Demirören'den tepkilere sert karşılık

Demirören'den tepkilere sert karşılık

“Ben bu kulübün başkanıyım. Yanlışlarımız da olmuştur. Ama bu saldırıları hak etmedik. Eğer bağıranlar kongre üyesiyse, gelir oy kullanırlar...”

“Bana eşimin yanında bunları yapanlara pabuç bırakmayacağım. İstedikleri kadar bağırsınlar. Gideceksem kongreyle giderim, böyle gitmem...”

Beşiktaş’ın 106 yıllık geçmişinde en sıkıntılı gecelerden biriydi dün gece... İnönü’de öfke sel olup taştı, başkan Yıldırım Demirören’e yönelik tepki 1-0’lık galibiyeti bile gölgede bıraktı. Türk futbolunda belki de ilk kez kendi stadından güvenlik kordonu arasında çıkabilen Demirören, maç sonrası ailesiyle birlikte evine kapandı. Gece durum değerlendirmesi yapan başkan, sabah uyanır uyanmaz telefona sarıldı...

Sancılı gecede kendisine eşlik eden, devre arasında “Taraftar neden böyle yapıyor, anlamıyorum” diye dert yandığı yöneticileri arayan Demirören, “Bunları kafanıza takmayın ve üzülmeyin” diye söze girdi. İnönü Stadı’nda yaşananlardan dolayı hem öfkeli hem de kırgındı belki ama pes etmeye de niyeti yoktu başkanın...

"Olağanüstü devri kapandı"

Tepkilere aldırmadığına ve kimsenin kendisini yolundan çeviremeyeceğine vurgu yaparken, “Bana eşimin yanında bunları yaşatanlara pabuç bırakmayacağım. İstedikleri kadar bağırsınlar. Ben bu kulübün başkanıyım. Yanlışlarımız da hatalarımız da olmuştur. Buna rağmen bu saldırıları hak etmedim. Yine söylüyorum. Eğer bu bağıranlar kongre üyesiyse, beni istemiyorlarsa kongrede karşı oy atarlar. Kongreyle geldim, gideceksem de kongreyle giderim. Bu şekilde gitmem. Beşiktaş’ta olağanüstü kongre devri artık kapanmalı” ifadesini kullandı. Bakalım Beşiktaş’taki bu inatlaşma Ocak 2010’daki kongreye kadar nasıl seyredecek?

Karadeniz: İç savaş gibiydi

Denizli İstifa yanıtı   “Ben bu kulübün başkanıyım. Yanlışlarımız da olmuştur. Ama bu saldırıları hak etmedik. Eğer bağıranlar kongre üyesiyse, gelir oy kullanırlar...”

“Bana eşimin yanında bunları yapanlara pabuç bırakmayacağım. İstedikleri kadar bağırsınlar. Gideceksem kongreyle giderim, böyle gitmem...”

Htspor'un haberine göre, Beşiktaş’ın 106 yıllık geçmişinde en sıkıntılı gecelerden biriydi dün gece... İnönü’de öfke sel olup taştı, başkan Yıldırım Demirören’e yönelik tepki 1-0’lık galibiyeti bile gölgede bıraktı. Türk futbolunda belki de ilk kez kendi stadından güvenlik kordonu arasında çıkabilen Demirören, maç sonrası ailesiyle birlikte evine kapandı. Gece durum değerlendirmesi yapan başkan, sabah uyanır uyanmaz telefona sarıldı...

Sancılı gecede kendisine eşlik eden, devre arasında “Taraftar neden böyle yapıyor, anlamıyorum” diye dert yandığı yöneticileri arayan Demirören, “Bunları kafanıza takmayın ve üzülmeyin” diye söze girdi. İnönü Stadı’nda yaşananlardan dolayı hem öfkeli hem de kırgındı belki ama pes etmeye de niyeti yoktu başkanın...

"Olağanüstü devri kapanmalı"

Tepkilere aldırmadığına ve kimsenin kendisini yolundan çeviremeyeceğine vurgu yaparken, “Bana eşimin yanında bunları yaşatanlara pabuç bırakmayacağım. İstedikleri kadar bağırsınlar. Ben bu kulübün başkanıyım. Yanlışlarımız da hatalarımız da olmuştur. Buna rağmen bu saldırıları hak etmedim. Yine söylüyorum. Eğer bu bağıranlar kongre üyesiyse, beni istemiyorlarsa kongrede karşı oy atarlar. Kongreyle geldim, gideceksem de kongreyle giderim. Bu şekilde gitmem. Beşiktaş’ta olağanüstü kongre devri artık kapanmalı” ifadesini kullandı. Bakalım Beşiktaş’taki bu inatlaşma Ocak 2010’daki kongreye kadar nasıl seyredecek?

