Demirtaş: Bugünlerde yaşadıklarımız, tek adam rejiminin sadece fragmanıdır; korkunç bölümü henüz başlamadı bile

Demirtaş: Bugünlerde yaşadıklarımız, tek adam rejiminin sadece fragmanıdır; korkunç bölümü henüz başlamadı bile

Tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter'dan bir sene önceki videosunu paylaşarak; "Bu kadar çok insan, bir tek adamdan korkacak değiliz. Biz hep birlikte ülkemizin, çocuklarımızın yarını için yürek yüreğe verip düze çıkacağız." dedi. 

Demirtaş 24 Haziran 2020 seçimlerinden önce çektirdiği videoyu bugün paylaşarak; "Sizler özgür oldukça ben özgür olacağım. Beni değil 20 ay, 20 yıl daha hücrede tutsalar bile zulme boyun eğmeyeceğim." ifadelerini kullandı: 

 

Demirtaş'ın açıklamaları şöyle:

"Tercihinizi AKP ve Erdoğan’dan yana kullanmanız halinde, bundan sonra ülkenin tamamının kaderi tek bir kişinin iki dudağı arasında olacak. Yasama, yargı ve yürütme güçlerinin çok önemli yetkileri tek bir kişide toplanmış olacak. O tek kişinin yapacağı en küçük hatayı bile denetleyecek, kontrol edecek ya da sınırlayacak hiçbir kurum olmayacak. 81 milyonun kaderi, tamamen bir kişinin insafına terk edilmiş olacak.

Dünyanın geri kalanı demokrasi yolunda ilerlerken, Türkiye çağ dışı bir yönetim anlayışıyla yalnızlaşacak; otoriter, baskıcı, demokrasiden kopmuş bir ülkeye dönüşecek. Cumhuriyetin artısıyla eksisiyle bütün demokratik kazanımları bir gecede ortadan kalkmış olacak. Tek adam rejiminde karşı karşıya kaldığınız adaletsizlikler, haksızlıklar için başvurabileceğiniz hiçbir yer kalmayacak. Ne mahkemeler ne de diğer devlet daireleri sizin derdinize derman olmayacak. Her şey tek adamın isteğine, keyfine, çıkarlarına göre düzenlenecek. Bir korku ve istibdat rejiminde nefes alamaz hale gelecek, boğulur gibi hissedeceksiniz.

Bunları tahminlerime veya öngörülerime dayanarak değil, son birkaç yılda bilfiil yaşananlara bakarak söylüyorum. Bugünlerde yaşadıklarımız, tek adam rejiminin sadece fragmanıdır. Filmin asıl korkunç bölümü henüz başlamadı bile. İşte 24 Haziran’da, bu korku atmosferinin başlayıp başlamayacağına, siz kendi oylarınızla karar vereceksiniz.

Beni merak etmeyin. Sizler iyi oldukça ben iyi olacağım. Sizler özgür oldukça ben özgür olacağım. Beni değil 20 ay, 20 yıl daha hücrede tutsalar bile zulme boyun eğmeyeceğim. Barış için, demokrasi ve özgürlükler için burada sizler adına direnmeye devam edeceğim. Bizi hapisle, hücreyle, ölümle korkutacaklarını zannedenler kendi gölgelerinden korkar hale geldiler. Onları kendi korkularıyla baş başa bırakıp, bizler, el ele güneşli güzel günlere yürüyelim.

Peki, kimiz biz? Kürt’üz, Türk’üz, kadınız, erkeğiz, Aleviyiz, Sünniyiz, ama önce insanız. Birbirimize yoktur üstünlüğümüz. Sadece zulme karşıdır öfkemiz. Serez’in esnaf çarşısında Şeyh Bedrettin’dir adımız. Pir Sultan’dır bir yanımız. İşkence tezgahlarında Hallac-ı Mansur olduk. İbrahim’dik. Mazlum’duk biz. Dar ağacına yürürken başımız dikti. Deniz’dik. Hüseyin’dik. Yusuf’tuk. Said’di adımız, Dağkapı meydanında. Bolu Beyi’ne boyun eğseydik, Köroğlu’na çıkmazdı adımız. Mahir olmazdık, cesaret timsali. Kuyuda Yusuf’tuk, Kerbela’da Hüseyin. Sürgünde Ahmet Kaya, zindanda Yılmaz Güney’di namımız. Unutmayın ki,

Ekilir ekin geliriz, ezilir un geliriz, bir gider bin geliriz, bizi vurmak kurtuluş mu diyerek yola çıktık. Bizim farkımız budur işte. Biz tek adam değil, çok insanız. Bu kadar çok insan, bir tek adamdan korkacak değiliz. Biz hep birlikte ülkemizin, çocuklarımızın yarını için yürek yüreğe verip düze çıkacağız."