-DEMİR: İSTİFAYI GEREKTİRECEK NEDEN YOK ANKARA (A.A) - 03.04.2011 - Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) en yüksek puan almış adayların soru kitapçıklarını inceleyerek kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi. ''YGS'de şifreleme yapıldığı'' iddialarıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan inceleme kapsamında, dün akşam soru kitapçıklarının savcılığa teslim edildiğini bildiren Demir, istifayı gerektirecek bir neden olduğunu düşünmediğini söyledi. Demir, ''YGS'de şifreleme yapıldığı'' yönündeki iddialara ilişkin ÖSYM'de düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. YGS'de yüksek puan alan adayların cevap kağıtlarının incelenip incelenmeyeceği ve ''şifreleme yapılan kitapçıkların belli adaylara dağıtılmış olup olamayacağı'' soruları üzerine Demir, en yüksek almış adayların soru kitapçıklarının numaralarının liste halinde kamuoyuyla paylaşılacağını belirterek, ''Ayrıca bir komisyonla depolarımızdan bu soru kitapçıklarını bulup fiziksel olarak inceleyeceğiz. Bundan hiçkimsenin şüphesi, tereddütü olmasın'' dedi. Sınav için 1 milyon 700 bin soru kitapçığının üretilmesi ve üretilen soru kitapçıklarında doğru ve yanlış cevapların yerlerinin belirlenmesi için bir algoritma gerektiğini anlatan Demir, ''Bu algoritma oldukça komplike bir algoritma. Bu algoritmayı bir şekilde devre dışı bırakıp istenilen adaya istenilen kitapçığı götürme, verme gibi bir şey ihtimal dışı. Ancak bu algoritmada tamamen rastlantısal olarak master soru kitapçığındaki cevap şıkkı adaya gelmiş soru kitapçığında olabilir, ama bu tamamen rastlantısaldır, bir veya ikiyi geçmeyecektir. Hepimiz biliyoruz ki bir aday tamamen (b)leri işaretlerse de belli oranda doğru cevabı yakalayabilecektir. Bu da tamamen rastlantı. Buradaki ihtimal ne kadarsa diğerinin çakışması da o kadardır. Tabii ki doğru yanlışı götürdüğü için bunun bir kazancı olmayacaktır'' diye konuştu. ''Basına dağıttığınız bu soru kitapçıklarındaki 'şifreleme'' iddiası bir tesadüf mü? Bu iddialar neden ortaya atıldı. Bu nasıl bir tesadüf. 40 sorudan 37'si doğruyu tutuyor'' sorusu üzerine Demir, ''40'ta 37 değil. 40'ta 40 da diyebilirsiniz, 160'ta 160 da diyebilirsiniz'' şeklinde konuştu. Bir gazetecinin ''O zaman o şifreyi açıklayın'' sözleri üzerine Demir, ''Öyle bir şifre yok. Öyle bir şifre söz konusu değil. Şifre dediğiniz şey şudur; cevap şıklarını küçükten büyüğe doğru sıralarsanız, ana kitapçıktaki cevap şıkkının yeri kaldığı için çakışan şık cevap olmaktadır'' dedi. ''Peki bu Türkçe testinde nasıl yapılacak'' sorusuna Demir, ''Biliyorsunuz ki sıralama şöyledir, 'Yalnız I', 'Yalnız II', 'Yalnız III' 'Yalnız I ve II', 'Yalnız I ve III'... Bu sıraya koyduğunuz zaman onları da görürsünüz'' karşılığını verdi. Bir gazetecinin, ''Tamamen metin şeklinde sorular var'' sözleri üzerine Demir, ''Metin açısından söylemiyorum ama küçükten büyüğe sıralı olanların hepsinde bunu bulabilirsiniz'' diye konuştu. ''O zaman soruyu okumaya gerek yok, bu şifreyi kullanalım doğru cevap zaten olduğu yerde duruyor'' sözlerine Demir, ''Bu bahsettiğiniz kitapçık hiçbir adaya gönderilmemiştir. Bu soru kitapçığı hiçbir adaya verilmemiştir. 