YILDIZ YAZICIOĞLU / Washington[email protected]
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Anayasa paketinde siyasi parti kapatılmasını zorlaştırmayı hedefleyen 8’nci maddenin reddedilmesi konusunda, “Muhalefet görüşü alınmadan Meclis’e getirilen bu paket görüşmelerinde biz başından beri oy kullanmıyoruz. AKP kendisi fire vermiştir. Bu sorumluluk AKP’nin sorumluluğu. Milletvekillerimizce bu maddeye destek olunduğunu göstermek için ilk turda kullanılan 5 oyun boş olduğunu savunarak desteğimizi göz ardı ediyor. AKP’nin kendisi demokrasiye açık uzlaşmaya açık değil. AKP, kendi tasarısının altında kalmıştır” dedi.
Türk: Türkiye halkın cumhuriyeti değil
Demirtaş ve kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanlığı’nı yürüten Ahmet Türk, BDP Washington Temsilciliği’nin resmi açılışı kapsamında, Prof.Dr. Henri Barkey’in sunduğu ve Carnegie Endowment adlı düşünce kuruluşunda bugün düzenlenen toplantıda soruları yanıtladı. “Türkiye’deki Kürtler ne istiyor?” sorusuna karşılık Türk, burada kültürel haklardan başlayarak Kürt nüfus yoğunluğunun bulunduğu bölgede ‘otonomi’ olmak istediklerini söyledi. Türk, “Cumhuriyet her zaman seçkin elitlerin cumhuriyeti oldu ve hiç bir zaman halkın cumhuriyeti olamadı. İktidarlar olamsına rağmen hiçbiri gerçekten iktidar olamadı. Bugün bunun sancısı çekiyoruz” dedi.
“Kürt açılımı çökme aşamasında”
Demirtaş, ayrıca AKP Hükümeti’nin ‘Kürt Açılımı’nda başarısız olduğunu ancak yine bugün dahi yeni, gerçek girişimle kendilerine gelinirse ‘Hoşgeldiniz’ diyeceklerini söyledi. Demirtaş, AKP’nin başlattığı Kürt açılımı konusunda “çökme aşamasında” diyerek, Habur kapısında partilerinde örgütlü olan ve olmayan Kürt halkının sevincini göstermesi sonrasında bunun yanlış yorumlanarak, yanlış adımlar atıldığını belirtti.
Demirtaş, Türkiye’deki Kürt nüfusun 20 milyon civarında olmasına karşın partilerine neden 2,5 milyon oy verildiği yönündeki soru üzerine, “Tek derdimiz bütün Kürtlerin oyunu almak değil. Bütün Kürtler, 20 milyon Kürt tek bir partiye oy veriyor olsa böyle bir toplum demokratik olmaz. Her kesimden oy almaya çalışıyoruz. Ancak arkamızda büyük medya, büyük sermaye, devlet desteği olmayan bir partiyiz. Yüzlerce üyesi öldürülmüş, hatta milletvekiline kadar öldürülmüş, milyonlarca üyesi işkenceden geçirilmiş bir partiyiz. Buna rağmen 2,5 milyon yürekli insanın Türkiye’de bulunması sevindirici bir gelişmedir” diye konuştu.
Demirtaş, PKK’nın son saldırısıyla ilgili bir soru üzerine, “Türkiye’de Kürt sorunundan kaynaklanan yaklaşık 30 yıldır bir çatışma süreci var. Çatışmalarda kaybettiğimiz kim olursa olsun ortak acımızdır. Siyasetçi olarak görevimiz bu ölümleri durdurmaktadır. Son seçimlerde 2,5 milyon oy aldık ama bu oy bu çatışmalarda yitirdiğimiz tek bir insandan daha önemli değil” dedi. Bu arada farklı iddialara karşın PKK ile dolaylı ya doğrudan bağlantıları olmadığını savunan Demirtaş, “Ama şunu biliyoruz ki PKK Orta Doğu’da önemli bir güçtür Kürt sorununun çözümünde önemli bir aktördür” dedi.
PKK’nın Kürt sorunu çözümünde dikkate alınması gerektiğini söyleyen Demirtaş, ancak silah kullanarak sorunun çözülemeyeceğini de söylemek istediğini belirtti.
Lozan Anlaşması’ndaki azınlık haklarını anımsatan soruya karşılık Demirtaş, “Bu arada eklemeliyim ki Türkiye’de Kürtler kendilerini azınlık olarak tanımlamıyor. Türkiye’de Kürtleri azınlık olarak tanımlamıyor” dedi.
Türk ise, Başbakan Erdoğan’ın Filistin’deki Hamas ile Türkiye’deki PKK’ya farklı bir yaklaşım sergilediği yönündeki soru üzerine, “Eğer Hamas, Filistin sorununda bir aktörse onun da ikna edilmesi gerekir. Eğer PKK, Kürt sorununda bir aktörse PKK’nın da değerlendirilmesi gerekir” dedi.