9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 28 Şubat’ın bir darbe olmadığını savunarak, “Şimdi 28 Şubat’a darbe diyorlar. Neresi darbe? Ne olmuş 28 Şubat’ta? Parlamento fesh mi edilmiş? Hükümet alaşağı mı edilmiş? Siyasi partiler mi kapatılmış? Milletvekilleri mi tutuklanıp götürülmüş? Ne yapılmış? Bunlar yapılmamış, 28 Şubat’ta Milli Güvenlik Kurulu toplanmış, kararlar almış. Bunları herkes imzalamış ve sonra da uygulanmış. Hükümet görevinin başında kalmış. 3,5-4 ay sonra istifa etmiş. Anayasaya göre yenisi kurulmuş. Buna darbe denilmez” dedi.
Süleyman Demirel, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila’ya konuştu.
Demirel, 28 Şubat günü alınan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarının açıklanmasına itirazı olmayacağını söyledi. “Eğer açıklanırsa o zaman orada neler konuşulduğu ve nasıl karar alındığı, kimin ne söylediği ortaya çıkar, açıklığa kavuşur” diyen Demirel şöyle konuştu:
“Orada alınan kararların altında herkesin imzası vardır. Tutanaklarda bu da anlaşılır. O kararlarla Türkiye Cumhuriyeti’nin temel prensipleri korunmuştur. İrtica tehdidine karşı alınması gereken tedbirler, deniliyor ve herkesin de altında imzası var.”
Demirel, 28 Şubat’a ‘darbe’ denilmesinin yanlış olduğunu söyledi. Demirel şunları söyledi:
“Şimdi 28 Şubat’a darbe diyorlar. Neresi darbe? Ne olmuş 28 Şubat’ta? Parlamento fesh mi edilmiş? Hükümet alaşağı mı edilmiş? Siyasi partiler mi kapatılmış? Milletvekilleri mi tutuklanıp götürülmüş? Ne yapılmış? Bunlar yapılmamış, 28 Şubat’ta Milli Güvenlik Kurulu toplanmış, kararlar almış. Bunları herkes imzalamış ve sonra da uygulanmış. Hükümet görevinin başında kalmış. 3,5-4 ay sonra istifa etmiş. Anayasaya göre yenisi kurulmuş. Buna darbe denilmez.”
28 Şubat 1997 tarihinde alınan MGK kararlarının 2009 yılına kadar uygulandığını söyleyen Demirel, AKP’nin de bu kararları uyguladığını belirtti. Demirel şöyle konuştu:
“Evet, o dönemde gerginlik vardı. Bu gerginlik anayasa ve demokratik süreç içinde aşılmıştır. Anayasaya aykırı hiçbir şey olmamıştır. Kamuoyunda da bu süreçte bir darbenin önlendiği algısı mevcuttur. Nitekim asker bana nizamiyeden döndük, demiştir. Bu doğrudur. Böyle bir ortamda, MGK’da kararlar alınmış ve uygulanmıştır. Ve esasen bu kararlar 1997 yılından 2009 yılına kadar da uygulanmıştır. Yani bugün işbaşında olan hükümetin döneminde de yine 28 Şubat kararları uygulanmıştır. 11 yıllık kesintisiz eğitim de dahil olmak üzere. 2009 yılında bu kararlar kaldırıldı, denilmiştir. Dolayısıyla orta yerde darbe diye nitelendirecek bir durum yoktur.”
“Peki, neyi tartışıyorlar? Niye tartışıyorlar? Rahmetli Erbakan’a haksızlık yapılmış da onu telafi etmek için mi tartışıyorlar? Tansu Çiller’e karşı haksızlık yapılmış da onu telafi etmek için mi tartışıyorlar? Cumhuriyet’in temel nitelikleri korunmamış da, onu telafi etmek için mi tartışıyorlar? Bunu bir düşünsünler. Diğer konulardaki tartışmaların 28 Şubat’la bir ilgisi yoktur. 28 Şubat MGK toplantısı Anayasa’nın 118. maddesine göre yapılmıştır. Kararlar 118. maddeye göre alınmıştır ve 2009 yılına kadar da uygulanmıştır.”
Demirel, Eski başbakanlardan Tansu Çiller’in 1997 yılında Refahyol hükümetinin düşmesinden sonra hükümeti kurma görevinin kendisine değil de Mesut Yılmaz’a verilmesini eleştirmesine yanıt verdi. “Cumhurbaşkanı neye göre bu görevi verir? Güvenoyu alabileceğini düşündüğü kişiye verir. Ben de onu dikkate aldım” diyen Demirel, “Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevini Tansu Çiller’e vermek diye bir görevi yok. Takdir Cumhurbaşkanı’nın diyor Anayasa” diye konuştu.
Demirel, Bülent Ecevit hükümetinin güvenoyu almasına izin vermediğini hatırlatarak, “Tansu Hanım, o hükümetin güvenoyu almamasını sağlayacaktı muhalefet olarak. Ama güvenoyu almasına engel olamadı. Tansu Hanım ise Mesut Yılmaz’ın kurduğu hükümetin güvenoyu almasını önleyemedi. Demek ki ben güvenoyu alabilecek birine görevi vermişim.” dedi.
Demirel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanlığı imza mahalli değil. İmza getirip görev alınacak bir yer değil. Ben o imzaların güvenoyuna dönüşüp dönüşmeyeceğini bilemem. İmza mahalli parlamentodur. Hükümeti kurarsınız gidip Meclis’ten güvenoyu istersiniz, imza orada lazım olur.”