Cumhuriyet yazarı Ahmet Tan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in partisine yaptığı bir "transfer"le ilgili olarak kendisine yöneltilen soruya “Orada iken bize bağırıyordu. Şimdi bizim kapıya bağlayacağız. O tarafa doğru havlayacak!” yanıtını verdiği hatırlatarak "Demirel’in yanıtı Tayyip Bey’in de medyada, siyasette yaptığı tüm “transferlerin sırrı”nı da açıklıyor" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 6 Ocak 2008'de Demokrat Parti'de "genel başkanlık" görevine getirilmişti. 2009 yılında kendi isteğiyle bu görevinden ayrılan Soylu, 2012 yılında AKP'ye katılmıştı.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş da 2010 yılında HAS Parti'nin kurucuları arasında yer almıştı. Burada AKP ve dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'a "firavun", "karun" eleştirilerini yöneltmiş, 2012 yılında AKP'ye geçmişti.
Tuğrul Türkeş de, MHP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğü sırada partisinden ihraç edilmiş, AKP'ye katılmıştı. AKP hükümeti döneminde Başbakan Yardımcılığı da yapan Türkeş, bir dönem Erdoğan için şunları söylemişti:
"Milliyetçiliği ayağımın altına alırım’ diyor. Senin o bacağını kırarlar. Başbakan olan şahıs, ‘Kriptolu telefonumu dinlediler’ diyor. E, sen de sana devletin güvenlik için verdiği telefonu oğlunla para transferi için kullanma. Benim tek talebim onun yargılanmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı teröristbaşı ile Türkiye’nin yarınını görüşüyor. Bizans dahi birçok AKP’liden daha millidir,daha Türktür.”
Ahmet Tan'ın "Yaşasın yine adalet" başlığıyla yayımlanan (17 Aralık 2017) yazısı şöyle:
Adaletin kırıntısı bile yetiyor bazen, rahat bir nefes almak için. 2011’de açılan bir dava nihayet sonuçlandı. Anayasa Mahkemesi “siyasetçilere ve tanınmış kişilere”, “dönek - inek” demenin hakaret olmadığına karar verdi. Yaşasın! Artık tüm döneklere inek, tüm ineklere de dönek diyebileceğiz. Ama hayvan haklarına duyarlı iseniz ya da cinsiyet ayrımcılığını ayıp sayıyorsanız, inek yerine öküz de diyebilirsiniz. Ama en doğrusu inek veya öküz gibi masum bir evcil yaratık yerine vahşi bir hayvanın adını da zikretmek! Artık bu keyifet sizin adaletinize, asaletinize ve muhatabınızın cibilliyet derecesine kalmış.
***
Dönek - inek sözünü haklı kılmak için Anayasa Mahkemesi’nin aradığı bir tek şart var: O sözün “halka mal olmuş” kişi veya kişilere söylenmiş olması. “Halka mal olmak” demek, muhatabınızın, “malın gözü” olması yani işbilir, işbitirir siyasetçi, gazeteci, TV yorumcusu, medya patronu falan olması demek... Eğer dönek - inek lafını, konkenden vazgeçip briçte karar kılan baldızınıza veya tavlayı bırakıp okeye dadanan eski Fenerli, yeni Beşiktaşlı işsiz güçsüz kayınbiraderinize söylemişseniz, yasanın koruması altında değilsiniz. İneklik apayrı bir mevzu. Döneklik ise yüksek siyasette, medyada ve elbette iş dünyasında yükselmenin en kestirme yolu - yöntemi. Döneklik iki tarafa yarar sağlayan bir etkinlik. Yani tam bir “vin-vin” pozisyonu. Bu pozisyonun hikmetini, bendenize göre, pratik siyaset hayatımızın filozofu sayılması gereken merhum Süleyman Demirel “Siyasi partiler iyi ahlak derneği değildir!” diye açıklardı. Çok şaşırtan bir transferden sonra Demirel’e soruyorlar: - Neden partiye aldınız o milletvekilini? Size ve partimize sövüp duruyordu, demediği kalmamıştı! Demirel’in yanıtı Tayyip Bey’in de medyada, siyasette yaptığı tüm “transferlerin sırrı”nı da açıklıyor: “Orada iken bize bağırıyordu. Şimdi bizim kapıya bağlayacağız. O tarafa doğru havlayacak!”
***
Okurlarımız, lütfen saygısızlık saymasınlar, naçizane pazar bulmacası sunuyoruz: “Ey Recep Tayyip Erdoğan, boyun eğdin, emir eri oldun, milletin ümitlerini boşa çıkardın. Boyan döküldü Tayip Erdoğan!” (31 Aralık 2008) “Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet, Türkiye’yi yolsuzluk çukuru içine batırdı!” (25 Şubat) “Başbakan at üstünde durmayı nasılbeceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi. Bunların paçalarından yolsuzluk akıyor. Ey Recep Tayyip Erdoğan, boyun eğdin, emir eri oldun, boyan döküldü!” (2009)
***
“İsrail BM’de en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı. Erdoğan’ın kalbi Hz. Ali diyor, dili Muaviye!” “Harun olmaya geldiler, Karun oldular. Biz AKP gibi firavunlaşmayacağız.” (11.01.2009)
***
“‘Milliyetçiliği ayağımın altına alırım’ diyor. Senin o bacağını kırarlar. Başbakan olan şahıs, ‘Kriptolu telefonumu dinlediler’ diyor. E, sen de sana devletin güvenlik için verdiği telefonu oğlunla para transferi için kullanma. Benim tek talebim onun yargılanmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı teröristbaşı ile Türkiye’nin yarınını görüşüyor. Bizans dahi birçok AKP’liden daha millidir,daha Türktür.”