Demirtaş, "Ben açılım yapıyorum. Anaları ağlatmam diyen hükümet ne yapamak istiyor?" sorusunu yöneltti.
BDP Genel Başkanı, askeri operasyon olursa BDP grubundaki milletvekillerinin operasyon bölgelerine gideceğini söyledi. Demirtaş, Kürt sorunun barışçıl çözümünün konuşulduğu bir dönemde yapılacak askeri operasyonların provokasyon olacağını öne sürdü.
Selahattin Demirtaş, "Bir damla kan akmasın diye çaba sarfedilirken birileri çatışmaları başlatmak istiyorsa, biz buna dur diyeceğiz, sadece kürsüden değil tankların önünde duracağız" diye konuştu.
"Pazarlık yok"
Demirtaş, Anayasa değişiklik teklifiyle ilgili olarak BDP ile AK Parti arasında herhangi bir pazarlığın söz konusu olmadığını ve olmayacağını söyledi.
Demirtaş, toplumun yeni Anayasa beklentisinin, hükümet tarafından heba edildiğini, AK Parti'nin, yalnızca yargı reformunu merkezine alan, kendi partisel çıkarları çerçevesinde bir değişiklik paketi hazırladığını öne sürdü.
Anayasa değişikliği konusunda kendilerinin de acil demokrasi paketi hazırladıklarını ve bu paketi AK Parti'ye sunduklarını anımsatan Demirtaş, "Biz paketi sunduktan sonra, bir AKP yetkilisi, 'hiç bir siyasi parti bize öneri sunmadı' dedi. Bizim sunduğumuz öneriler görmezden geliniyor. Böyle bir ciddiyetsizlik olabilir mi?" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da "Biz hiç kimseyle pazarlık yapmayacağız" dediğini belirten Demirtaş şöyle devam etti:
"Biri BDP'nin taleplerini görmezden geliyor, diğeri BDP'nin önerilerini pazarlık olarak algılıyor. Her kim ki BDP'yi AKP'nin tartışmasız, kayıtsız, koşulsuz destekçisi olarak görmek istiyorsa, aynaya baksın. Kendileri bunu yapabilirler. AKP'ye biat edebilirler. Ama BDP, bu ülkenin demokratik ana muhalefetidir. Kimse BDP'yi, AKP'nin kuyruğu, koltuk değneği haline getiremez. BDP üzerinde bu şekilde bir baskı oluşturarak, 'ya statükoculardan olursunuz ya da AKP'nin azıcık demokrasisine razı olursunuz' diyenlere karşı, 'kusura bakmayın' diyoruz. Kendi öz gücümüzle kendimize inanarak, elbette, er ya da geç bu taleplerimizi Anayasa'ya da yazdıracağız, yasalara da yazdıracağız. Taleplerimiz görmezden gelinmeye devam edilirse, AKP, CHP ve MHP'yi demokrasi karşıtı cephe olarak ilan edeceğiz"
Selahattin Demirtaş, BDP ile AK Parti arasında bir pazarlık olmadığını ve olmayacağını belirterek, taleplerinin kabul edilmesi için mücadele edeceklerini söyledi. Anayasa değişiklik teklifinin yeniden TBMM Başkanlığına sunulmasını da değerlendiren Demirtaş, "Eğer, taslağı komisyona getirmeyi dahi becerememiş, basiretsiz bir Hükümetle, bir anlayışla yeni bir Anayasa yapılamayacağı ortaya çıkmış ise bu bizim sorumluluğumuz değildir. Hükümet, Anayasa değişikliği konusunda sınıfta kalmıştır" dedi.
"Siyasallaşmış yargı istemiyoruz"
Demirtaş, Anayasa değişiklik teklifinin, toplumun her kesiminin kendini bulabileceği demokratik reform paketi haline dönüştürülmesi gerektiği konusunda ısrarcı olacaklarını ifade etti.
Yargıya yaklaşımın son derece anti demokratik olduğunu savunan, Balyoz operasyonu tartışmasının bile Hükümetin ve muhalefetin yargı reformuna nasıl yaklaştıklarını bariz şekilde ortaya koyduğunu anlatan Demirtaş, şunları söyledi:
"Balyoz operasyonu nedeniyle yaşananları, halkın konuştuğu ve halkın anladığı dilde ifade etmek gerekirse, AKP'nin savcılarının tutuklattığını CHP'li savcı ve hakimler serbest bırakıyor, tekrar AKP'li hakim ve savcılar, onları tutukluyor. Savcılar CHP'li olsa ne olur, AKP'li olsa ne olur? Değişen ne olacak? Savcılar ve hakimler bir siyasal ideolojiden beslendiği müddetçe, biz asla yargının tarafsızlığından söz edemeyiz. AKP kendince toplumu CHP'li yargıdan kurtarıp AKP'li yargıyı sunacaksa, teşekkür ediyoruz, yapmasınlar. Onları da gördük. Onların da neler yapabildiğini, nasıl baskı oluşturduğunu gördük. Biz siyasallaşmış yargı istemiyoruz. AKP ve CHP arasında yürüyen bu iktidar savaşının, yargıyı demokratikleştirmek olmadığını biliyoruz. Bu savaş, demokrasi mücadelesi değil, yargı üzerinde yürüyen iktidar mücadelesidir. Yargıyı birbirinin elinden kapma mücadelesidir. Bu Anayasa değişikliği de buna hizmet eder durumdadır."
Selahattin Demirtaş, özellikle 2004-2006 yıllara arasında çıkarılan bazı yasaların, 1982 Anayasası'nın bile gerisinde olduğunu öne sürdü.
Konuşmasında, Hasankeyf'teki baraj çalışmalarını ve Hükümetin bu konudaki politikasını eleştiren, tarihi değerlerle dolu Hasankeyf'in, başka bir yere taşınamayacak bir kültür mirası olduğunu belirten Demirtaş, "En iyisi Hasankeyf'i de TOKİ'ye verelim. Yeni bir Hasankeyf yapsın biz de turizme açalım" dedi.