'Deist imam hatipliler' tartışması | Akit yazarı: Okulların sayısını artırırken kalitenin düşmesine göz yummayın!

Yeni Akit yazarı Rasim Bolbol, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan "gençlik ve inanç" konulu çalıştayı değerlendirdi. AKP hükümetlerinde imam hatip okullarının sayısının arttığına dikkati çeken Bolbol, "İmam Hatiplerin ve ilahiyat fakültelerinin sayısını artırırken, bu okullardaki kalitenin düşmesine göz yumamayız.  Aman niteliği niceliğe kurban etmeyelim" ifadesini kullandı. 

Rasim Bolbol'un "İmam hatipli deist başörtülü ateist (mi?)" başlığıyla yayımlanan (5 Nisan 2018) yazısı şöyle:

Tartışmanın fitili, geçtiğimiz ay ateşlenmişti.

Hatırlayın, İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. İhsan Fazlıoğlu, başörtülü üniversite öğrencileri arasında ateizmin yayıldığını iddia etmiş, meselenin ciddi olduğunu belirtip “15 Temmuz’dan bu yana üniversitedeki odama 17 başörtülü ateist öğrenci geldi” bile demişti. 

Prof. Fazlıoğlu ayrıca, bahsettiği öğrencilerin öyle “geleneksel başörtülü” olmadığına vurgu yapmak için “Bildiğimiz başörtülü bunlar. Üstelik aileleri de örtülü” ifadelerini kullanmıştı. 

¥

Biz “Başörtülü ateist olurdu-olmazdı” diye tartışadururken, kendimizi bu defa da “imam hatipli deistler” polemiğinin içinde bulduk. 

Evet evet, üniversitelerdeki “başörtülü ateistler”in ardından, şimdi de “imam hatipli deistler”in varlığından haberdar olduk.

Baksanıza, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, imam hatiplerde görev yapan 50 din ve meslek dersi öğretmenini bir araya getirip “Gençlik ve İnanç” konulu bir çalıştay düzenlemiş. 

Söz konusu çalıştayda, hocalara “İmam hatip gençliği ne âlemde” diye sorulmuş.

Onlar da başlamış anlatmaya...

Mesela, imam hatiplerdeki din dersi öğretmenlerinin dinî bilgilerinin yetersiz olduğunu söylemişler. “Çocukların derslerde sorduğu kimi sorular, donanımsızlık sebebiyle cevapsız kalıyor” demişler.

Eğitim kalitesinin düşüklüğünden tutun Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı din dersi kitaplarının yetersizliğine kadar bir yığın konuda şikayetlerini dile getirmişler.

Peki, başka ne demiş din ve meslek dersi öğretmenleri? 

Örneğin, “imam hatiplerdeki din ve bilimin çeliştiği düşüncesini besleyecek bazı dinî anlatımların öğrencilerde inanç problemlerine yol açtığını”dillendirmişler.

“İslam’ı anlatan kişiler arasında yaşanan tartışmalar ve sunulan dinî bilgilerdeki çelişkiler sebebiyle gençlerin din tasavvuru zedeleniyor” deyip, “Bazı imam hatipli öğrenciler, tüm bunların sonucu olarak deizme kayıyor”tespitini yapmışlar.

İddialar bu kadarla kalsa yine iyi.

Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün çalıştayında görüş serdeden din ve meslek dersi öğretmenleri ayrıca, imam hatipli öğrenciler arasında eşcinselliği bir sapkınlık olarak değil, cinsel bir tercih olarak nitelendirenlerin bulunduğunu da söylemişler.

•

Elbette ki tüm bunlar birer iddia.

Ancak üzerinde ciddiyetle durulması gerekiyor.

28 Şubat artığı medyada magazinleştirilerek piyasaya sürülse de, mezkur iddiaların gerçeklik payı derinlemesine araştırılmalı.

“Din düşmanı gazete ve televizyonlar, Müslümanları yine tahkir ve tahfif etmeyi amaçlıyor” deyip şapkayı önümüze koymamazlık edemeyiz.

Son 10 yılda yapılan araştırmalar, Türkiye ve dünyada deizm ve ateizmin arttığını gösterirken, kulağımızın üzerine yatamayız.

Görüyorsunuz, mesele gayet ciddi. Meselenin çözümüne yönelik atılacak adımlar da aynı ciddiyette olmalı. 

Mutlaka ama mutlaka problemin nerede olduğu, neden kaynaklandığı ilmî araştırmalarla ortaya konulmalı.

Çocuklarımızın kafalarında oluşan istifhamları giderecek evsafta öğretmenlerin yetiştirilmesine ağırlık verilmeli.

¥

AK Parti, 2002 yılında iktidara geldiğinde yaklaşık 450 olan imam hatip sayısı, bugün 4 bini aşmış durumda. Yani nicelik olarak, neredeyse 10 kat fark var. Aynı şekilde ilahiyat fakültelerinin sayısı da her geçen gün artıyor.

Ancak tüm bu rakamlara rağmen tablo ortada. 

İmam Hatiplerin ve ilahiyat fakültelerinin sayısını artırırken, bu okullardaki kalitenin düşmesine göz yumamayız. 

Aman niteliği niceliğe kurban etmeyelim!