Demirören, 6 Aralık 2007'de Lig TV'de katıldığı "2'ye 1" programında, görevde olduğu sürece Samet Aybaba ve Mustafa Denizli'yi göreve getirmeyeceğini ifade etmişti. Demirören: Mustafa Denizli ve Samet Aybaba asla Beşiktaş'a gelemez Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Lig TV'de yayınlanan "2'ye 1" adlı programda önemli açıklamalar yaptı. Siyah beyazlıların içinde bulunduğu durumu en ince ayrıntılarıyla anlatan Demirören, Samet Aybaba'dan, Del Bosque'ye, Liverpool maçından, PAF takımı açıklamasına kadar birçok konuya açıklık getirdi. Beşiktaş'ın yarın Bursaspor ile oynayacağı karşılamayı değerlendirerek sözlerine başlayan Yıldırım Demirören, "Bursaspor karşılaşmasının sadece futbolun konuşulduğu bir maç olmasını diliyorum. Ben ve arkadaşlarım, eğer bir problem yaşanmasa taraftarımıza ayrılan yerde oturmak istiyoruz. Bursaspor camiasının bizi tüm misafirperverliğiyle ağırlayacağını sanıyorum. Ancak Beşiktaş taraftarının buraya getirilmemesini doğru bulmuyorum" dedi. Demirören, siyah beyazlı kulubün Del Bosque davasıyla ilgili olarak, "Del Bosque konusunda hukuku bir dava olduğu için bir şey konuşmak istemiyorum. Burada söyleyeceklerim çok doğru olmaz. Dava zaten 1-1.5 sene devam edecek. Del Bosque konusunda medyamız büyük bir hata yapmıştır. İsviçre'de 15 gün önceki davada hocanın avukatları bizim medyamızda gösterilen haberleri savunma olarak verdiler. Bu bizim davamız değil, tüm Türkiye'nin davasıdır. Herkes bu duyarlılıkla davranmalıdır. Biz kulüp olarak haklıyız. Adalet yerini bulacak" şeklinde konuştu. Beşiktaş Kulübü Başkanı Demirören, teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın arkasında olduklarını belirterek, "Medya kendi kafasına göre haberler yapıyor. Buraya gelmeden önce hocayı aradım ve '2 maçı kazanamazsan gidiyormuşsun' dedim. Medya bunu böyle yazmış. Bunlara çok gülüyorum. Ben olduğum sürece Mustafa Denizli ve Samet Aybaba bu takımda olamazlar. Ben bunu 2000 senesinde de söyledim. Samet Aybaba bu takımın başında başarılı olmadı, bu nedenle onu istemiyorum. Ayrıca Samet Aybaba benim muhatabım değildir. Ben başkanım, o bir teknik direktör. Kendisi benim sözlerimin doğruluğunu vermiş olduğu röportajlarla göstermiştir" ifadesini kullandı. Maçlara PAF takımla çıkma kararı almalarının ve daha sonra bu karardan vazgeçmelerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım Demirören, "Bugün olsa Fenerbahçe maçından sonra aldığımız kararı yine veririm. Biz bir Liverpool maçı atlattık. Maçtan sonra teknik heyetimiz bize geldi ve Sivas maçında bunu temizlememiz lazım dedi ve biz de bunun üzerine bu kararından vazgeçtik. Tekrarlıyorum bugün olsa yine aynı kararı verirdim. Bugün Türkiye Ligi'nde bize yapılanlar hiçbir takıma yapılmadı. Benim futbolcularımın emeğini kimse çalamaz. Bizim üzerimize oyunlar oynanıyor. Tam 7 puanımız çalındı" şeklinde konuştu. Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Affan Keçeci'yi, TFF Başkanı Haluk Ulusoy'a kendisinin tavsiye ettiğini de açıklayan Demirören, "Affan Keçeçi benim büyüğümdür. Kendisi camiada sevilen ve sayılan bir insandır. Ben Affan Keçeçi'den başkalarının hakkını yiyerek, Beşiktaş'ı koruyun demedim. Bugün Türkiye'de kime sorarsanız sorun Beşiktaş'ın hakkı yeniliyor diyecektir. Affan Keçeçi'de bizim hakkımızı en iyi şekilde bir Beşiktaşlı olarak korumalıdır" diye konuştu. Beşiktaş taraftarının Sivasspor maçında yanlış yaptığını da ifade eden Başkan Demirören, "Biz o gün orada o maçı kazansaydık, çok önemli bir olay olacaktı. Bir taraftar, takımı gol attıktan sonra yönetim istifa diye bağırmaz" dedi. Demirören ayrıca, şartlar ne olursa olsun 2010'a kadar Beşiktaş Kulübü'nün başında olacağını, kendisini Genel Kurul'un seçtiğini ve yine kararı Genel Kurul'un vereceğini sözlerine ekledi. Teknik direktör Vicente Del Bosque'yi göndermelerinin kendisinin hatası olduğunu da vurgulayan Yıldırım Demirören şöyle konuştu: "Beşiktaş'ın başına geçtiğim günden beri başarı ve başarısızlığım olmuştur. Ben geldiğimden beri stat, Akatlar, ve Fulya Projesi'ni bitirdim. Futboldaki durumla bir camiayı eleştirmeyin. Beşiktaş 20 milyonluk bir camiadır. Süleyman Seba ile Serdar Bilgili'nin dönemlerine bakın, onların zamanında da ilk yılarda sportif başarı yoktur. Bizim dönemimizde yapılan futbolcu transferlerinin bir çoğu başarılıdır, ama şunu söyleyeyim ki Del Bosque'yi göndermek benim bir hatamdı. Ricardinho, Kleberson, Carew bunların hepsi önemli transferlerdi. Bunları buraya getirmek çok önemli." Demirören, Sinan Engin ile beraber bu takımı 100. yılda şampiyon yaptıklarını da belirterek, "Biz kendisiyle kader birliği yaptık. Sinan Engin'i bu takıma fayda sağlayacağı için getirdim. Ben Beşiktaş başkanıyım, herkese kapım açıktır. Eleştiriye açık bir insanım" dedi. Futbol Federasyonu'nun seçime gitmesi gerektiğini de ifade eden Yıldırım Demirören, "Bana göre Haluk Ulusoy, Türkiye'yi 2008 Avrupa Şampiyonası'na götürdüğü için Fedarasyon'un başında kalmalıdır. Ancak bir yasa yürülüğe girdikten sonra seçim yapmaktan başka çare yoktur. Bu yasanın önünde kim durabilir ki" şeklinde konuştu. Babasının kendisini eleştirip eleştirmediğiyle ilgili sorulan bir soruya, Demirören şu yanıtı verdi: "Ben herkese babam gibi birini tavsiye ediyorum. Tüm Türkiye'de herkesin akıl aldığı babamdan, benim akıl almam neden eleştiriliyor anlamıyorum. Babam beni kravat takmadığım zaman bile eleştirir. İnsan, babasının kendisini eleştirmesinden neden gocunsun ki. Erdoğan Demirören, Tümer ve İlhan'ı Beşiktaş alamadığı zaman çıkartıp cebinden 400 milyar vermiştir." Herkesin, Lucescu'yu kendisinin gönderdiğini söylediğini, ancak bunun yanlış olduğunu açıklayan Başkan Yıldırım Demirören, "Seçim dönemimde kendisiyle konuştuk. O bana Ukrayna'dan iyi bir teklif olduğunu söyledi. Ben de ona seçimi kazanma şansımın kesin olmadığını söyledim. Sonra da Lucescu tercihini Ukrayna'dan yana kullandı" diye konuştu. Kulüpler Birliği seçiminde Canaydın ve Cavcav'ın baş başa verip, tek bir isim üzerinde anlaşması gerektiğini de ifade eden Demirören, "Sayın Cavcav döneminde 4 büyük kulüp olarak birliği tanımıyoruz şeklinde açıklama yapmıştık. Bunun doğru olmadığını o toplantıda da söyledim" dedi.
İlgili haberler