1 milyon 600 bin kitapçığı kontrol edin bulamayacaksınız'' karşılığını verdi. ''Geçmiş yıllarda cevap şıkları büyükten küçüğe, küçükten büyüğe doğru sıralanıyordu. Bu yıl neden karıştırdınız? Eski ÖSYM Başkanı şıkların karıştırılamayacağını söylüyor'' sorusunu Demir, şöyle yanıtladı: ''Biz, adaya özgü soru kitapçığı uygulamasına geçmeden önce çok derin, detaylı bir araştırma yaptık. Alanda uygulama yaptık. Farklı illerden, farklı liselerden çok sayıda adaya farklı biçimlerde, dört farklı biçimde oluşturulmuş kitapçık verdik. Bir tanesi klasik ÖSYM dizini, bir tanesi bir şekilde karıştırılmış, bir tanesi tamamen tesadüfi karıştırılmış, bir tanesi bir başka şekilde karıştırılmış... Bunları eğitim bilimcilerine analiz ettirdik ve gördük ki adaya avantaj, dezavantaj sağlayan, adayı iyi yapan, kötü yapan herhangi bir bulgu ortaya çıkmadı. Bu nedenle de adaya özgü soru kitapçığının özündeki olgunun uygulanabileceğini gördük. Adaya özgü soru kitapçığı yapabilmenizin tek şartı cevap şıklarının dağıtılmasıdır, sıralı olmamasıdır, çünkü sadece soruların değiştirilmesinden çok fazla bir kombinasyon elde edemezsiniz.'' ''Dünyada bu uygulanıyor mu'' sorusuna Demir, ''Çok sayıda, her tarafta'' yanıtını verdi. ''Bize Türkçe sorularında büyükten küçüğe sıralamanın bir örneğini gösterir misiniz. Türkçe sorularının şifresi nedir?'' sorusunu Demir, ''Kısadan uzuna şekilde cevaplar olabilir. Şifre diye bir şey söz konusu değil. Basına dağıtılan soru kitapçığındaki doğru cevabın yerinin muhafaza edilmesinden kaynaklanan bir durum bu'' şeklinde yanıtladı. ''Siz medya kuruluşlarına tek kitapçık gönderdiğinizi söylediniz. Eğer her ayrı medya kuruluşuna farklı bir kitapçık gönderseydiniz aynı sorun yaşanır mıydı'' sorusuna Demir, ''Yaşanmazdı. Her basın kuruluşuna adaylara gönderilen sistemden türetilmiş yeni bir soru kitapçığı gönderilmiş olsaydı bu yaşanmazdı bunu kabul ediyorum'' yanıtını verdi. Bazı okullarda sadece kız adayların sınava katıldığı anımsatılarak, ''(Kızlar bir okulda toplanabiliyorsa belli başlı kitapçıklar da belli başlı kişilere gönderilmiş olabilir) deniliyor. Buna katılıyor musunuz, ikisi de bir tesadüf mü'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Çok büyük bir cesaretle, çok büyük bir açıklıkla, çok büyük bir samimiyetle, sizlere, tüm kamuoyuna söylüyorum, tüm soru kitapçıkları bina bazında veriliyor. Bu sizin söylediğinizi kesinlikle yok edecektir. İstediğiniz binaya gidin oradaki 20 kişiyi, 50 kişiyi, 180 kişiyi kontrol edin. Böyle bir çakışmanın orada olmadığını göreceksiniz. Dolayısıyla böyle bir durum asla söz konusu değildir.'' ''Dönemin ÖSYM Başkanı da 'kesinlikle KPSS sorularının sızması mümkün değil' demişti. Bir hafta sonra istifa etmek zorunda kaldı, 10 gün sonra da sınav iptal edildi. Şimdi siz de 'kesinlikle şifre söz konusu değil' diyorsunuz. Uluslararası güvenilirliği olan bir yazılım denetleme şirketine sistemi