Karadeniz: İç savaş gibiydi

Denizlispor maçında tribünlerin yıllar sonra bu denli bölünmesi, camiayı da derinden yaraladı. Divan kurulu başkanı Yalçın Karadeniz, 60 yıldır Beşiktaş’ta böyle bir olayın yaşanmadığını belirterek, “Yıllardır bu kulübün içindeyim. İnsanların birbirlerini kovaladığına ilk kez şahit oluyorum. Adeta iç savaş gibiydi. Beşiktaşlı, Beşiktaşlı’yı kovalıyor. Durumun vahameti ortada. Önemli olan bu duruma niye geldiğimizdir. Düşünün, takımını desteklemek isteyenler engellendi. Protesto doğal ve demokratik bir hak. Ama bunun da bir sınırı var. Maç biter, yönetimi protesto edersiniz. Ama maç bitinceye kadar takıma destek olursunuz. Bağırmakla, çağırmakla yönetim değişmez. Bundan sonra başkan adayı bulamayız. Yönetimden memnun olmayanlar zaten gereğini yapar, yeni çıkacak adayı destekler. Şurada kongreye 3-4 ay kaldı. Sabretsinler ama takımı desteklesinler. Ben hem protesto edenleri hem de protestoculara saldıranları kınıyorum. ‘Rüzgar eken fırtına biçer’ diye bir laf vardır. Anlayan anlar” diye konuştu.

Eski-yeni çatışmasıDenizlispor maçında başkan Yıldırım Demirören’e yönelik istifa çağrılarının gölgesinde kalan bir gerilim de mevcut yöneticilerle Ocak ayında listeye girmesi beklenen isimler arasında yaşandı. Demirören’in yeni dönemde yönetime almayı düşündüğü Erdal Acar’ın, şeref tribününde yöneticilerden Bülent Deriş, Hakan Aksoy ve Ertunç Soğancıoğlu’nu işaret ederek, “Bunların adamları hem bağırır, çağırırlar. Sonra da başkana yumurta atan adamlarla oturup yemek yerler” demesi ortamı gerdi. Hakan Aksoy bu sözler sonrası Acar’ın üzerine yürürken, araya girenler olayın yumruklaşmaya varmasını engelledi.

Başkana dert yandılar

Bu olay, başkanla yöneticiler arasındaki sabah diyaloğuna da damgasını vurdu. Aksoy, Deriş ve Soğancıoğlu yapılan bu hareketten dolayı oldukça kırgın olduklarını başkana iletti. 3 yöneticinin, “Yönetime gireceği konuşulan Erdal Acar maalesef bize hakarette bulundu. Sonuçta biz Beşiktaş yöneticisiyiz. Kimse bize bu tür davranışta bulunamaz. Çok üzgün ve kırgınız” diyerek serzenişte bulundukları öğrenildi. Ayrıca, Rusya dönüşü Demirören’in yumurtalı saldırıya uğradığı sırada başkanın yanındaki tek isim olan yönetici Şeref Yalçın da rahatsızlığını dile getirdi.

Yalçın’ın, yöneticiler dışında takımla seyahat eden kongre üyelerine karşı da tepkili olduğu ve bundan sonra bu kişilerin takımla gitmemesi konusunda fikir belirttiği ifade edildi.

or maçında tribünlerin yıllar sonra bu denli bölünmesi, camiayı da derinden yaraladı. Divan kurulu başkanı Yalçın Karadeniz, 60 yıldır Beşiktaş’ta böyle bir olayın yaşanmadığını belirterek, “Yıllardır bu kulübün içindeyim. İnsanların birbirlerini kovaladığına ilk kez şahit oluyorum. Adeta iç savaş gibiydi. Beşiktaşlı, Beşiktaşlı’yı kovalıyor. Durumun vahameti ortada. Önemli olan bu duruma niye geldiğimizdir. Düşünün, takımını desteklemek isteyenler engellendi. Protesto doğal ve demokratik bir hak. Ama bunun da bir sınırı var. Maç biter, yönetimi protesto edersiniz. Ama maç bitinceye kadar takıma destek olursunuz. Bağırmakla, çağırmakla yönetim değişmez. Bundan sonra başkan adayı bulamayız. Yönetimden memnun olmayanlar zaten gereğini yapar, yeni çıkacak adayı destekler. Şurada kongreye 3-4 ay kaldı. Sabretsinler ama takımı desteklesinler. Ben hem protesto edenleri hem de protestoculara saldıranları kınıyorum. ‘Rüzgar eken fırtına biçer’ diye bir laf vardır. Anlayan anlar” diye konuştu.

Eski-yeni çatışmasıDenizlispor maçında başkan Yıldırım Demirören’e yönelik istifa çağrılarının gölgesinde kalan bir gerilim de mevcut yöneticilerle Ocak ayında listeye girmesi beklenen isimler arasında yaşandı. Demirören’in yeni dönemde yönetime almayı düşündüğü Erdal Acar’ın, şeref tribününde yöneticilerden Bülent Deriş, Hakan Aksoy ve Ertunç Soğancıoğlu’nu işaret ederek, “Bunların adamları hem bağırır, çağırırlar. Sonra da başkana yumurta atan adamlarla oturup yemek yerler” demesi ortamı gerdi. Hakan Aksoy bu sözler sonrası Acar’ın üzerine yürürken, araya girenler olayın yumruklaşmaya varmasını engelledi.