Delta varyantı turizmi baltaladı; sektör 2019'daki durumuna 2023'ten önce gelemeyecek

Delta varyantı turizmi baltaladı; sektör 2019'daki durumuna 2023'ten önce gelemeyecek

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi Ernst&Young (EY), Türkiye’nin turizm ve konaklama piyasasına ilişkin hazırladığı "Turizm Sektörü Değerlendirmesi 2021" raporunun sonuçlarını açıkladı.

Rapora göre; Haziran 2021 yılı itibarıyla uçuşların açılması, aşılamaların hız kazanması ve Temmuz 2021 itibarıyla da kısıtlamaların azaltılmasının etkisiyle turizm sektöründe toparlanma yaşanacağı öngörülüyordu. Ancak aynı dönemde ortaya çıkan delta varyantının hızla yayılması, ülkelerin kısıtlamaları yeniden uygulamaya almasını gündeme getirdi.

Bu belirsizlik ortamında açıklanan ilk yarı verileri öngörülen toparlanmanın gerçekleşmediğine işaret ederken, özellikle uluslararası turizmin iyileşme sürecinde dalgalanmalar olması bekleniyor. İç turizmin ise daha hızlı bir toparlanmayla 2021’in ikinci yarısında önceki yıllara kıyasla büyüme kaydedeceği öngörüsü, beklenen canlanmanın gerçekleşmemesiyle belirsizliğini koruyor. Raporda; salgının gidişatına bağlı olarak turizm sektörünün 2019 ve öncesi seviyesindeki durumuna 2023 yılından önce gelemeyeceği öngörülüyor.

Türkiye pandemi öncesinde ilk 10 turizm destinasyonu arasındaydı

Dünya Turizm Örgütü verilerine göre Türkiye, 2019 yılında ziyaret eden turist sayısı bakımından dünya genelinde ilk 10 turizm destinasyonu arasında yer aldı. Türkiye’de 2019 yılında turizmin gayrisafi milli hasılaya doğrudan katkısı 37,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. 51,9 milyon ziyaret eden turist sayısı ve 34,5 milyar dolar turizmden elde edilen gelir ile son 9 yıldaki en yüksek rakamlara ulaştı.

Kişi başı ortalama harcama 666 dolar, gecelik ortalama harcama ise 68 dolar oldu. 2019 yılında 7 milyon ziyaretçi ile Rusya, Türkiye’ye en çok turist gönderen ülke oldu. Almanya 5 milyon turist ile ikinci sırada yer alırken, Almanya’yı 2,7 milyon turist ile Bulgaristan, 2,6 milyon turist ile İngiltere ve 2,1 milyon turistle İran takip etti. 

2021 yılının ilk yarısında Türkiye’yi 6,7 milyon turist ziyaret etti

Pandeminin başlangıç yılı olan 2020’de Türkiye’nin turizm geliri yüzde 65 düşüşle 12,1 milyar dolara, Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı ise yüzde 69 düşüşle 15,8 milyona geriledi. 2020 yılında da Türkiye’ye en çok turist 2,1 milyon kişi ile Rusya’dan geldi. Rusya’yı 1,2 milyon ziyaretçi ile Bulgaristan, 1,1 milyon ziyaretçi ile Almanya, 821 bin ziyaretçi ile İngiltere ve 386 bin ziyaretçi ile İran takip etti. 

Türkiye’nin turizm geliri, kısıtlamaların kısmi olarak başladığı 2020 yılının ilk çeyreğinde 4,1 milyar dolar olarak, 2021 yılının ilk çeyreğinde ise 2,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.  2021’in ikinci çeyreğinde turizm gelirinin yaklaşık 3 milyar dolar olarak gerçekleşmesiyle birlikte ilk yarıda 5,5 milyar dolar turizm geliri elde edilmiş oldu.

Türkiye’yi 2020 yılının ilk çeyreğinde 5,6 milyon kişi, 2021 yılının ilk çeyreğinde ise 2,6 milyon kişi ziyaret etti. 2021 yılının ikinci çeyreğinde 4 milyon kişinin ziyaret etmesiyle 2021 yılının ilk yarısında yaklaşık 6,6 milyon kişi Türkiye’yi ziyaret etmiş oldu. 

Turizmde yabancı yatırımcı ilgisi devam ediyor

Raporda; Türkiye’nin 44 şehrinde 368 otele sahip 23 yabancı markalı otel zinciri bulunduğu belirtiliyor. En çok yabancı markalı otel zincirine sahip olan il 140 otel ile İstanbul olurken, İstanbul’u 45 otel ile Antalya ve 25 otel ile Muğla takip ediyor. Bununla birlikte raporda büyük otel gruplarının 2021 yılı ve sonrasında açmayı planladıkları 74 otel bulunduğu ve Türkiye’ye olan yabancı yatırımcı ilgisinin devam ettiği ifade ediliyor. 

Sektöre finansal destek gerekebilir

Rapora göre; salgının etkisini arttırmasıyla birlikte turizm sektöründe finansal borçların yönetimi zorlaştı. Turizm sektörü borç yükünün 16 milyar dolara ulaştığının belirtildiği raporda, sektörün bu borç yükünü kendi öz kaynaklarından karşılamasının güç göründüğü ve finansal destek gerekebileceği ifade ediliyor.

Tatil tercihlerindeki değişim Türkiye için fırsat

Sektörün toparlanmasının önündeki en büyük engelin seyahat kısıtlamalarının sürekli olarak uygulanmasının yanı sıra seyahat ve sağlık protokollerindeki koordinasyon eksikliği olduğunu dile getiren EY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Ticari Gayrimenkul İşlemleri Direktörü Gün Gökkaya konu ile ilgili şu değerlendirmede bulundu: 

Ülkemizin daha önceki dönemlerde de yaşadığı zorluk ve ardından canlanma ve iyileşmeyi deneyimlemiş olmasıyla gelişen dayanıklılığı Türkiye için güçlü bir rekabet avantajı yaratıyor. Pandemi döneminde kalabalık ortamlardan uzaklaşma ve sosyal mesafe gerekliliği sebebiyle kişilerin tatil tercihlerinde bireysel olarak yapılabilecek etkinlikleri tercih etme eğilimi arttı. Her şey dâhil konseptli konaklama işletmeleri yerine kamp yapma, karavan kiralama, denize erişimi olan ev kiralama, tekne kiralama ve butik otellerden yana tercihler ön plana çıktı. Kitle turizmi anlayışından alternatif turizm türlerine doğru değişen bir trend oluşuyor. Daha az insan temasının mümkün olduğu doğa temelli turizmde artış eğilimi beklenirken, bu eğilim Türkiye için bir fırsat oluşturuyor. Ulaşımda ise Türkiye’de uçak yolculuğu yerine araç kiralamanın daha çok tercih edilme eğiliminde olduğunu gözlemliyoruz.”