açıp denetletebilir misiniz'' sorusu üzerine ''Eğer sistemin güvenliği açısından bir sakınca yoksa memnuniyetle'' dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bu konuda soruşturma başlattığı anımsatılarak, ifade verip vermeyeceğinin sorulması üzerine Demir, ''Yargıya karşı hiç kimsenin bir dokunulmazlığı söz konusu değildir. Benim öyle bir dokunulmazlığım söz konusu değildir. Tabii ki talep edilirse gerekli cevaplar verilir. Dün akşam arkadaşlarım haber verdiler, depomuzdan soru kitapçıklarını savcılığa teslim ettik. Her türlü soruya açığız. Hiçbir tereddütümüz yok'' dedi. Savcılığa kaç kitapçık verildiği sorusu üzerine Demir, her ildeki her sınav merkezinden birer tane alındığını söyledi. -''TRT İLE ANLAŞTIK''- Soruların sadece TRT'de yayınlanmasına izin verildiğinin hatırlatılması üzerine Demir, şunları söyledi: ''Göreve geldiğim gün, benim elime bir sözleşme verildi. 'Bu nedir' dedim. 'Filan kuruluş bizim soru kitapçığımızı yayınlamak istiyor, bunun için'. 'Kaç para ödüyor', 'Bin lira'... Böyle bir şey olamaz. Bu kadar emek harcanan bir soru kitapçığı dışarda inanılmaz derecede gelir sağlayacak kurum, kuruluş ve şirkete bin lira karşılığında verilemez. 'Bunu bir inceleyelim' dedik ve o günden itibaren telif haklarımız konusunda çok dikkatli davranmaya başladık. O günden itibaren bizden geçmişe yönelik olarak bir bütün olarak yayınlamak isteyenlere bir bedel karşılığında soru kitapçıklarımızı verdik. TRT bir kamu kuruluşu, kamu hizmeti yapan bir kurum. Biz de kamu hizmeti yapan kurumuz. Bir sözleşme kapsamında telif haklarımızın sadece görsel olan kısmını TRT'ye devrettik. Arkasından da basın kuruluşları bu soru kitapçıklarını bizden sözleşme karşılığı aldı ve yayınladılar.'' ''TRT ile aranızda bir bedel var mı'' sorusuna Demir, ''Tabii ki var'' karşılığını verdi. Sınavda, kalem ve silginin adaylara paket içinde dağıtıldığı anımsatılarak, ''Bu paketlerin içine daha önceden hazırlanmış bir cevap anahtarının konulmadığı güvencesini nasıl verebilirsiniz'' sorusu üzerine Demir, şunları kaydetti: ''Bütün samimiyetimle şunu söylüyorum, bu bizim de en büyük korkularımızdır, bizim de en büyük endişelerimizdir. Ancak şunu size garanti ediyorum; kapalı dönemde dış dünyayla hiçbir ilişki söz konusu değildir. Kapalı dönemde tüm dış mekanlar kamerayla kayıt altındadır. Tüm iç mekanlar benim personelim tarafından dışarıya çıkamayan personel tarafından 24 saat gözetim altındadır, arkadaşlar 24 saat tüm matbaada fırıl fırıl dolaşmaktadırlar. Bu güvenlik kapsamı içinde herhangi bir adaya herhangi bir cevap anahtarının verilmesi asla mümkün değildir. Ayrıca şunu net bir şekilde söyleyeyim, cevap anahtarı diye bir şey sistemin dışında basılı ortama çıkmamaktadır, çıkmamıştır. Bu şekilde hiçbir adaya ulaşmanın mümkün olmadığını söyleyebilirim.'' -''KADROMUZU SABAHTAN AKŞAMA DEĞİŞTİRECEK DEĞİLİZ''- YGS sorularını hazırlayan komisyonun geçen yıllardan farklı olup olmadığının sorulması üzerine Demir, şöyle konuştu: ''6 aydır ÖSYM'deyiz. Özellikle adaylara yönelik soru karakteristiğinin