Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinden tek bir kişinin bile Kenan Evren'in cenazesine katılmayacağını söyledi. Demirtaş, "Şimdi darbeci gitti göreceğiz, resmi tören yapacaklarmış. Kim katılacak onları izleyelim hep beraber. Kim gidip Kenan Evren'in cenazesinin önünde el pençe duracak izleyin bakalım. Bizden tek bir kişi ne resmi törene ne de cenazeye katılmayacak kusura bakmasın. Allah bunun hesabını orda soracak zaten." dedi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında Esenyurt ve Başakşehir'de partililere seslendi. Konuşmasına tüm annelerin gününü kutlayarak başlayan Demirtaş, "Bir tek adam sitemi, bir diktatöriyel sistem dayatılıyor bize. Bir tek kişi çıkmış şu anda bütün yetkiyi bana vereceksiniz. Bundan da büyük bir demokrasi hamlesi gibi söz etmeye çalışıyor. Ve bir taraftan bizler yani toplumun bugüne kadar yok sayılan sanki bu ülkede yaşamıyormuşuz gibi muamele gören, çoğu insan ise demokrasi ve özgürlükler ilkeleri etrafında buluşmuş bir seçim kampanyası yürütüyoruz" dedi.
Hükümetin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın HDP'nin barajı aşmaması için elinden geleni yaptığını söyleyen Demirtaş konuşmasının şöyle sürdürdü: "Bakın değerli kardeşlerim, bir hükümet düşünün ki, bizler parlamentoya girmeyelim diye elinden bütün gayreti gösteriyor. Şuanda cumhurbaşkanı, başbakan, bütün AKP medyası devletin bütün etkili kurum ve bürokratları HDP meclise girmesin diye elinden geleni yapıyor. Çirkin iftiralar, yalanlar hakaretler saldırılar engellemeler gırla gidiyor. Neden meclise girmesin diye. Eğer bu hükümet AKP zerre kadar Türkiye'yi düşünüyor olsaydı zerre kadar yüreklerinde Türkiye sevdası olsaydı, HDP'nin meclise girmesi için bizden çok çalışmaları lazımdı. Ama düşünün Türkiye'nin bütün bir toplumsal kesiminin farklılıklarını temsil ediyor HDP. Meclis dışında kalsın diye hükümet her türlü çirkin yolu deniyor. Sadece buradan bakarak hükümetin iyi niyetli olmadığını söylemek mümkündür. Bırakın HDP'yi, bugün %1 oy alan yüzde yarım alan partilerin bile meclis dışında kalması büyük bir haksızlıktır. Saadet Partisi'nin oyu %2 olur, %5 olur %7 olur barajın altında kalıp parlamentoya girmemesi büyük bir haksızlıktır. O partiye gönül vermiş insanlar var. O partiye oy veren sağ partinin savunduğu ilkeleri kendi yaşam tarzlarını ilke olarak kabul eden insanlar var bu ülkede. Fakat görünen o ki meclise giremeyecekler. Büyük bir adaletsizlik değil mi? Bir oy bile veriyorsa bile insanlar temsilcisiyle parlamentoda görmek onun da hakkıdır." dedi. Allah'ın mazlumların yanında olduğunu söyleyen Demirtaş, "Biz Türkiye'nin barışı adına birlikte yaşam adına Türkiye'nin kardeşliği adına büyük bir çaba ile her tarafta büyük bir kucaklaşmayı gerçekleştirmek için uğraşıyoruz. Bu insanlar bizi parlamento dışına itmek için elinden gelen bütün çirkinliği yapıyorlar. İşte bu Türkiye sevdası filan değil. AKP'nin yeni Türkiye'sinde demek ki bize yer yok. Ezilenlere yer yok, bu sistemin bu devletin Kenan Evren sisteminin yok etmeye çalıştığı hiç bir kimliğe hiç bir farklı düşünceye AKP'nin Türkiye'sinde yer yok. Yeni Türkiye dedikleri AKPlilerden oluşan bir Türkiye'ymiş. Yoksa bir başbakan ve cumhurbaşkanı devletin bütün imkanlarını da kullanarak bizim paramızla bize karşı hakaret kampanyası yürütür mü ya. Sizin bir programınız varsa onu anlatın halka. Bir vaadiniz varsa onu anlatın. Ama işi gücü bırakmışlar HDP'yi barajın altında bırakmak için elbirliğiyle çalışıyorlar. Ve sorna diyorlar ki onlar zaten baraj altındalar. Biz baraj altındaysak neden HDP'yi baraj altında bırakmak istiyorlar. Sizlerin içi rahat olsun. Bize güvenenlerin içi rahat olsun barajı da aşacağız. Ve bizim barajı aşmamız ülkenin nefes alması demektir. Asıl kötü olan nedir, biz ve bizim gibi diğer partilerin parlamento dışı kalmasıdır. Demokrasi açısından son derece kötü bir sonuçtur. Barajı kaldırmadınız, barajı düşürmediniz şimdi baraj altında bırakmak için biz başta olmak üzere diğer irili ufaklı bütün partilere karşı son derece ahlak dışı bir seçim kampanyası yürütecekler ve buna demokratik yarış deniyor Türkiye'de. Biz neyimize güveniyoruz biliyor musun her şeyden önce Allah mazlumun yanındadır. Neyimize güveniyoruz halkımıza neyimize güveniyoruz, haklıyız kazanacağız. Çünkü biz kimsenin malını mülkünü çalarak bugünlere gelmemişiz, kimsenin dilini kültürünü yasaklamamışız. Kimsenin dinine mezhebine, inancına hakaret etmemişiz." ifadelerini kullandı.
