve insanlık her zaman önde gelmeli...” şeklinde konuştu.
BM’ye ‘gecikmeden’ Suriye içine mülteci kampları kurması çağrısı yapan Davutoğlu, bu kamplarıa 'tam koruma sağlanması' gerektiğini söyledi. Dışişleri Bakanı, Türkiye’de 80 binden fazla Suriyeli bulunduğunu, her gün 4 bin Suriyelinin sınırını geçtiğini ve 10 bin Suriyelinin de sınırda beklediğini dile getirdi.
BM Genel Sekreter Yardımcısı Jan Eliasson, Suriye’ye kamp kurulması önerisi için, “Bu tip öneriler ciddi sorular doğurur” yorumunu yaptı.
Davutoğlu, Türkiye’nin BM’den taleplerini şöyle sıraladı:
- Güvenlik Konseyi, Suriye’ye komşu ülkelerdeki kampları ziyaret etmeli
- Halkı yerinden olmaya zorlayan yerleşim yerlerine yönelik hava bombardımanlarına karşı Güvenlik Konseyi bir bütünlük içinde hareket etmeli
- Odak noktası, Suriye sınırları içinde yerlerini ve evlerini terk etmek zorunda kalanlar olmalı
- Tüm bu adımlara rağmen Suriyeliler güvenliklerini temin etmek için kaçmak zorunda kalırsa, uluslararası alanda kabul edilmeleri ve özümsenmeleri için gerekli önlemler alınmalı
- Mülteci sorunu ile ilgilenmek üzere komşu ülkelerin ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin de dâhil olacağı ortak bir komite kurulmalı
BM toplantısı öncesi konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ise gündeme gelen ‘güvenli bölge’ oluşturulması önerisi için “Zorlukları olabilir” yorumunu yapıp ekledi: “Güvenli bölge gibi askeri müdahale gerektirebilecek bir şey için çok daha açık olmalıyız ve tabi ki böyle bir şey çok dikkatli değerlendirilmeli” dedi. Hague, “Gelecek için hiçbir seçeneği göz ardı etmiyoruz” diye ekledi.
Güvenlik Konseyi daimi üyelerinden ABD, Rusya ve Çin’in dışişleri bakanlarının katılmadığı toplantının ardından Fransız mevkidaşı ile ortak basın toplantısı düzenleyen İngiltere Dışişleri Bakanı Hague, İngiltere’nin Suriyeli mültecilere yaptığı 27,5 milyon sterlinlik yardıma ek olarak 3 milyon sterlin daha yardımda bulunacağını söyledi.
Hague, yardımın 2 milyon sterlinin Suriye’deki insani yardım ajanslarına verileceğini, 1 milyon sterlinin ise Ürdün’de mültecilere yardım eden sivil toplum kuruluşlarına gönderileceğini belirtti.
Fransa da, mevcut 20 milyon euro’ya ek olarak 5 milyon euro yardımda bulunulacağını açıkladı. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, mültecilerin korunması için “geniş çaplı” askeri kaynaklara ihtiyaç duyulabileceğini belirtirken krizin derinleşmesi durumunda “farlı çözümler arayabileceklerini” söyledi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Suriye içine tampon bölge kurulması teklifi için “gerçekçi değil” yorumunu yapmıştı.
Muhalif Suriye Ulusal Konseyi, rejimin hava saldırılarının önlenmesi için uçuşa yasak bölge oluşturulması çağrısı yaptı.
Diğer yandan, BBC Arapça’ya konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, krizin sonlanmaması durumunda Suriye’nin ‘düşkün devlet’ konumuna gerileyeceğini söyledi. Dempsey, “Bu, Suriye halkı başta olmak üzere tüm bölge için felaket bir sonuç olur” yorumunu yaptı. (BBC Türkçe, Ajanslar)