"Davutoğlu'nun haksız olduğunu kimse söyleyemez, gerçek böyle"

"Davutoğlu'nun haksız olduğunu kimse söyleyemez, gerçek böyle"

Hürriyet yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, Başbakanlığı döneminde "Pelikan Dosyası" adıyla Wordpress'te açılan blogla ilgili olarak "Bilinmediklerini sanıyorlar, herkes biliyor, kimler olduğunu, kimler tarafından kaleme alındığını, hangi yalıdan yazıldığını. Ama çıkıp sahiplenemiyorlar, çünkü onlar da gayri ahlaki bir iş yaptıklarının farkındalar" diyen Ahmet Davutoğlu'nu "haklı bulduğunu" ifade etti. "Gerçek böyle" görüşünü dile getiren Yılmaz, "Sorun sadece bazı insanların FETÖ taktikleriyle itibarsızlaştırılmasından ibaret de değil" diye yazdı. 

Davutoğlu, söz konusu bloğun açılmasından dört gün sonra istifa ettiğini açıklamıştı. 

Mehmet Yakup Yılmaz'ın "Üst akıl' yapmış olmasın" başlığıyla yayımlanan (8 Haziran 2017) yazısı şöyle:

FETÖ taktikleri

“Pelikan Dosyası” adıyla bilinen “trolleme” sonucunda Başbakanlık’tan ve AKP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmek zorunda kalan Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, aradan geçen bunca zaman sonra bu konudaki görüşünü ilk kez Konya Kanal 42 televizyonunda açıkladı. “Bu taktiği ilk kez FETÖ kullanmıştır. Herkes kimler olduğunu biliyor. Burada mesele, bu davaya hayatlarını vermiş vicdanlı insanların itibarsızlaştırılarak devre dışına çıkarılmaya çalışılmasıdır. Trollere kızmıyorum, ama susanlar beni üzüyor” dedi. Davutoğlu’nun haksız olduğunu kimse söyleyemez, gerçek böyle. Sorun sadece bazı insanların FETÖ taktikleriyle itibarsızlaştırılmasından ibaret de değil. Fetullahçı çetenin, Ergenekon, Balyoz, askeri casusluk ve şike davalarında uyguladığı taktikler ne yazık ki günümüzde de muhalif sesleri kısmak için sürdürülüyor. Kim oldukları ve neye hizmet ettiklerinden şüphelenilmesi gereken “gizli tanıklar”, Fetullahçı çetenin içinde yıllarca yer alarak, her türlü namussuzluğun yapıldığı döneme tanık olup o vakit seslerini çıkarmayanların suçlamaları ile davalar açılıyor, insanlar tutuklanıyor. Bu yöntemlerle sakatlanan davaların gelecekte Anayasa Mahkemesi’nden dönmese bile AİHM’den dönmesi kaçınılmaz.

Bunun sonucu da gerçek suçluların da paçayı kurtarabilmeleri olur ki zaten bu davaları sakatlamaya çalışmalarının asıl nedeninin de bu olduğunu düşünmemiz için çok neden var. Öte yandan bir diğer taktikleri de Türkiye’nin yurtdışındaki imajını olumsuz yönde etkileyerek, FETÖ ile mücadeleyi akamete uğratmaktır. Hukukun temel prensiplerini göz ardı etmek, onların bu oyunu daha kolay oynayabilmelerinin de zeminini hazırlıyor. Fetullahçıların bu tür taktikleri kullandıklarını, kullanabileceklerini yargıç ve savcıların akıllarından çıkarmamaları gerekiyor.