Demirtaş: AKP, hendekten değil, Kürt halkının ülkenin batısına uzattığı dostluk elinden korkuyor

Demirtaş: AKP, hendekten değil, Kürt halkının ülkenin batısına uzattığı dostluk elinden korkuyor

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP hükümetinin hendekten değil Kürt halkının uzattığı elin Türkiye'nin batısında tutulmasından korktuğunu belirterek, kuşatma ve katliamlarla herkesin bir sabah AKP'li olacağı düşünüldüğünü kaydetti. HDP Hakkari İl Örgütü'nün kongresinde konuşan Demirtaş “Ankara'da Erdoğan ve Davutoğlu şebekesi ve çetesi HDP'nin bu kıymetini anlamak, Kürt halkının Türkiye'nin batısına uzattığı dostluk elini tutmak yerine, 7 Haziran'dan bu yana bir vahşet politikasına imza attılar” ifadelerini kullandı.

Evrensel’in haberine göre, HDP Hakkari İl Örgütü, 1. Olağan Kongresi'ni HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın katılımı ile kentte bulunan Otogar Salonu’nda gerçekleştirdi. Kongreye, Demirtaş'ın yanı sıra HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, HDP PM üyeleri, KJA üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi ve STK’lar katıldı. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fotoğrafları ile “Yarını bugünden kuruyoruz" pankartının asıldığı kongre salonunda “Be serok jiyan na be" ve “Biji berxwedana Geverê” sloganları yükseldi.

Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşunun ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kongre katılımcılarını selamlayarak, “Olağanüstü bir dönemde kongremizi gerçekleştiriyoruz. Kendi topraklarımızda AKP anlayışının başlattığı savaşı AKP hükümetinin uyguladığı vahşetin, katliamların ağırlığı altında kongremizi gerçekleştiriyoruz” dedi.  

“Kürt halkının batıya uzattığı dostluk elini tutmak yerine...”  

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde HDP’nin Şırnak, Hakkari ve Van’da oyların neredeyse yüzde 90’ının aldığını kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti:

“Bu çok anlamlıdır. Fakat bunun kıymetini anlamadılar. Zannettiler ki, Kürtler HDP'ye oy vermek yerine Türk olmaya karar verdiler. Tek millet, tek ırk, tek dil faşizmine biat edileceğini zannettiler. Ankara'da Erdoğan ve Davutoğlu şebekesi ve çetesi HDP'nin bu kıymetini anlamak, Kürt halkının Türkiye'nin batısına uzattığı dostluk elini tutmak yerine, 7 Haziran'dan bu yana bir vahşet politikasına imza attılar.”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “HDP, Türkiye partisi olma sözünü verdi. Ama olamıyor” şeklindeki sözlerini hatırlatan Demirtaş, “Ona hatırlatmak istiyorum. Senin Türkiye dediğin, meydanlarda tek dil, tek millet, tek bayrak olarak bağırdığın Türkiye değil, sen faşizmin sloganlarını atıyorsun. Almanya'da Yahudileri soykırımdan geçiren Hitler Nazi Partisi'nin sloganıdır. Şimdi Davutoğlu ve Erdoğan yıllardır aynı faşist sloganı tekrar ediyorlar. Diyorlar ki, 'Sizler ancak bu slogana yani tek dil, tek millet, diye biat edersiniz. Türkiye partisi olursunuz' diyor. Bende buradan Hakkari'den Kürdistan'dan cevap veriyorum. Siz tek dil, tek millet, tek halk deyince Türkiye partisi olmuyorsunuz. Bildiğimiz faşist parti oluyorsunuz” ifadelerini kullandı.  

“Sizi korkutan Kürt halkının uzattığı elin Batı’dan tutulmasıdır”

Yüksekova’daki (Gever) kuşatmaya da dikkat çeken Demirtaş, şunları aktardı: “Yüksekova’da burnumuzun dibinde savaş politikası yürütülmesinin nedeni 7 Haziran’da Kürt halkının uzattığı elin, Türkiye’nin batısında tutulmuş olmasıdır. Hendek ve barikat değildir. Onları panikleten, korkutan, eğer öyle değilse, eğer tersiyse, bizler 7 Haziran’dan sonra ne dediysek tek bir cümlemizi değiştirmedik. Aynısını şimdide söylüyoruz.” 

