Rize’nin İkizdere ilçesi, Şimşirli Köyü’nde yapılmak istenen Hidroelektrik Santral (HES) projesine karşı iki yıldır mücadele veren köylüler hakkında, kırılan cop ve kalkanlar için ‘kamu malına zarar vermek’ten dava açıldı. Suçlananlar köylüler arasında 81 yaşındaki Fatma Uzun da yer alıyor.
İsmail Saymaz’ın Radikal’de yayınlanan haberine göre valilik, jandarmalar hakkında soruşturma izni vermezken; 43 jandarma ve şantiye çalışanının şikayeti sonucunda 17’si kadın 36 köylü hakkında üçüncü dava açıldı.
Şimşirli’deki HES mücadalesi, 2013’te başladı. Köylüler, 18 Ağustos 2013’te HES’i protesto için şantiyeye kadar yürüdü. Şantiyeye girip işaret levhalarını ve dubaları dereye attıkları, çalışanlara küfür ettikleri öne sürülen beşi kadın 39 köylüye Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125/4. maddesine göre ‘alenen zincirleme hakaret’ suçundan dört, TCK’nın 117. ve 119. maddesine göre ‘ iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ suçundan dört ve TCK’nın 151. maddesi gereğince ‘mala zarar verme’ suçundan üç yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kadınlara cop ve gazlarla müdahale edip eşleriyle birlikte döven jandarmalar hakkında soruşturma izni verilmedi.
Bu dava sürerken, Rize İdare Mahkemesi 4 Kasım 2014’te HES’e verilen ÇED’i iptal etti. Fakat şirket, çalışmalarına devam etti. ÇED’de “inşaat aşamasında yapılacak patlatma işlemleri fauna türlerinin üreme dönemleri (mart-haziran arası) ve sucul ekosistemde bulunan canlıların üreme dönemleri (eylül-aralık aylar arası) dışında gerçekleştirilecek, bu dönemlerde patlatma yapılmayacak” denildiği halde şirket, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan izin alıp patlatmaya devam etti. Rize İdare Mahkemesi kararı iptal ettiyse de yargı kararına uyulmadı. En sonunda 28 Mayıs 2014’te köyün su borusu patlatıldı. Beş köylü şantiyede tepki gösterince ‘alenen zincirleme hakaret’ suçundan dört, ‘iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ suçundan iki yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Bu arada, kaymakamlığın köylülere söz vermesine rağmen patlatmalar 31 Mayıs’ta da devam edince köylü kadınlar çay bahçelerine değil, şantiyeye yürüdü ve şantiyenin karşısında oturma eylemi yapıldı. Jandarmalar 20 civarında köylü kadına cop ve biber gazlarıyla müdahale edince erkekler harekete geçti. Annelerinin ve eşlerinin yardımına giden erkekler de jandarmadan dayak yedi. Valilik, jandarmalar hakkında soruşturma izni vermezken; 43 jandarma ve şantiye çalışanının şikayeti sonucunda 17’si kadın 36 köylü hakkında üçüncü dava açıldı.
Bu kez köylüler “jandarmanın cop ve kalkanları kırıldığı” için ‘kamu malına zarar verme’ suçundan dört, “şirkete ait kamyonun camı kırıldığı ve etraftaki uyarı levhalar zarar gördüğü” için ‘mala zarar verme’ suçundan üç, “jandarmalara alenen zincirleme hakaret edildiği” iddiasıyla dört, “çalışmayı engelledikleri” iddiasıyla dört, “işçilerin ayrılmalarına izin vermeyerek, sopayla birden çok kişiyi tehdit ettikleri ve hürriyetinden yoksun bıraktıkları” iddiasıyla on, “kamu görevlisine silahla direnmek” iddiasıyla dört buçuk yıla kadar hapis cezası istemiyle Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İddianamede 54 yaşındaki Ayhan Yağcı adlı kadının copla, 50 yaşındaki Havva Bir’in boruyla jandarmaya vurduğu, Hatice Uzun’un ise askeri kovaladığı iddia edildi.
Sanıklar arasında; 81 yaşındaki Fatma Uzun, 76 yaşındaki Hatice Zehir, 65 yaşındaki Hamide Yazıcı, 74 yaşındaki Yakup Galip ve 69 yaşındaki Osman Altıntaş da yer alıyor. Sanıkların tamamı aile ve akrabalardan oluşuyor. Örneğin, eski muhtar Ali İhsan Uzun, eşi Gülseren ve çocukları Memiş, Melek ve Serdar Uzun da davanın sanıklar arasında yer alıyor. Hatice Uzun ile oğulları Osman ve Volkan Uzun; Nermin ve Cavit Bir çifti ile oğulları Umut; Hava ve İlhan Muti çifti; Hava ve Bahri Bir çifti; Melek Korkmaz ve oğlu Adil; Emine ve Yüksel Yılmaz çifti; Sema Nebat Demir ve oğlu Burak; Hatice Uzun ve kızı Elif... Sanıkların velayet haklarının ellerinden alınması isteniyor..
Mahkeme, bu dava ile beş köylünün yargılandığı ikinci davayı birleştirdi. Davanın ilk duruşması ise bugün görülüyor. Ayrıca, 39 köylü hakkındaki birinci davanın beşinci duruşmasına da bugün aynı mahkemede, Rize 1. Asliye Ceza’da devam ediliyor.