Demirtaş: Herkes şartı koşulu bir tarafa bırakmalı
T24 - BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, yemin etmeyen milletvekilleri ile ilgili, ''Herkes şartı, koşulu bir tarafa bırakıp, 'şartsız, koşulsuz bu meseleyi nasıl konuşup, tartışarak çözebiliriz' noktasına gelirse biz de BDP olarak tabii ki katkı sunarız'' dedi. 
Demirtaş, Siirt Milletvekili Gültan Kışanak ile TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i ziyaret etti. Görüşmenin ardından çıkışta gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, Çiçek'e yeni görevinden dolayı kutlamak için nezaket ziyaretinde bulunduklarını söyledi. Demirtaş, TBMM'nin, 24. Dönem Parlamentosu başlar başlamaz yaşanan krizleri aşarak, demokratik siyasetin örneğini sergilemesini umduğunu, bu duygularını Çiçek ile de paylaştığını kaydetti. Görüşmede, ''yemin krizi'' olarak adlandırılan, ancak aslında özü itibariyle ''demokratik siyaset krizi'' olan tartışmalarla ilgili düşüncelerini de dile getirdiklerini anlatan Demirtaş, ''Kendisi de daha önce yapmış olduğu açıklamalarda ifade ettiği gibi, çözüm zemininin TBMM olduğunu ve herkesi yemin etmeye beklediklerini söyledi'' dedi. Demirtaş, şöyle devam etti: ''Biz de 'Türkiye'de demokratik siyaset yapma koşulları ile ilgili Parlamento bir sorumluluk üstlenecek mi bütün gruplar, bütün partiler elini taşın altına koyacak mı koymayacak mı? Temel mesele budur' dedik. Bugüne kadar yaşanan restleşmeler, sorunun çözümüne katkı sunmamıştır. Şu saatten sonra yaşanacak restleşmenin de sorunların çözümüne katkı sunmayacağı herkes tarafından bilinmelidir. Sayın Meclis Başkanı'na, bu konunun çözümünde, belki kendisinin uygun göreceği bir misyonda roller düşüyor ama asıl görev hükümette, iktidar partisindedir. İktidar partisinin şu ana kadar meseleye yaklaşımı tatmin edici değildir. Sorun çözmeye katkı sunacak tarzda değildir. Belki muhalefetin de bu konudaki restleşmeleri karşılıklı bir restleşmeye dönüşmüş. 'Sorunu nasıl çözebiliriz'den öte 'kriz nasıl derinleşir' tartışmaları yürüyor.'' 'MUTABAKAT ZEMİNİ OLUŞTURULMALI' BDP olarak bu krizin bir an önce çözülmesi gerektiğini düşündüklerini belirten Demirtaş, siyasi partilerin bu konuda bir mutabakata varmaları gerektiğini ifade etti. Demirtaş, ''Her şeyden önce Türkiye'de yeni bir anayasanın ortaklaşa bir uzlaşma zemininde yapılacağının, demokratik siyasetin kesinlikle önünün açılacağının, bu konuda anayasal, yasal düzenlemelerin hep birlikte yapılacağının, siyasi partilerin parlamentoyu bir demokrasi mabedi gibi görüp, demokratik işleyişin merkezi haline getirileceğine dair bir mutabakat, bizce çok önemlidir'' diye konuştu. Böyle bir mutabakat arayışına, hangi zeminde olursa olsun BDP olarak katkı sunacaklarını ifade eden Demirtaş, başta iktidar partisi olmak üzere diğer partilerin de böyle bir yaklaşımı göstermesi gerektiğini söyledi. Bunun, mutabakat zemini arayışının oluşması için gerekli bir durum olduğunu kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: ''Dolayısıyla herkes 'şartı koşulu bir tarafa bırakıp 'şartsız, koşulsuz bu meseleyi nasıl konuşup, tartışarak çözebiliriz' ve 'en güçlü demokratik zemini birlikte nasıl yaratabiliriz' noktasına gelirse biz de BDP olarak tabii ki katkı sunarız. Biz başından beri 'kimse kimseye diz çöktürsün' diye uğraşmıyoruz. Böyle bir yaklaşım doğru değil. Ama birinin birine 'tükürdüğünü yalatması' şeklindeki yaklaşımı da asla kabul etmeyiz. Çünkü bu mesele kişisel bir çekişme meselesinin çok ötesinde, Türkiye'nin şu anda en büyük sorunlarının çözümünü bekleyen Parlamentonun tıkanmasına yol açmıştır. Biz, hem bu yaşanan krizin çözülmesine katkı sunmak istiyoruz ve elbette ki ilkelerimiz çerçevesinde, ilkesel yaklaşımlarımız çerçevesinde de bir araya gelip tartışmaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz. Bunun için de partiler arası mutabakatın da önemli olduğunu düşünüyoruz. Sayın Başkan'a da bu görüşlerimizi ifade ettik. Umut ediyorum ki en kısa sürede bu krizleri aşarız. Fakat biz hükümetten şu ana kadar tatmin edici, sorunu çözmeye meyilli tek bir açıklama, yakalaşım görebilmiş değiliz.'' Demirtaş, Meclis Başkanlığında, partilerin grup başkanvekilleriyle bir toplantı yapılacağına yönelik BDP Grubuna herhangi bir çağrı gelip gelmediği sorusuna, ''Hayır, bize bir çağrı gelmedi'' yanıtını verdi.
