T24- BDP Grup Başkanı ve Hakkari Milletvekili Selahattin Demirtaş, yemin krizi hakkında "Şu anda AKP' yi zorlayacak bir şey yapmıyoruz. Mutabakat olmazsa, meclisin ve AKP'nin çalışmalarını zorlayacak demokratik eylemler yapabiliriz" dedi.
İhsan Dörtkardeş ve Ferit Aslan'ın Radikal'de yayımlanan (11 Temmuz 2011) haberi şöyle:
BDP Grup Başkanı ve Hakkari Milletvekili Selahattin Demirtaş, dün akşam Roj TV’nin ’Özgür Gündem adlı programında canlı yayın konuğu olarak soruları yanıtladı. Demirtaş, devletin Kürtler’i bir halk ve özgür irade olarak görmediğini, Ankara’daki siyasi krizin temelinin ise Kürt sorunu olduğunu öne sürdü. Yemin krizine ilişkin görüşlerini anlatan Selahattin Demirtaş, şöyle devam etti:
"Arkadaşlarımız, sayın Cumhurbaşkanının daveti üzerine Çankaya Köşkü’ne çıktılar. Orada durumu izah ettiler. Bizler Meclis Başkanı’nı ziyaretimizde durumu aşağı yukarı bu şekilde özetledik ve bu çerçevede çözüm aranacaksa biz hazırız. Bu son derece iyi niyetli bir yaklaşımdır. Bizim derdimiz kriz çıkarmak, büyütmek, derinleştirmek değildir. Bu krizi çıkaran da biz değiliz. Ama çözümü konusunda biz de adım atmaya hazırız. Bu mutabakat çerçevesinde biz de Meclis çalışmalarına katılalım. Yemin de ederiz, biz de çalışmalara başlarız. Bugün geldiğimiz noktada bizi dışlayan bir anlayış söz konusu. Bunu izliyoruz, ve nereye varacağını görmek istiyoruz. Sanırım CHP yarın (Pazartesi) yemin edecek, parlamento çalışmalarına katılacak. BDP bloğunun talepler meselesi bu süreçte daha iyi görünür hale gelecektir. Hükümetle bu diyalog daha iyi müzakere edilebilir." Diyalog süreci Demirtaş, Türkiye’de Kürt sorunu ile ilgili açıktan yürüyen bir diyalog süreci bulunduğunu bunun "bir gerçekliktir" olduğunu, buna karşılık askeri operasyonların sürdürüldüğünü anlatırken, "Şimdi sorarlar insana; Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Eğer Kürt sorununun çözümü ile ilgili kesin karar verdiyseniz, diyalogla çözmeye karar verdiyseniz, bunun en büyük yansımasının askeri operasyonların durması şeklinde olabilir. Ateşkesin karşılıklı hale gelmiş olması gerekir" dedi. Öcalan ile görüşmeler İmralı’da ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan’ın son avukat görüşmelerinde dile getirdiği ’Anayasa konseyi’ ve kendisiyle yapıldığını iddia ettiği görüşmelerle ilgili görüşlerini anlatan Demirtaş, şunları söyledi:
"Orada süren süreç son derece ciddidir. Bizim de değer biçtiğimiz, sonuçları itibariyle bizi yakından ilgilendiren bir noktaya gelmiş durumda. Süreç itibariyle Türkiye’de aslında demokratik siyasi alanda bulunan herkesin çok yakından takip etmesi gereken bir diyalog-müzakere aşaması orada yaşanıyor şu anda. Barış konseyi, anayasa konseyi gibi demokratik siyaseti de yakından ilgilendiren meseleler pratik alanda işlerlik kazanacaksa bunun en temel aktörlerinden biri bizler olacağız. Devlet sayın Abdullah Öcalan ile belli bir mutabakata varmışsa, barış anayasa konseyinin kurulması konusunda uzlaşmaya varılmışsa, bunun içinde bizim de olmamız gerekir. Devlet o protokollerin hayata geçirilmesinde samimi ise bizim de demokratik siyasete geçmemiz konusunda önümüzün açılması gerekir."
Programın bir bölümünde Kürt halkının uğradığını öne sürdüğü zulüm ve baskılara rağmen 36 milletvekili çıkardığını, bunun Türkiye için bir şans olduğunu iddia eden Demirtaş, gelinen aşamada Kürtler’in "Siz bizi bu parlamentoda istemiyorsanız biz bu parlamentoda hiç olmuyoruz" diyebilecekleri halde TBMM’de çalışma istekleri bulunduğunu kaydederken, "Çünkü BM sözleşmelerine göre; bir halk orada bulanan yerel veya ulusal parlamentolarda kendi temsil hakkını elde edemiyorsa, kendi kaderini başka şekilde belirleme hakkına sahiptir. Kürt halkı parlamentoda yer alarak kendi kaderini bu şekilde tayin etmek istiyor. Devlet bunun önünü kesmeye çalışıyor bu çok vahim bir durum" dedi.
BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, ’Türkiye’de Kürt sorunu vardır’ denilmeyecekse yeni anayasa yapmanın anlamı olmadığını, iktidar partisi ile mutabakat olmaması halinde TBMM ve AK Parti’nin çalışmalarını zorlayacak demokratik eylemler yapabileceklerini anlatırken, CHP’nin sorunu tutuklu 2 milletvekilinin durumuna indirgeyerek ilkesiz bir tutum sergilediğini, bunun da kendi demokratik taleplerinin gölgelenmesine yol açtığını söyledi.
Türkiye’deki bütün erklerin (Yasama, yürütme yargı) birbirlerine karşı ne kadar bağımsız olurlarsa olsunlar söz konusu BDP olunca hepsinin birlikte hareket ettiğini iddia etti. Dosyaları Yargıtay’da olan birçok milletvekilleri bulunduğunu, bunların tutuklanmayacağına dair kimsenin garanti veremeyeceğini söyleyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meclise gitmememizin nedeni, demokratik siyasetin önünün kapanmasıdır. Bizi sınırlamaya çalışan bir zihniyet var. AKP ilk günden beri mutabakata yanaşmıyor. Demokratik siyaset olarak bizim de bir direniş hakkımız var. Çözüme açığız. Kürt sorunu bir günde çözülmez ama, mutabakat bir günde hazırlanır. Eğer yeni anayasanın temelinde Kürt sorunu vardır denilmeyecekse yeni anayasa yapmanın bir anlamı yok. Zaten diğer mevcut partilerin mevcut anayasadan şikayeti de yok. AKP, anayasa yapım ve inşa sürecinde tutumun belirleneceği bir dönemde BDP’ yi dışta tutabilir. Oyuna gelmememiz gerekir. Şu anda AKP’ yi zorlayacak bir şey yapmıyoruz. Mutabakat olmazsa, meclisin ve AKP’ nin çalışmalarını zorlayacak demokratik eylemler yapabiliriz."