değişmemesi için soru hazırlayanlarda hızlı bir değişim söz konusu değildir, çünkü her sınavın bir soru karakteristiği vardır, adaylar yıllardır bu soru karakteristiğine hazırlanmaktadır. Buna saygı duymak durumundayız. O nedenle kadromuzu sabahtan akşama değiştirecek değiliz.'' ''Bazı kitapçıklarda böyle bir şifre olduğu ortaya çıkarsa istifayı düşünür müsünüz? LYS'den sonra da basına vereceğiniz kitapçıkta böyle bir tesadüf olacak mı, bu şifre uygulanacak mı'' sorusuna Demir, şu yanıtı verdi: ''Tekrar söylüyorum, şifre diye bir şey söz konusu değil. Sıralı bir dizinin biri noktasının değiştirilmeden diğerlerinin değiştirilmesiyle ortaya çıkmış bir durumdur. Bunu lütfen şifre olarak algılamayın. Diğer konuya gelince, ben tüm arkadaşlarımla ve kurmuş olduğumuz sistem dolayısıyla bunun hiçbir adayda söz konusu olmadığına inanıyorum. Bu nedenle herhangi bir istifayı gerektirecek bir nedenin olduğunu düşünmüyorum.'' ''Bundan sonrasına ilişkin bir önleminiz var mı? LYS'de bütün adaylar cevap şıklarını küçükten büyüğe sıralamaya başlayacaklar'' sorusuna Demir, ''Eğer böyle yaparlarsa maalesef zaman kaybedecekler'' dedi. Demir, basına dağıtılan kopyada, master kitapçıktaki küçükten büyüğe olan dizilimin muhafaza edilmesine gayret edeceklerini veya her kurum için farklı bir kitapçık üretilebileceğini belirtti. Bir gazetecinin, ''Biz şu konuda hala tatmin olmadık, sizin söylediğiniz büyükten küçüğe sıralama Türkçe testinde uygulanamıyor. Siz Türkçe testinde bir örnek gösterir misiniz'' sorusuna Demir, ''Geçmiş yılların Türkçe sorularına bakın orada bir disiplin varsa burada da o disiplin devam ediyordur'' yanıtını verdi. Bir başka gazetecinin, ''Geçen yıllardaki Matematik sorularına baktığımız zaman bu şifreleme geçen yılki Matematik sorularında yok. Matematik testinde çıkan bu durumu sosyal bilimlerde, Türkçe'de, fen bilimleri testinde de yapalım'' sözleri üzerine Demir ''Geçmiş yılların deneyimlerine bakarak, sorular nasıl diziliyor, bakabilirsiniz. Belli bir disiplin olmadığı zaman belli bir sıra olmuyor demektir'' diye konuştu. ''Peki Matematik testinde nasıl oldu'' sorusunu Demir, ''Küçükten büyüğe doğru. Bundan daha basit bir şey var mı'' dedi. Gazetecinin, ''Geçen yılların testlerine baktığımız zaman böyle bir sistem yok. Orada karışık sistem var. Aynı formülü geçen yılın testlerine uyguladığımız zaman çıkmıyor, doğru cevap bulunamıyor'' sözleri üzerine YÖK Yürütme Kurulu üyesi araya giderek ''Aynı formülü nasıl uygulayacaksınız. Geçen yılki kitapçıktan türetilmiş bir kitapçık yok ki'' karşılığını verdi. Bu arada, basın toplantısından sonra, savcılık talimatıyla geldiklerini söyleyen görevliler ÖSYM yetkililerinden bilgi aldı. Öte yandan basın toplantısının ardından Ankara CHP Gençlik Kollarından bir grup, ÖSYM binası önünde protesto eylemi yaptı. ''ÖSYM bir kere de hak yeme'', ''AKP elini öğrenciden çek'' şeklinde sloganlar atan grup adına yapılan açıklamada, ''şifre olayının araştırılması için bağımsız akademisyenlerden oluşan bir komisyon kurulması'' istendi.