7 Haziran seçimlerinden sonra patlayan her bombanın, katliamın, ölümün, kanın sorumlusunun AKP olduğunun altını çizen Demirtaş, “Siyaseten yenildiklerini ve yenileceklerini gördüler. Siyasette bizimle baş edemeyeceklerini gördüler. Şimdi 90'larda, 80’lerde olduğu gibi, bütün cadde ve sokaklar panzer ve TOMA’yla, polisle, askerle kuşatılmış durumda. Zannediyorlar ki böyle yapınca AKP’nin oyları artacak, zannediyorlar ki Gever’de katliam yapınca AKP orada birinci parti olacak. Zannediyorlar ki Colemerg halkı bütün bu hükümet teröründen korkup, bir sabah uyanınca hepsi AKP’li olacak. Ama hafızaları yok, tarih nedir bilmiyorlar. 90'ları 80'leri sanki hiç yaşamadık sanıyorlar. Biz bu hükümet terörlerine karşı mücadele ederken, direnirken, bunlar top oynuyordu. Biri Kasımpaşa da top oynuyordu bilmem öbürü nerde ne yapıyordu. 1980'lerden bu güne kadar denemedikleri zülüm yöntemi işkence ve katliam kalmadı. Boşaltmadıkları, yakıp yıkmadıkları mezramız, şehirlerimiz kalmadı. ‘Kürtlüğünüzden, iradenizden, partinizden vazgeçeceksiniz, teslim olacaksınız’ dediler. Ama teslim olmadık, gün geldi işgalci bütün hükümetler tabela partisine döndü. Biz ne devletin ne de hükümetin zulmünden korkmadık, korkmayacağız” diye konuştu.  

“Siyasi soykırım”

DTK Kongresi sonuç bildirgesindeki çözüm vurgusuna da değinen Demirtaş, “Bugüne kadar erdemli ve onurlu siyaset yaptık, yapmaktan gocunmayız. Barış için defalarca elimizi uzattık. Barış ihtimalini değerlendirmek zorundayız. İğne ucu kadar barış kapsı olsun, bizler onu açarız” dedi. Kürdistan’da son olarak Hakkari Belediye eş başkanlarının da tutuklandığı siyasi soykırım operasyonlarına işaret eden Demirtaş, baskı ve tutuklamalara rağmen tüm kurumların çalışmalarını sürdüreceğini söyledi.

 

Ensar Vakfı’na zarar gelmesin diye ahlaksızları koruyorlar”

Ensar Vakfı’nda 45 çocuğun cinsel istismara uğramasıyla ilgili de konuşan Demirtaş, şöyle devam etti: “Ensar Vakfı’na zarar gelmesin diye ahlaksızlıkları koruyorlar. Bu mudur insanlık, ahlak, hukuk bu mudur? 45 öğrenciye tecavüz olayı ortaya çıkacak. El birliyle kapatacaklar. Bu anlayış ülkeyi yönetiyor. İnanın ki yerin dibine girdim. İnsan olmaktan utandığımız anlardı. Nasıl insansınız ya, siz ne ara bu kadar vicdansız ve ahlaksız oldunuz. Para, güç insanlıktan çıkarmış sizi, yazıklar olsun. Burada bir çocuk slogan atsa emniyete götürürler, işkence yaparlar ama 45 çocuk istismara uğramış, Başbakanı, Erdoğan’ı ile üstünü örtüyor. Bunların derdi AKP’yi yıpratmak diyorlar. Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet sizin yıpranmamış yeriniz mi kaldı?” diyerek tepki gösterdi.

 

“Hükümetin psikolojisi çökmüş durumda”

AKP’nin Kürdistan'daki talanına ve katliamlarına karşı sessiz kalmayacaklarını vurgulayan Demirtaş, “Bizi tehdit eden faşist ruhluların halkımız kadar cesur olmaları gerekir. Öyle kuru tehditlere pabuç bırakacak bir parti de halk da değiliz. Bu faşizm kendi korkusunda boğulacaktır. Bu halkı tehdit edip korkutacaklarını sanıyorlar, sizden ricam asla korkunun 'k'si bile olmasın. Başınız dimdik olsun. Gözlerinizdeki cesareti ve onuru görsünler. Zaten hükümetin psikolojisi çökmüş durumdadır. Sizin gözlerinize de baktıklarında çaresizliklerini görsünler” diye belirtti.

Demirtaş’ın konuşması ardından divan oluşturularak, faaliyet ve mali raporlar okundu. Ardından yeni yönetim belirlendi.