Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinden Ot dergisine verdiği röportajda, "Hayatımın ilk 30 yılı resmi olarak sıkıyönetim ve OHAL dönemlerinde geçti. Geri kalan 17 yılı da fiili OHAL koşullarında yaşadım, yaşıyorum. Tıpkı on milyonlarca yurttaş gibi. O nedenle tüm bu uygulamaların, zulümlerin hukukla alakası olmadığını ancak en büyük kılıfın da hukuk olduğunu anlayabiliyorum" ifadelerini kullandı.
"Canım bir şey çektiğinde yiyemedim ya da kızlarıma sarılıp kokularını ciğerime dolduramadım diye koca bir halkın özgürlük hayallerini, onurunu, kendi onurumu bir kenara atacak değilim" diyen Demirtaş, "Tek seçenek direnmek olunca, gerisi kolay oluyor" dedi.
Ertuğrul Mavioğlu'nun sorularını yanıtlayan Demirtaş, iletişim kanallarının yaygınlaşmasıyla sesini duyuramama gibi bir sıkıntı yaşamadığını ancak hakkında çok sayıda gündeme gelen iddialara anlık yanıt verme imkânının olamadığını söyledi. Demirtaş sözlerinin devamında da, "Televizyonlardaki program sunucuları ile yorumcular ise benim adıma avukatlarıma bile cevap hakkı tanımıyor, canlı yayınlarda saatlerce linç edilmeme imkan veriyorlar. Ben hiçbirini unutmuyorum ama" diye konuştu.
Erken seçim tartışmalarına da, “Seçimin 2023’e kalmayacağını düşünüyorum” diyerek katılan Demğirtaş, “Tüm koşullar hükümeti erken seçime zorlayacaktır. Açlık, yoksulluk ve büyük çöküş, toplumsal patlamalara yol açmadan hükümet, erken seçimle görevi yeni bir siyasi anlayışa devretmeyi kendiliğinden isteyebilir. Bu hiç de ihtimal dışı değildir. Hükümetin yapacağı en akıllıca hamle de budur” diye konuştu.
Demirtaş sözlerinin devamında da, “Ama gelin görün ki, ‘AKP’ ve ‘akıl’ sözcükleri aynı cümlede yan yana gelince bile tuhaf görünüyor. Biz mücadele etmeye devam edelim, o sandık er geç kurulacak nasılsa” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisiyle ilgili sözlerine ilişkin de konuşan Demirtaş, “Benim çok da derdim değil. İflas etmiş bir siyasi anlayışın son demlerini yaşayan temsilcisinin kulaklarında neyin çınladığı umurumda bile değil. Ben yenilenle değil, daha ziyade kazananla yani halkla ilgiliyim” sözlerini kaydetti.