Demirtaş: Sizi linç etmeye gelenleri anasından doğduğuna pişman etme hakkınız var!

Demirtaş: Sizi linç etmeye gelenleri anasından doğduğuna pişman etme hakkınız var!

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son iki günde HDP binalarına yönelik saldırılara ilişkin olarak, "2 gündür ortaya çıkan şey teröre tepki falan değil. AKP kararıyla Davutoğlu-Erdoğan ikilisinin dağlarda çıkardığı savaşı, şehre gönderdikleri cenazeleri oya çeviremediklerini görünce iç savaş kararı verdiler" dedi. Demirtaş, "Biri sizi linç etmeye gelmişse, yakmaya gelmişse ona karşı kendinizi savunmanız TCK’ya göre de meşru müdafaa hakkıdır, insani olarak da haktır. Size gelenleri anasından doğduğuna pişman etme hakkınız var" diye konuştu.

"Bu savaşın başlamasında büyümesinde karar alma sürecinde biz yokuz" diyen Demirtaş, "Ne karar vericisi olduk ne destekleyicisi olduk. HDP’nin zerre kadar çok şükür kararı yoktur. Karar cumhurbaşkanı ve başbakan tarafından veriliyor" dedi.

"Millete açıkca 'Bize 400 vekil vermezseniz burnunuzdan getiririz' diyorlar" diyen Demirtaş, "AKP artık bu ülkede tek başına iktidar olamayacak, düşmüş durumda" ifadesini kullandı.

HDP lideri Demirtaş, Diyarbakır'da konuştu. 

Demirtaş'ın açıklamaları özetle şöyle:

Bu savaşın başlamasında büyümesinde karar alma sürecinde biz yokuz. Ne karar vericisi olduk ne destekleyicisi olduk. HDP’nin zerre kadar çok şükür kararı yoktur. Karar cumhurbaşkanı ve başbakan tarafından veriliyor.

 

'Kendi çocuklarımıza sarılmaktan utanıyoruz'

 

Hiçbir koltuk kalıcı değildir, kalıcı olan insanlıktır. Allah şahittir ki biz kendi çocuklarımıza sarılamıyoruz, öpemiyoruz çünkü o kadar çocuk babasız kaldı ki, kendi çocuklarımıza sarılmaktan utanıyoruz.

 

'2 gündür partimizi yakıp yıkanlar...'

 

HDP bu ülkede iç barışı güçlendirmek ve beraberce özgür yaşamı kurmak için bir partidir sadece Kürtlerin partisi değil. Herkesin hakkını eşit derecede savunan bir partidir. Partimiz Türkiye halklarına umut olmuş ve seçimde önemli bir başarıya imza atmıştır. Bizler 7 Haziran seçimlerine gelene kadar, henüz ateşkes devam ediyorken 176 yerde partimize saldırı oldu. 2 gündür partimizi yakıp yıkanlar, terör bahanesiyle bunları yapıyoruz diyenler, sizin alçaklıklarınızı biz seçimden önce de sizleri biliyoruz.

AKP kararıyla Davutoğlu-Erdoğan ikilisinin dağlarda çıkardığı savaşı, şehre gönderdikleri cenazeleri oya çeviremediklerini görünce iç savaş kararı verdiler. Kendilerine milliyetçi diyenler buna alet oluyor.

 

'Kendinizi harcatmayın'

 

Protesto amacıyla sokağa çıkanlara biz saygı duyarız, herkesi protesto etme hakları vardır. Bu çerçevede herhangi bir lafımız yoktur. Eleştirileri dinleriz, anlamaya çalışırız. Bizim sözlerimiz AKP ve MİT istihbaratı ile yapılmış görevlendirilmiş çeteleredir. Bunlar isim isim belirlenmiş ve maaşlı insanlardır. Tek elden yönetilen saldırı kampanyası devlet eliyle yürütülmüştür. Bize 400 vekil vermezseniz sizin burnunuzdan getiririz demek istiyorlar. Bunu da açık açık söylüyorlar. Bunu da devletin imkanlarıyla yapabilirler. Devlete el koymuş durumdalar.