Hükümete işçi ölümleri ile de yüklenen Demirtaş, "Şimdi dün İngiltere'de seçim sonuçları açıklandı. Muhalefet kaybettiği için istifa etmiş. Kaybedersek hiç tereddütünüz olmasın biz koltuk sevdalısı filan değiliz, ondan siz emin olun. İngiltere'ye bakacağımıza Japonya'ya bakın oradaki bakanlar kendi işçilerin biri iş cinayetinde yaşamını yitirdi diye istifa etmekle kalmadılar intihar ettiler, harakiri yaptılar. Siz Japonya'ya bakın. 301 maden işçisi Soma'da diri diri toprağın altına gömüldü. Bunlar çıktı bu işin fıtratında var normaldir bu tür işlerde bunlar normaldir dediler. İstifa akıllarına bile gelmedi. Ve özellikle bu ülkede bütün sorulara cevap vermesi gereken başbakan sen halen kendini üniversite hocası zannedip bize soru sormaktan vazgeç. Ne sen hocasın ne biz öğrenciyiz. Sen cevap verme konumundasın. Biz burda soru sorarız sen cevap verirsin. Sen başbakansın ikide bir hatırlatıyorum ki unutma diye. Her mitingde ille de bir kaç soru soracak bize. Ya hoca bitti senin hocalığın. Biz burda sınav yapmıyoruz seçime gidiyoruz bitti senin hocalığın muhalefet olarak biz sorarız sen cevap verirsin." şeklinde konuştu. Yolsuzluk olaylarına da değinen Demirtaş şu ifadelere yer verdi: "Bak şimdi ben sana soruyorum. Senin partinde bakanlar kurulunda milyarlarca dolar, euro ve de soygun hırsızlık soruşturmaları ile ilgili ciddi iddialar oldu. Ve sen dedin ki biz hırsızlık yapanın kolunu keseriz asla onlarla yürümeyiz. Ben şimdi soruyorum kolu bırak tırnağının kestin mi bunların tırnağını bu hırsızların tırnağını."
Adana'da durdurulan MİT TIR'larına da değindi. Demirtaş, "IŞİD'e IŞİD barbarlarına, tecavüz ordusuna insanlığa ve İslama en büyük zararı veren IŞİD'e silah göndermedin mi bunun cevabını ver önce. Sen bize neden soru soruyorsun yav. Bak TIR'ların içinden füzeler ve toplar varmış. Tutukladığın savcılar bunu açıkladılar. Adana'da yakaladığımız TIR'larda füzeler ve toplar vardı diyor. Görüntülerle, tutanaklarla, seri numaralarıyla mahkeme dosyasında kayıtlı. Türkmenlere insani yardım gönderdik diyorsun. Bir iki TIR değil yüzlerce TIR El Kaide'ye silah gönderdiler burdan. AKP yaptı, Davutoğlu Dışileri Bakanıydı. Bu organizasyonun başındaydı kendisi. Ve bakın ilginçtir, Adana'da TIR'lar yakalandı ya bir tane de sivil otomobil var orda içinde MİT görevlileri var. Ve o araba kimin adına kayıtlı biliyor musunuz ? Bir El Kaide militanının adına ruhsat bu kadar açık bir şekilde IŞbarbarlığına destek verdiler. Ey Ahmet hoca bana soru soracağına, bu IŞİD barbarlarına neden silah gönderdin, bunun cevabını ver." şeklinde konuştu.
12 Eylül darbesinin nimetlerinden şu anki iktidarın istifade ettiğini söyleyen Demirtaş, "Eylül askeri darbesinin ne kadar ne kadar nimeti varsa, 12 Eylül darbecilerinin cuntacılarının Kenan Evren'in getirdiği ne kadar anayasadaki darbeye imkanı varsa bunlar hepsinden yararlandılar. Milli Güvenlik Kurulu Yüksek Öğretim Kurulu, yüzde 10 seçim barajı ne varsa sıkı sıkı sarıldılar. Bunlardan faydalanarak kendi iktidarlarını, egemenliklerini güçlendirdiler. Tümüyle Kenan Evren tarzı bir egemenlik kurdular. Şimdi darbeci gitti göreceğiz, resmi tören yapacaklarmış. Kim katılacak onları izleyelim hep beraber. Kim gidip Kenan Evren'in cenazesinin önünde el pençe duracak izleyin bakalım. Bizden tek bir kişi ne resmi törene ne de cenazeye katılmayacak kusura bakmasın. Allah bunun hesabını orda soracak zaten. İşkenceleriyle idamlarıyla yüzbinlerce anneye acı çektirmiş bir insanın cenazesine kusura bakmasınlar tek bir HDP'li katılmaz. Bu kadar annenin acısına haksızlık olur. Bu kadar insanın ülkeyi bu hale getirmiş birinin cenazesine katılmak acı çekmiş insanlara haksızlık hakaret olur. Şimdi izleyin kimler katılacak göreceksiniz. Kim darbeci, kim darbe hukukuna sarılıyor hep birlikte göreceğiz." ifadelerine yer verdi.