Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 22 Mayıs'taki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kongresinde aday olmayacağını açıklamasının ardından yeni başbakanın kim olabileceği ve erken seçim senaryoları tartışılırken, uluslararası yatırım bankaları yatırımcılara 'Türkiye'deki pozisyonlarınızı azaltın' tavsiyesinde bulundu.
Almanya merkezli Commerzbank, artan siyasi riskleri gerekçe göstererek yıl sonu Dolar/TL tahminini 3,00'dan 3,20'ye çıkardığını söyledi.
Commerzbank raporunda, "Türkiye'deki son gelişmeler temelde bir değişime işaret ediyor. Erdoğan'ın kenarda durduğu ve teknokratların ekonomiyi yönettiği yapının sürebileceğine inananlar cevaplarını aldı" deniyor ve bundan sonra erken seçim ihtimali dahil birçok siyasi belirsizliğin gündemde olacağı belirtiliyor.
ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley ise TL'de zayıf seyir beklentisini koruduğunu ifade ederek TL cinsi tahviller için 'Sat' tavsiyesi veriyor.
2023 vadeli tahviller için 'Sat' tavsiyesi veren Morgan Stanley, "Bu tahvillerde son aylarda yabancı sahiplik oranı yükselmişti. O yüzden olası bir satış dalgası karşısında daha kırılganlar" diyor.
Morgan Stanley, Türkiye beklentileri için de geleceğe dair üç risk sıralıyor:
"Davutoğlu'nun ayrılık kararıyla birlikte Türkiye'nin 6 ila 8 ay sürecek bir siyasi belirsizlik dönemine girdiğini düşünüyoruz" diyen Morgan Stanley, bu sürecin makro ekonomik göstergeler üzerinde de bir maliyeti olacağını ifade ediyor.
Bir diğer ABD merkezli yatırım bankası JP Morgan da yatırımcılara 'Türk tahvillerini satın' tavsiyesini verdi ve "Siyasetteki karmaşa kredi notunda düşüşe ve ciddi para çıkışına yol açabilir" dedi.
Son bir hafta içerisinde yaşanan siyasi gelişmeler öncesinde, Türkiye hem gelen güçlü makro veriler açısından hem de Kasım 2015'teki seçimlerin ardından kurulan tek parti hükümeti sayesinde yatırımcılar tarafından 'cazip piyasalar' arasında görülüyordu.
Dolar/TL kuru Ocak ayında bir ara 3 seviyesinin üzerine çıktıktan sonra istikrarlı bir şekilde düşüşe geçmiş ve Nisan ayında 2,80 seviyesinin altına inmişti.
Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi de yıla 70 bin seviyesinden başladıktan sonra bir hafta öncesine kadar yüzde 22 prim yapmıştı.
Uluslararası Para Fonu IMF'nin Türkiye için 2016 büyüme tahminini yükseltmesinin ardından gelen Nisan ayın enflasyonunun son 3 yılın en düşük enflasyon verisi olması da Türkiye'ye para girişinin hızlanacağı öngörülerinin önünü açmıştı.
Şimdi ise yatırımcıların tahvil ve para piyasasında görülen endişeleri borsaya da yansımış durumda.
Son 6 gündür Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişen piyasa borsalarında satış baskısı olduğunu belirten TEB Yatırım/BNP Paribas, bu süreçte Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksinin dolar bazında yüzde 12,6 değer kaybettiğini ifade ediyor.
Türk hisse piyasasının diğer gelişen piyasalardan da ayrışarak yüzde 8,2 daha kötü performans gösterdiğini vurgulayan kurum, "Bu performans, 17 - 25 Aralık 2013'teki yolsuzluk soruşturmaları döneminden bu yana görülen en kötü haftalık performans oldu" diyor.
2016'da Nisan sonu itibarıyla diğer gelişen ülke hisse piyasalarından yüzde 19 daha fazla yükselmiş olan BIST 100, bu olumlu ayrışmanın önemli bir kısmını da geri verdi.
Yıl başından bu yana Türkiye'nin gelişen ülke borsalarına göre primi yüzde 7,4'e gerilemiş durumda.