Fanatik gazetesi yazarı NTVSpor yorumcusu Mehmet Demirkol, Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim'in Çeşme Yüzevler Kebapçısı'nın sahibi Selahattin Aydoğdu'nun mekanını basmasıyla ilgili " Suçlu Fatih Terim değil; bu hâl ve tavırın ülkede kutsanması" yorumunda bulundu.
Demirkol'un Fanatik gazetesine verdiği demeç şöyle:
"Öncelikli olarak her zamanki gibi kriz yönetiminde son derece başarısız olan Türkiye Futbol Federasyonu ve teknik heyetinin durumunu ele almak gerekiyor. İnsanoğlu hata yapar, çok ciddi büyük hatalar da yapar. İnsan ömrü hatalardan arınıp, mükemmele ulaşacak kadar uzun değil. 60 yaşında da 80 yaşında da ölümcül hatalar yapabilirsiniz.
Burada önemli olan hatanın farkına varıp, hasarı giderecek tavrı almaktır. Şeffaf olmak, açık olmak, icap ediyorsa özür dilemek ve durumu düzeltmek için çaba sarfetmek. İnsan 60 yaşında hata yapar ama 10 yaşında hata yapsa dahi onu düzeltmeyi bilir. Buradaki ilk sorun bu tavrı sergileyememek.
Orada ne olup, ne bittiğini sadece tek taraftan duyduk. Diğer taraf hiç üzerine alınmıyor. Halbuki tüm Türkiye’yi ilgilendiren taraf o. Türkiye Futbol Direktörlüğü ünvanı, tarihte eşi benzeri görülmemiş, yetkileri Fatih Terim’e veriyor. Türkiye Futbol Direktörü diye bir ünvan varsa o kişi sokakta top oynayan iki tane 8 yaşındaki çocuktan bile sorumludur. Ama maalesef Fatih Terim, kendisinden bile sorumlu olmak istemiyor.
Bütün bunların kaynağı güç, otorite, iktidar, ve yönetsel bilgi dörtgenindeki uyumsuzluktan ortaya çıkıyor. Her şeyi çok iyi bilen, en iyi bilen Türkiye Futbol Direktörü olabilir. Türkiye Futbol Direktörü, iktidara sahip olur, iktidara sahip olan da çok güçlü olur. Fakat bizdeki sistem farklı işliyor. İktidara sahip oluyorsunuz, çok güçlü oluyorsunuz ve bir şey bilmeniz gerekmiyor. Bu yaşananlar bir sebep değil, bir sonuç. Ülkeye çok uzun yıllardır hakim olan futbol oligarkı, hiçbir şeyden sorumlu olmadan, hiç hesap vermeden paraya, güce ve her şeye sahip oluyor. Bilgi değersizleşiyor, görgü çöp oluyor. Bu yaşadıklarımız 16 yaşındaki çocuğun kamptaki tavırlarına da yansıyor. İsviçreli futbolcuların dövülmesine kadar gidiyor. Kimse özür dilemiyor, kimse kendisi ile hesaplaşmıyor, herkes başkasına hesap soruyor. Burada suçlu Fatih Terim değil, bu hâl ve tavırın ülkede kutsanması. Yani Allah müstehakımızı veriyor.