BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'daki olaylarla ilgili valiyi suçladı. Demirtaş, "Beşir Bey, 'Valiyi aradık, çözülmüş olmalı' diyor ama vali, bakanı bile dinlemedi" dedi.
Selahattin Demirtaş, Radikal Ankara muhabiri Rifat Başaran'a Diyarbakır'daki olayları değerlendirdi
Diyarbakır’da “Özgürlük için Demokratik Direniş” mitingine izin verilmemesi üzerine yaşanan olayları değerlendiren BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın kendilerine “Valiyi aradık, çözülmüş olmalı” dediğini belirterek, “Valiye sözünü geçiremiyorlar. Demek ki, kendi içlerinde bir ayrışma var” dedi.
Demirtaş, yaptığı açıklamalar nedeniyle aralarında soğuk rüzgârlar esen Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile buzların eridiğinin mesajını da vererek “Leyla Hanım neyin ne olduğunun farkında, nasıl bir tezgâh, nasıl bir oyun kurgulandığının da farkında. O tezgâhlara alet olmayacağının da bilincinde. Ama iyi niyetli bir girişim yaptı” dedi.
Demirtaş, mitinge izin verilmemesini, “Böyle bir dönemde halkın alanlara çıkarak haykırmasını istemiyorlar” sözleriyle açıklarken, Başbakan Yardımcısı Atalay’ın, mitingde gerginlik olmaması için çaba sarf ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabii ki Beşir Bey de bu konuda çaba sarf etti. Çaba sarf eden AKP’liler vardı. Biz hiçbirimiz istemiyorduk gerilim olmasını. Şu tablo çıkmasın diye çok uğraştık. Bu tablo ortaya çıkmasın diye ‘Halk geri adım atsın, mitingi yapmasın’ demek ‘Faşizmi kabul edin’ demektir. O halde izin vermeleri gerekirdi. Yapılması gereken buydu. Bir kısım AKP’liler bunun farkındaydı. Geri kalanlar bu tablo çıksın diye çok uğraştılar. Ne çıkarları vardı? Zaman kazanmaya çalışıyor işin doğrusu. Ben şöyle okuyorum: ‘Şu Suriye meselesi çözülene kadar içeride bastırayım da maliyeti ne olursa olsun’ diyor. İçeride ‘Kürtleri bastırırsam Kürtlerden bir miktar oy kaybederim ama bu sırada Türk milliyetçiliği arttığı için oradan açığımı kapatırım’ diye düşünüyor. Yani maliyet hesabı yapıyor.”
Mitinge izin verilmemesinin AKP içerisindeki çatlağı ortaya çıkardığını savunan Demirtaş, “Aslına bakarsanız, çatışma ve ayrışma AKP’nin içinde var. Şimdi AKP’nin Diyarbakır milletvekili ‘Mitinge izin verilmeli’ diyor. Gidiyor vali ile görüşüyor. Atalay ‘Bu mitinge izin verilmeli’ diyor ve hatta bunun için bize ‘Valiyi aradık, çözülmüş olmalı’ diyor. Fakat valiye sözünü geçiremiyorlar. Biz Beşir Atalay ile Kürt sorununu konuşabilecek miyiz? Tek bir miting konusunda bile valiye söz geçiremeyen bir bakanla biz neyi konuşacağız? Şimdi bu Beşir Bey’e de haksızlık ve hakaret, bize de haksızlık ve hakaret” diye konuştu. Demirtaş, camiye gaz bombası atıldığını da hatırlattı. Demirtaş, “Ben çok uğraştım camiye müdahale olmasın diye” dedi.
Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın “Leyla Zana’ya mahalle baskısı” açıklamasını da şöyle değerlendirdi:
“BDP ve bazı çevreler Zana’ya baskı yapıyormuş. Hiç de öyle bir şey yok. Leyla Hanım ile biz de görüştük. Leyla Hanım neyin ne olduğunun farkında, nasıl bir tezgâh, nasıl bir oyun kurgulandığının da farkında. O tezgâhlara alet olmayacağının da bilincinde. Ama iyi niyetli bir girişim yaptı. Biz de onun iyi niyetinin farkındayız. Başbakan halen kaşıyarak, bölmeye çalışarak, karşıtlaştırarak bizi birbirimize düşüreceğini sanıyor ve buradan kendine bir ekmek çıkarmaya çalışıyor. Yanılıyor, öyle bir şey yok.”
Demirtaş, AKP’li Galip Ensarioğlu’nun Kürt sorununda muhataplık tartışmalarıyla ilgili sözlerini de “Bunu yaratmaya çalışıyorlar. Oysa böyle bir ayrışma yok. ‘Efendim karşı taraf net değil’ diyerek ortada karışıklık görüntüsü oluşturup masadan kaçmaya çalışıyor” diye değerlendirdi.
Sabaha kadar oturma eylemi yapıldı BDP’lilerin müdahaleyi protesto etmek için Sümerpark’ta sabaha kadar yaptığı eylem dün basın açıklamasının ardından sona erdi. Demirtaş, “Amed’de devletin copundan, gazından, panzerinden başka bir şeyi yoktu. Elinde coptan, panzerden başka bir şeyi kalmayan devlet meşruiyetini yitirmiştir” dedi. Eyleme katılanların yoğun ilgi gösterdiği BDP’li Sırrı Süreyya Önder yaşanan polis müdahalesini, “Bu devlet uçağını Akdeniz’in sularına, itibarını da Diyarbakır’ın küçelerine gömmüştür” diye değerlendirdi. Bu arada Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, olaylar sırasında 85 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.