Yakıp yıkanlar, insanları dövenler, mevsimlik işçilerin çadırlarını yakanlar linç edenler hepinizin görüntüleri var. İşlediğiniz suçlar 20 yıla tabiidir. Bugün olmaz yarın ama illa hesabını vereceksiniz. Arkasında hükümet desteğini hissedip bu linçleri yapanlar yazık size, kendinizi harcatmayın, harcayacaklar size, hükümet yok arkanızda, iktidardan düştüler…

 

'Bunlar gidici, siz ortada kalacaksınız'

 

Cana gelmesin mala gelsin, HDP binaları kurban olsun…. Bunları yapanlar cebinde bir çay parası bile olmayan insanlar, onlara da üzülüyoruz acıyoruz. Bunlar gidiciler siz ortada kalacaksınız, arkanızda hükümet yok, yargı önünde hesap vereceksiniz… Biz kendimizi feda ederiz diyorsanız yapacak bir şey yok. 1 Kasım’da seçim var, iktidar olamayacaklar, herkes ayağını denk alsın ona göre adım atsınlar… Kendilerine milliyetçi diyenler zaten sokaklarda gereğini yapıyorsunuz.

1 Kasım’da seçim var, iktidar olamayacaklar, herkes ayağını denk alsın ona göre adım atsınlar… Kendilerine milliyetçi diyenler zaten sokaklarda gereğini yapıyorsunuz. Erdoğan – Davutoğlu ikilisi partimizi açıkça hedef gösteriyorlar. Ben bu ülkede inanıyorum ki gururlu, onurlu savcılar hala vardır onlara çağrı yapıyorum. Dökülen kandan bizi sorumlu tutuyorlar. Lütfen Cumhurbaşkanı ve başbakandan bunun delilini isteyin… Bu ülkenin alçak medyası Dağlıca’da ki emri de benim verdiğimi yazdı, nasıl olmuş, emri kim vermiş çıksın istiyoruz ortaya. Biz korkmuyoruz.

 

'Konya'da gol coşkusu yaşıyordu'

 

Şu anda şehit cenazelerinde ağlamaklı konuşan bu ülkenin düşmüş başbakanı Dağlıca’da şehit haberleri geldiği dakikalarda Konya’da gol coşkusu yaşıyordu ve bir şehit çocuğuyla birlikte büyük bir maç coşkusu yaşıyordu ve o saatte maalesef haberi vardı… Bu ülkenin düşük Başbakanı maç coşkusuyla seçim pozları veriyor.

Bu ülkeyi çalan, çırpan yağmalayan siz, saray uğruna bu çocukları savaşa gönderen siz ama ne hikmetse binaları yakılan, hep saldırıya uğrayan biz… Bu işte bir terslik olmalı. Bugün kardeşlik var mı yok mu onu gösterme zamanıdır. Türkiye’nin batısı ne diyor bu yakma yıkmalara? Etle tırnak edebiyatı yapmak kolaydır.  Komşusunuz evi, işyeri yakılırken Türkiye’nin batısı  bu işe ne diyor. HDP Türkiye için bir şanstır.

 

'60 odalı yerimizde arşiv odamız yakıldı'

 

Türk-Kürt bugün el ele versin. Kardeşlik düğünde değil, taziyede belli olur. Hakkımızdır bunu görmek istiyoruz, büyük bir zulüm ve baskı altındayız… Polis eşliğinde arşivimiz yağmalandı ve yakıldı. Neredeyse 60 odalı yerimizde tek oda ateşe verildi o da arşiv odamız. Yüzlerce kişi parti merkezinin önünde, aradık uyardık tedbir alınmasını istedik müdahale edilmedi. Dün arşivimizi yakmış olabilirler ama bizim seçime katılmamamızı asla engelleyemezler, çadır kurar yine katılırız.

En son kendim Ankara Valisi’ni aramak zorunda kaldım ama anladım ki kendisi de işin içinde… Bir gelen başkana terbiyesizce, saygısızca bir konuşma yaptıktan sonra telefonu kapatmıştır.  Buradan o devlet memuruna sesleniyorum, arkadan duran bir iktidar yok. AKP’ye güvenerek yanlış yapmayın sakın. Size yazık olur yıllarca hapis yatarsınız, sizi korumazlar. Paralarını alır yurtdışına giderler."

 

TCK’ya göre meşru müdafaa hakkıdır

 

"Biri sizi linç etmeye gelmişse, yakmaya gelmişse ona karşı kendinizi savunmanız TCK’ya göre de meşru müdafaa hakkıdır, insani olarak da haktır. Size gelenleri anasından doğduğuna pişman etme hakkınız var. Kimseye saldırmadan, yasalara uygun olarak meşru müdafaasını her yerde yapma hakkına sahipsiniz. Akşama kadar saldırıya uğrayan bütün parti binaları onarılacak. Yakmaya devam ederseniz kardeşçe bir arada durma ihtimalini yok etmiş olacaksınız."