Demirtaş, Siirt Milletvekili Gültan Kışanak ile TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i ziyaret etti. Görüşmenin ardından çıkışta gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, Çiçek'e yeni görevinden dolayı kutlamak için nezaket ziyaretinde bulunduklarını söyledi. Demirtaş, TBMM'nin, 24. Dönem Parlamentosu başlar başlamaz yaşanan krizleri aşarak, demokratik siyasetin örneğini sergilemesini umduğunu, bu duygularını Çiçek ile de paylaştığını kaydetti. Görüşmede, ''yemin krizi'' olarak adlandırılan, ancak aslında özü itibariyle ''demokratik siyaset krizi'' olan tartışmalarla ilgili düşüncelerini de dile getirdiklerini anlatan Demirtaş, ''Kendisi de daha önce yapmış olduğu açıklamalarda ifade ettiği gibi, çözüm zemininin TBMM olduğunu ve herkesi yemin etmeye beklediklerini söyledi'' dedi. Demirtaş, şöyle devam etti: ''Biz de 'Türkiye'de demokratik siyaset yapma koşulları ile ilgili Parlamento bir sorumluluk üstlenecek mi bütün gruplar, bütün partiler elini taşın altına koyacak mı koymayacak mı? Temel mesele budur' dedik. Bugüne kadar yaşanan restleşmeler, sorunun çözümüne katkı sunmamıştır. Şu saatten sonra yaşanacak restleşmenin de sorunların çözümüne katkı sunmayacağı herkes tarafından bilinmelidir. Sayın Meclis Başkanı'na, bu konunun çözümünde, belki kendisinin uygun göreceği bir misyonda roller düşüyor ama asıl görev hükümette, iktidar partisindedir. İktidar partisinin şu ana kadar meseleye yaklaşımı tatmin edici değildir. Sorun çözmeye katkı sunacak tarzda değildir. Belki muhalefetin de bu konudaki restleşmeleri karşılıklı bir restleşmeye dönüşmüş. 'Sorunu nasıl çözebiliriz'den öte 'kriz nasıl derinleşir' tartışmaları yürüyor.'' 'MUTABAKAT ZEMİNİ OLUŞTURULMALI' BDP olarak bu krizin bir an önce çözülmesi gerektiğini düşündüklerini belirten Demirtaş, siyasi partilerin bu konuda bir mutabakata varmaları gerektiğini ifade etti. Demirtaş, ''Her şeyden önce Türkiye'de yeni bir anayasanın ortaklaşa bir uzlaşma zemininde yapılacağının, demokratik siyasetin kesinlikle önünün açılacağının, bu konuda anayasal, yasal düzenlemelerin hep birlikte yapılacağının, siyasi partilerin parlamentoyu bir demokrasi mabedi gibi görüp, demokratik işleyişin merkezi haline getirileceğine dair bir mutabakat, bizce çok önemlidir'' diye konuştu. Böyle bir mutabakat arayışına, hangi zeminde olursa olsun BDP olarak katkı sunacaklarını ifade eden Demirtaş, başta iktidar partisi olmak üzere diğer partilerin de böyle bir yaklaşımı göstermesi gerektiğini söyledi. Bunun, mutabakat zemini arayışının oluşması için gerekli bir durum olduğunu kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: ''Dolayısıyla herkes 'şartı koşulu bir tarafa bırakıp 'şartsız, koşulsuz bu meseleyi nasıl konuşup, tartışarak çözebiliriz' ve 'en güçlü demokratik zemini birlikte nasıl yaratabiliriz' noktasına gelirse biz de BDP olarak tabii ki katkı sunarız. Biz başından beri 'kimse kimseye diz çöktürsün' diye uğraşmıyoruz. Böyle bir yaklaşım doğru değil. Ama birinin birine 'tükürdüğünü yalatması' şeklindeki yaklaşımı da asla kabul etmeyiz. Çünkü bu mesele kişisel bir çekişme meselesinin çok ötesinde, Türkiye'nin şu anda en büyük sorunlarının çözümünü bekleyen Parlamentonun tıkanmasına yol açmıştır. Biz, hem bu yaşanan krizin çözülmesine katkı sunmak istiyoruz ve elbette ki ilkelerimiz çerçevesinde, ilkesel yaklaşımlarımız çerçevesinde de bir araya gelip tartışmaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz. Bunun için de partiler arası mutabakatın da önemli olduğunu düşünüyoruz. Sayın Başkan'a da bu görüşlerimizi ifade ettik. Umut ediyorum ki en kısa sürede bu krizleri aşarız. Fakat biz hükümetten şu ana kadar tatmin edici, sorunu çözmeye meyilli tek bir açıklama, yakalaşım görebilmiş değiliz.'' Demirtaş, Meclis Başkanlığında, partilerin grup başkanvekilleriyle bir toplantı yapılacağına yönelik BDP Grubuna herhangi bir çağrı gelip gelmediği sorusuna, ''Hayır, bize bir çağrı gelmedi'' yanıtını verdi.