Demirören ailesi hakim karşısına çıktı

Demirören ailesinin 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın geçen celsesinde Yıldırım Demirören ve kardeşi Fikret Tayfun Demirören'in ifade vermelerinin ardından bugün de baba Erdoğan Demirören, eşi Tülin Demirören ve kızları Meltem Oktay hakim karşısına çıktı.

 

 

Sabah'ın Cihan'ndan aktardığı habere göre İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunma yapan Erdoğan Demirören ifadesinde suçlamayı kabul etmedi. Demirören, "Biz şirketler grubuyuz. Böyle işleri ihale ederiz. Elemanlarımız gerekli kontrolleri yapar. Ancak bir daha da gitmeyiz." diye konuştu. Bu olayla ilgili kendilerine hiçbir bilgi verilmediğini öne süren Demirören, dava açıldığında olaydan haberdar olduğunu söyledi.

Sadece yönetim kurulu üyesi olduklarını, olayla ilgilerinin bulunmadığını belirten diğer sanıklar Tülin Demirören ve Meltem Oktay da iddia edilen suçlamayı kabul etmediklerini ifade etti.

Beyoğlu Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yazı yazılmasına karar veren hakim Fatih Tapan, dava konusu Beyoğlu Hüseyinağa Mahallesi Atıf Yılmaz Sokak 346 ada 14 ve 3 parselin, tapu sicilindeki şerhler bölümü incelenerek 'Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir' ibaresinin bulunup bulunmadığının sorulmasına hükmetti. Ayrıca şerh varsa ne zaman düşüldüğünün sorulmasına karar verildi.

Ayrıca İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurumu'na da yazı yazılmasına hükmeden hakim Tapan, bu parseldeki taşınmazın 'korunması gerekli kültür varlığı' olarak tescil edildiğine ilişkin tapu maliklerine tebligat yapılıp yapılmadığını, yapıldıysa ne zaman yapıldığının sorulmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

 

 

İddianame, İstanbul 2. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nun suç duyurusu üzerine İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlandı. İddiaya göre, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen Beyoğlu'ndaki Hüseyinağa Mah. Atıf Yılmaz Sokak'taki yer alan taşınmazın onaylı projesine aykırı olarak izinsiz yıkım yapıldığı belirtildi. Bodrum kata inen merdivenler moloz dolu olduğu için alt kata inilemediği çatı katının açılarak binadaki tahribatın artmasına sebebiyet verdiği, bu tahribatın aynı adreste bulunan 3.nolu parselde yapılan inşaattan (Demirören AVM) kaynakladığının tespit edildiği ve bu hususta gerekli rapor ve tutanakların tutulduğu ifade edildi.

İddianamede, sözkonusu her iki parselde yer alan taşınmazın, Taksim Gayrimenkul Yatırımı Geliştirme ve İşletmecilik Anonim Şirketi Ortakları olan Yıldırım Demirören, Erdoğan Demirören, Fikret Tayfun Demirören, Tülin Demirören ve Meltem Okay adına kayıtlı olduğu tespit edildiği, diğer şüpheli Demir Toros Doruk'un ise belirtilen şirketin yetkili temsilcisi olduğu anlatıldı. Doruk'un ifadesinde, inşaatla kendisinin ilgilendiğini, gerekli izinler doğrultusunda belirtilen uygulamaları yaptıklarını savunarak suçlamayı reddetse de koruma kurulu raporuna göre de şüphelilerin atılı suçları işlediklerinin anlaşıldığı belirtildi. Şüphelilerin, 2863 sayılı 'Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kanunu'nun 65/b. Maddesi uyarınca 5'er yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

 

 

Öte yandan, başka bir suç duyurusunda da Demirören AVM inşaatının hemen yanında bulunan Ağa Camii'ne zarar verdiği öne sürülmüştü. Bu suç duyurusu üzerine Kültür Bakanlığı Teftiş Kurulu, yapılan inceleme üzerine hazırlanan raporda Demirören AVM'nin son 2 katı ile yeraltına ve arkaya uzanan blokların bir kısmının kaçak olduğu belirtilmişti. Yeraltında 30 metre derinliğe inen AVM, bunu yaparken çevreye zarar vermiş. Raporda Demirören Grubu, inşaat yaparken tescilli bazı binaları yıkmak ya da zarar vermekle suçlanıyor. Kurul, AVM'nin üçte birinin yıkılmasını ve kaçak kısımlara göz yumanların yargılanmasını istemişti.